10891,40%0,18
32,90% -0,11
35,71% -0,26
2529,11% 0,87
4106,83% 0,55
2023 Dünya Mutluluk Raporu’na göre ise, ülkelerin mutluluk seviyelerini etkileyen faktörler arasında gelir, sosyal destek, sağlık, özgürlük, cömertlik ve yolsuzluk algısı gibi etmenler geliyor
Yarın Ramazan Bayramı. Yine bir sofra etrafında sevdiklerimizle toplanıp birlik, beraberlik içinde mutlu anlar yaşamaya hazırlanıyoruz. Sevdiklerimizle bir arada olmak en büyük mutluluk kaynağı. 2023 Dünya Mutluluk Raporu’na göre ise, ülkelerin mutluluk seviyelerini etkileyen faktörler arasında gelir, sosyal destek, sağlık, özgürlük, cömertlik ve yolsuzluk algısı gibi etmenler geliyor. Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Araştırma Merkezi -APAM Müdürü, Doktor Öğretim Üyesi Duygu Taşfiliz, raporda dikkat çeken veriler olduğunu belirterek, özellikle pandemi sonrası dönemde mutluluk getiren faktörlerin önem kazandığını söyledi. Dr. Duygu Taşfiliz, son yıllarda yaşanan krizlere rağmen, dünya nüfusunun çoğunluğunun son derece dirençli olduğunu ve COVID-19 salgını yıllarında dünya genelinde yaşam memnuniyeti ortalamalarının pandemi öncesi dönemlerle aynı seviyelerde kaldığını söyledi. “Bazen nereye dönersek dönelim karmaşa ve yıkım, tartışma ve çatışmalar, siyasi gerilimler ve savaşlar görürüz. Ancak rapora göre, dünyanın dört bir yanındaki insanlar günlük yaşamlarında başkalarından daha fazla nezaket, yardım ve destek algılıyor. Krizler bir anlamda, zorlukları aşmak için insanları birbirine yardım etmeye daha istekli hale getirdi.” değerlendirmelerini yaptı.
Dr. Duygu Taşfiliz, sağlık endişeleri, iş kaybı ve mali zorluklar, yalnızlık ve sosyal izolasyon, eğitimdeki zorluklar ve geleceğe dair belirsizlik dünya genelinde insanların mutluluğunu olumsuz etkilediğine işaret etti. Ancak göstergelere göre bugün 2019’da olduğumuzdan daha nazik bir toplum olduğumuzu ifade etti. Yardım etmenin, bağış yapmanın ve gönüllülük durumunun 2020’de dünya çapında arttığını, 2021’de rekor seviyelere ulaştığını söyledi. Bu değerlerin 2022’de de pandemi öncesine kıyasla yaklaşık dörtte bir yukarıda seyrettiğini kaydetti. “Hayatta güvenecek birine sahip olmak, mutluluğumuz için COVID-19 salgını sırasında öncesinden daha önemli hale geldi. Dünyanın her yerinde yardımseverlik ve nezaketteki artış, insanların esenliğinin korunmasına yardımcı oldu.” açıklamasını yaptı.
Dr. Duygu Taşfiliz, rapordaki mutluluk sıralamasında Finlandiya’nın, üst üste altı yıldır en mutlu ülke sıralamasında liderliğini koruduğunu söyledi. Diğer mutlu ülkeler arasında Danimarka, İzlanda, İsrail ve Hollanda yer alıyor. Litvanya, 2017’den bu yana 30’dan fazla sıra yükselen ilk yirmideki tek yeni ülke. Afganistan ve Lübnan ise rapordaki en mutsuz iki ülke olmaya devam ediyor. Türkiye ise 106 sırada. Taşfiliz, Türkiye’nin mutluluk skorunun 2022 raporuna göre, 10 yıl önceye göre düştüğünü ve sıralamada bir önceki yıla göre sekiz sıra gerileyerek 112. sırada yer aldığını dile getirdi. Bu yılki sıralaması 106 olarak açıklanan Türkiye’nin sıralaması yükselmiş gibi görünse de 2022’e ait anket verisinin olmadığı, mutluluk skorunun 2020 ve 2021 verileri ortalamasına göre oluşturulduğunu belirtmek gerekli.” saptamasını yaptı.
Taşfiliz, ülkemizde yaşanan doğal afetlerin getirdiği olumsuz etkinin yadsınamayacağını belirterek, özellikle son yıllarda Türkiye’de yaşanan siyasi olayların da halkın mutluluğuna gölge düşürdüğünü vurguladı. Ancak, bunun sadece Türkiye’ye özgü bir durum olmadığını, tüm dünya genelinde, siyasi gelişmelerin insanların mutluluğu üzerinde etkili olduğunu ifade etti. Taşfiliz’e göre siyasi istikrar, adil yönetim, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi faktörler, tüm dünyada insanların mutluluğunu artırmakta önemli rol oynuyor.
Taşfiliz, hükümetlerin ekonomik kalkınmaya daha fazla odaklanması, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, işsizlik oranlarının azaltılması insan hakları ve hukukun üstünlüğünün sağlanması gibi faktörlerin toplumsal düzeyde insanların mutluluk düzeyini arttırdığına işaret etti. Raporda, hükümetlerin halkın mutluluğundan sorumlu tutulmaları tavsiye edilirken, herkesin esenliğini teşvik eden politikaları ve girişimleri savunmak için bireylerin oynadığı role de dikkat çekti. “Bireysel mutluluk, ülkenin mutluluk seviyesinde çok etkili. Çünkü bireyler, toplumsal olarak mutluluğa katkıda bulunan değerleri savunabilir, herkes için daha fazla mutluluk ve esenliği teşvik etmek üzere toplulukları harekete geçebilirler.” görüşlerini dile getirdi.
Sevdiklerimizle vakit geçirmek, keyif aldığımız bir kitap okumak veya doğada yürüyüş yapmak gibi faaliyetlerin bireysel mutluluğu artırdığına değinen Taşfiliz son olarak, “Daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, spor yaparak, sevdiklerimizle daha fazla zaman geçirerek, hobilerimize zaman ayırarak, çevremize yardım ederek ve iş/stres dengesini iyi yöneterek mutluluk düzeyimizi yükseltebiliriz” önerilerinde bulundu.
