9390,51%1,20
38,74% 0,39
43,40% 0,27
4146,90% 1,06
6711,63% -0,27
İstilacı bir tür olarak kestane ağaçlarına zarar vererek verim düşüklüğüne neden olan gal arısı, kestane üreticileri arasında ‘‘katil arı’’ olarak adlandırılıyor. Türkiye’de ilk olarak 2014 yılında görülmeye başlanan gal arısı, gün geçtikçe daha büyük tehlikeler oluşturmaya devam ediyor. Biyolojik mücadele için konunun önemine değinen Bal ve Arı Ürünleri Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, ‘‘Gal arılarının istilası ciddi bir noktaya ulaştı. En kısa zamanda kestane balı üretiminden ve kestane meyvelerinden geçimini sağlayan ailelerin bu illetten kurtulmasını istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Ana vatanı Çin olan ve Türkiye’de 2014 yılında Yalova ve Bursa bölgesinde ortaya çıkan gal arısı, kestanenin en zararlı böceğidir. Gal arısı bulaştığı alanlarda %80 ürün kayıplarına neden olabilmektedir. Avrupa Bitki Koruma Organizasyonu tarafından 2003 yılında karantina listesine alınan gal arısı, kestane ağaçlarının tomurcuklarına yumurta bırakıyor ve çiçek açmasını engelliyor. Zamanla ağaçları tamamen kurutmasıyla biliniyor.
Küreselleşmenin artması, yanlış tarım uygulamaları, doğal yaşam alanlarının istila edilmesi gibi sebeplerden ötürü her geçen gün suya ve toprağa zarar veren organizmalarla karşılaşıyoruz. Gal arıları yüzünden risk altına giren kestane ağaçlarının bakımının çok önemli olduğunu ifade eden Bal ve Arı Ürünleri Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, ‘‘Kestane ağaçları, pek çok insanın geçim kaynağı, öte yandan biz arıcılar tek bir ağacın bile ne kadar önemli olduğu konusunda herkesten daha çok farkındalık sahibiyiz. Kuruyup giden güzelim ağaçlar canımızı acıtıyor” ifadelerini kulandı.
‘‘Gal arıları kestane ağaçlarının çiçek açan ilk sürgününü, tomurcuklarını ve yapraklarını olumsuz yönde etkiliyorlar. Dolayısıyla meyve verimi yüzde 10'lara kadar düşüyor. Bununla birlikte kestanenin çiçeğinden bal üreten arıların verimini de olumsuz etkiliyor’’ diyen Aksoy, ‘‘Tarım Ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre gal arısının doğal düşmanı ‘torymus sinensis’ parazitinin laboratuvarlarda üretilerek gal arılarının bulunduğu alanlara bırakılmaya başlandı. Umuyoruz ki bu süreç hızla biter ve daha fazla kestane ağacı kaybetmeyiz” şeklinde konuştu.
