9486,56%0,12
39,27% 0,27
44,99% 0,16
4262,09% 0,37
6833,74% 1,33
Slovakya'nın başkenti ve en güzel şehirlerinden biri olan Bratislava, gerek tarihi gerekse kültürü ve yapılacak birbirinden güzel aktiviteleriyle 2-3 gününüzü sıkılmadan geçirebileceğiniz popüler Avrupa başkentlerinden bir tanesi.
Kralların, kraliçelerin, birçok saltanatların, istilaların ve toprak reformlarının diyarında keşfedilecek çok şey var.
Slovakya'nın başkenti ilk görüşte aşktır ve stil, kültür ve tarih sızdırır. 1919'a kadar Bratislava, Pressburg olarak biliniyordu ve o zamana kadar 1000 yıldan fazla bir süredir Macaristan'ın bir parçasıydı.
Şehrin Tuna Nehri üzerindeki ve ticaret yollarının bağlantı noktasındaki konumu, o dönemde bir ticaret ve güç merkezi haline gelmesine yardımcı oldu. Şehrin derin tarihi katmanlarının tamamı açığa çıktı, bu nedenle saraylar, kaleler, kiliseler ve tuhaf Sovyet mega yapıları için hazırlıklı olun.
Bratislava gezi rehberi adlı bu yazımızda, şehirdeki en popüler gezilecek yerleri, yeme içme ve konaklama önerilerinin yanı sıra, Bratislava için kaç gün süre ayrılmalı gibi diğer konu başlıklarını da bulabilirsiniz.
Avrupa’nın en sevilen şehirlerinden biri olan Bratislava’da 2 günlük bir süre yeterli oluyor. Tabii geniş bir bütçeyle seyahat ediyorsanız daha uzun süre kalmayı da düşünebilirsiniz. Ancak bize göre 2 günlük bir gezi yeterli olacaktır. Gece hayatı ya da Bratislava çevresindeki gezilecek yerler için de zaman ayırmayı planlıyorsanız, bu süreye fazladan bir gün daha eklemeyi düşünebilirsiniz.
Bratislava, Avrupa’nın birçok şehrin olduğu gibi yaz aylarında canlanıyor. Fakat yaz ayları, turist trafiğinin en fazla olduğu dönem. Bu yüzden de hem otel fiyatları hem de uçak fiyatları ciddi anlamda artabiliyor. Eğer bütçeli bir Bratislava gezisi planlıyorsanız, havaların çok soğuk olmadığı ve bazen güneşli olduğu ilkbahar ayları Bratislava’yı ziyaret için en ideal zamandır.
Bratislava, Tuna nehrinin yanında, yemyeşil üzüm bağları arasında ve Küçük Karpat Dağları'nın eteklerinde yer almaktadır. Slovakya'nın başkenti, yeninin eskiyle, doğunun batıyla ve yeşil alanların kentsel mekanlarla buluştuğu bir füzyonu besliyor.
Trafiğe kapalı Eski Kent'te dolaşırken etkileyici mimariyi keşfedin ya da şehrin birçok müzesindeki tarih ve kültür zenginliğiyle büyülenin. Little Carpathian dağları ve Tuna ovaları kolayca ulaşılabilecek mesafedeyken, yakındaki ormanlar boyunca uzanan sayısız yürüyüş ve bisiklet parkurlarından en iyi şekilde yararlanmak için merkezin biraz dışına çıkmayı da unutmayın.
İşte Bratislava gezilecek yerler listesinde olması gereken en önemli turistik yerler ;
Sarp tüneklerinden şehri seyreden Bratislava Kalesi, binlerce yıldır surlarla korunan bir alanda bulunuyor. Terastan Tuna Nehri'ni ve sınırların ötesini Avusturya ve Macaristan'ı görebilirsiniz, iç kısımda ise Orta Çağ'dan günümüze Slovakya tarihini kapsayan Ulusal Müze için sergiler yer alır.
Bratislava Kalesi'nin büyük koridorları ve süslü odalarında dolaşırken, 10. yüzyılda bir kraliyet ailesinin yaşamının nasıl olduğu hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz. Tuna Nehri üzerinde yer alan Castle Hill, bilindiği üzere son bin yılın en büyük imparatorluklarından bazılarına ve arazisinde meydana gelen tarihi olaylara tanık olmuştur ve kalenin iç mekanlarına hayran kalmanın yanı sıra, kutsal mekanlarda dolaşırken tüyleriniz diken diken olur. Kalenin tam olarak ne zaman inşa edildiğini kesin olarak belirlemek zordur, çünkü yüzyıllar boyunca her zaman kalelere ev sahipliği yapan site, 9. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar birçok imparatorluk tarafından yeniden inşa edildi ve değiştirildi.
1967 yılında inşa edilen gözetleme kulesi, bir gözlem güvertesinin yanı sıra ünlü UFO şeklindeki tepesinin içinde bir restorana sahip ve sadece 45 saniyede zemin kattan gökyüzüne yükseliyor.
Bratislava'nın panoramik manzarasını görmek için UFO köprüsü olarak da bilinen Slovak Ulusal Ayaklanması Köprüsü'nün (Most SNP) açık hava gözlem güvertesine mutlaka çıkın deriz. Seyir terasına giriş için cüzi bir ücret olsa da restoranda yemek yerseniz bu ücret faturanızdan düşülür.
Hediyelik eşya satıcılarının ve müzisyenlerin pasajlara döküldüğü Eski Kent'in Arnavut kaldırımlı yaya caddeleri, Bratislava’da görmeniz gereken en önemli şeylerden biri. Çoğu ana cazibe merkezine ev sahipliği yapan Eski Kent bölgesi, ayrıca şehirdeki kalınacak en iyi yerlerden biri. Burada kalacak olursanız, turistik noktalara çok yakın olacağınız gibi yeme içme ve alışveriş konusunda da çok fazla seçeneğe sahip olursunuz.
Açık renkli binalardan çeşmelere, kasaba meydanlarına ve zıt ortaçağ mimarisine kadar, göze hoş geliyor ve bu bölgenin çevresinde başkentin en önemli anıtları ve simge yapıları var.
Bu nedenle burası aynı zamanda Bratislava'nın tarihi merkezi olarak anılır ve müzeler, galeriler, saraylar ve heykellerle doludur.
Eski Şehir aynı zamanda o kadar derli topludur ki, kaybolursanız yolunuzu tekrar bulmakta zorluk çekmezsiniz.
Bu tuhaf Art Nouveau kilisesi, Bezručova Caddesi'ndeki eski şehrin hemen doğusundadır. Dışarıda, kilise, beyaz ve soluk maviye boyanmış ve sırlı mavi kiremitlerle kaplı zengin sıva pervazlarında Romanesk, Barok ve Doğu tasarımının Disney benzeri bir karışımına sahiptir.
İçeride, sıralar özellikle güzel, altın desenlerle maviye boyanmış ve sunağın üzerinde St Elizabeth'in sadaka dağıttığı bir yağlı boya tablosu var.
Eski Kent'in kalbinde yer alan, adından da anlaşılacağı gibi Mavi Kilise, belirgin mavi dış rengi nedeniyle bu şekilde adlandırılmıştır, ancak resmi adı aslında St. Elizabeth Kilisesi'dir. Adını hayır kurumlarının koruyucu azizi olan Macaristan'ın Aziz Elizabeth'inden alan ibadethane, 1911 ile 1913 yılları arasında inşa edilmiştir.
Alışılmadık yapısı ve rengi nedeniyle bazıları tarafından bir art nouveau binası olarak kabul edilen, Katolik olmasanız bile, görülmesi gereken harika bir mimari özellik ve masmavi iç mekanlarında epeyce dini sanat eseri var.
Ana girişteki Aziz Elizabeth'in İtalyan mozaiğini bulun, sunakta haminin ikinci bir yağlı boya tablosu duruyor ve koro yerinin yanında Katolikliğin çeşitli sembollerini temsil eden altı resim daha var.
Bratislava'nın Eski Kent bölgesine giriş kapısı olarak hizmet veren St Michael's Gate, Barok mimarisinin harika bir örneğidir. Bu, orijinal 4 ortaçağ kapısından hala ayakta olan ve bir zamanlar şehrin doğu surlarını koruyan tek kapıdır. Kapının altından geçerken 29 başkentin Bratislava'ya uzaklığını gösteren sıfır kilometre levhasına dikkat edin.
Aşağıdaki caddelerin 51 metre üzerinde yükselen üst terastan Slovakya başkentinin olağanüstü manzaralarını da görebilirsiniz. Silah Müzesi koleksiyonunu keşfetmek için içeri girmeyi de unutmayın.
1759'da yapılan bir tadilattan sonra bugünkü Barok görünümünü almış olan bu tarihi yapı da Bratislava gezilecek yerler listenizde olması gereken tarihi yapılardan bir tanesi.
Primate's Palace'ı keşfetmek, Bratislava'da yapılacak en iyi şeylerden biri çünkü şehirdeki en iyi korunmuş ve en çekici klasik yapılardan biri. Şimdilerde çoğunlukla meclis toplantıları için kullanılan 2. katın büyük bir kısmı ziyarete açık. 17. ve 18. yüzyıldan kalma duvar halılarının sergilendiği saray, kaçırılmaması gereken zengin bir tarihe sahiptir.
Altın kaplamalı Aynalı Salon'un içindeki ayrıntılara hayran kalın ya da ziyaretinizi konserlerden biri için planlayın. Salon epik yüksek tavanlara, büyük avizelere ve uzun altın aynalara sahiptir.
1770'lerde Esztergom Başpiskoposu için buyurgan bir Neoklasik tarzda inşa edilmiş ve 1996'ya kadar aynı zamanda cumhurbaşkanının ikametgah yeri olmuş bu saray, hem mimarisi hem de sergilediği birbirinden değerli eserleriyle Bratislava’da kaçırılmaması gereken cazibe merkezlerinden biri.
Slovak Devlet Başkanı'nın resmi konutu, Eski Kent'in hemen kuzeyindeki Hodžovo Meydanı'nda, 1760'tan kalma görkemli bir Rokoko yapısında yer almaktadır. Başkanın kalıcı evi olan saray halka açık değil ama modern çeşmenin önünde fotoğraf çekmek için mola verebilirsiniz. Sarayın içerisini ziyaret edemiyor olsanız da bahçesini görebilirsiniz. Ayrıca sarayın dış mimarisi de kesinlikle görülmeye değer.
Bratislava’da yemek yiyebileceğiniz en güzel mekanlar daha çok tarihi şehir merkezinde yer alıyor. Ancak burası, şehrin en turistik yeri olduğundan dolayı fiyatlar biraz turistlere göre. Yani burada restoran tercihi yaparken dışarıdaki menülere göz atmayı ya da online olarak o restoranın fiyatlarına göz atmayı unutmayın. Çünkü Bratislava’da çok fazla Michelin yıldızlı restoran bulunuyor. Eğer bütçe dostu bir mekan arıyorsanız, Michelin yıldızlı restoranlardan uzak durmanızda yarar var.
Eski kentin dışına çıkacak olursanız, çok daha uygun fiyatlı restoranlar, cafeler ve barlar bulabilirsiniz. Ayrıca Bratislava’yı yoğun sezonda ziyaret ediyorsanız, tarihi şehir merkezindeki restoranlarda sıra bekleme ihtimaliniz de yok.
