Yıllar önce yollarda kamyonların arkasını, minibüslerin içlerini süsleyen arabesk bir söz vardı, 'Şoförsün dediler, sevdim vermediler'. Çoğu müslüman onlarca ülke, batılı bankaları, BM ve ABD ile müttefiklerini bu arabesk sözlerin bir benzeriyle yerden yere vuruyor. "Diktatörsün dediler, paramızı vermediler". Batılı ülkelerin diktatör ilan ettiği Fidel Castro'dan Sudan Devlet Başkanı Beşir'e, İran yönetiminden, Irak'ın idam edilen lideri Saddam Hüseyin'e, Yemenli Ali Salih'ten, Libya devrik lideri Kaddafi'ye kadar pek çok lider bahane edilerek ülkelerinin banka hesaplarına el konuldu. Uluslararası piyasalarda bloke edilen paraların ne olduğunu ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya gezisi dönüşü açıkladı.
O PARALAR FAİZLİ KREDİ OLARAK SATILDI
Erdoğon'ın Libya gezisi sonrası sonrası gündeme getirdiği Libya'nın batılı bankalarda bloke ettiği para, benzer uygulamaları akılları getirdi. Libya'nın batılı bankaların kasasında bloke edilen, ancak kredi olarak yüzlerce bankaya yıllardır dağıtılan 170 milyar doları, BM ambargosu uygulanan çok sayıda ülkenin varlığını ortaya çıkardı.
Saddam yönetimi döneminde Irak'ın 70 milyar doları, İran'ın 50 milyar doları, Sudan'ın 30 milyar doları, Uganda, Kuzey Kore, Kamboçya, Zimbabve'nin milyarlarca doları batılı bankaların kasalarını uygulanan ambargolarla dolduruluyor. Bu paralar uluslararası finans çevrelerince üçüncü ülke bankalarına yüksek faizlerle kredi olarak satılabiliyor...
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Dünya'da ambargo silahına en çok sarılan ülke olarak ABD öne çıkıyor. Amerikan yönetimi çoğu zaman petrol ve maden zengini ülkelerin yönetimlerini hedef alarak "Düşman" ilan ettiği rejimlere ambargo uyguluyor. Ambargo uygulanan ülkelere her türlü yüksek teknoloji ürünü satışı yasaklanırken, bu ülkelere ait bankalardaki mal varlığı bloke ediliyor. Amerika'yı İngiltere, Kanada, Fransa ve İtalya takip ediyor. Amerika dünya tarihinin en uzun ambargosunu Küba ve Irak'a uyguladı. 1962 yılında başlayan ambargonun maliyeti Küba halkına ağır oldu. Ancak ne Fidel Castro yıkıldı, ne de bu ülkede rejim değişti. Küba'ya ait ABD bankalarında halen 400 milyon dolar nakit paranın yanısıra miktarı tam olarak açıklanmayan rezerv altınlar bulunuyor.
IRAK'IN 70, İRAN'IN 50 MİLYAR DOLARI
Irak'a uygulanan ve 30 yıl süren ambargo döneminde bu ülkenin ABD ve batılı ülke bankalarında 70 milyar dolar parası bloke edildi. ABD finans çevreleri batılı bankarla birlikte 30 yıl boyunca Saddam rejimi bahane edilerek 70 milyar doları dünyanın değişik ülkelerine yüksek faizli kredi olarak satıldı. Son Irak savaşının ardından serbest bırakılan paranın 30 milyar dolarlık bölümü yeni Bağdat hükümetine yıllar sonra iade edildi. Kalan 40 milyar doların akibeti bilinmiyor. İran'da Şah rejiminin yıkılmasının ardından, sadece ABD bankaları tarafından bloke edilen 30 milyar dolar, Avrupa bankalarında tutulan 20 milyar dolar halen bu ülkeye iade edilmedi.
TÜRKİYE'YE DE AMBARGO UYGULANDI
Siyasi ve askeri amaçlı ambargolardan Türkiye'de nasibini aldı. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ABD'nin Türkiye'ye askeri malzeme ve teçhizat satışını yasakladı. Aynı yıl Türkiye'nin bu ülkede bulunan 185 milyon doları bloke edildi. Bu para 1981 yılında Ankara'ya aktarıldı.
PARALARI BLOKE EDİLEN ÜLKELER
ABD'nin ambargo uyguladığı ülkeler arasında Libya ve İran en fazla bütçeye sahip. OFAC (ABD Yabancı Mallar Kontrol Bürosu ) tarafından kontrol edilen ve denetlenen İran'ın batılı bankalarda 50 milyar doları bloke edilmiş durumda. Yıllardır diktatörlükle suçlanan, hakkında yakalama kararı çıkarılan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, ülkesinin bölünmesini kabul edince hakkındaki tüm olumsuz kararlar kaldırıldı. Üstelik ülkesine ait 30 milyar dolar 15 yıl sonra serbest bırakıldı. Batılı ülkelerin kasasını dolduran çoğu müslüman onlarca ülke arasında Burma, Fildişi Sahili, İran, Suriye, Beyaz Rusya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Liberya, Kuzey Kore, Zimbabve de bulunuyor. Bu ülkelere ait batılı ülkelerin bankasını dolduran yarım trilyona yakın para, altın, elmas ve diğer değerli madenler ise halen uluslararası piyasalarda dolaşımını sürdürüyor.
