Türkiye Deri Vakfı’nın yeni başkanı Ruken Mızraklı, deri sektöründe ortak aklı geliştirmek adına çalışmalara başladıklarını belirterek, “Öncelikle amacımız, sektörü ortak bir paydada birleştirmek. Kasım ayındaki IDF 2013 Fuarı’nın bu yönde önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz” dedi.
5 ay önce Türkiye Deri Vakfı’nın (TÜRDEV) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçilen Ruken Mızraklı, Türk deri sektörünün ortak paydası olma yolundaki adımları atmaya başladıklarını ve ilk hedeflerinin, bu yıl 21-23 Kasım 2013 tarihleri arasında düzenlenecek olan 8. Uluslararası İstanbul Deri Fuarı’na yoğun katılım sağlamak olduğunu belirtti.
Ruken Mızraklı, IDF 2013 Fuarı ile ilgili, “İlk hedefimiz kasım ayında gerçekleşecek olan bu fuarı hem metrekare büyüklüğü hem de katılımcı ve ziyaretçi sayısı açısından daha ileri bir seviyede, her zamankinden daha geniş kapsamlı bir şekilde organize etmek ve fuara daha fazla uluslararası statü kazandırmak” dedi.
TÜRDEV Başkanı, katılım anlamında sektörün büyük desteğini alan ve ziyaretçi açısından da yoğun ilgi çekeceği öngörülen IDF 2013 Fuarı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Fuar süresince gerçekleştireceğimiz Fashion Show, “Dreamcatcher” temalı özel tasarımıyla herkesin dikkatini çekeceğine inandığımız ve Deri Tanıtım Grubu (DTG) desteğiyle gerçekleştireceğimiz Trend Area’mız, White Box - deri malzemesiyle eserler üreten heykeltıraş, ressam gibi çeşitli sanatçıların eserlerinin yer alacağı sergi, Deri’n Fikirler - Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen 2. Deri Üretim ve Tasarı Yarışması Sergisi gibi pek çok etkinlikle IDF 2013 sadece bir fuar olmanın ötesinde, ziyaretçilerin vakitlerini dolu dolu geçireceği, hem iş bağlantıları yapıp hem de keyifle gezecekleri bir buluşma alanı olacak.”
5 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR
TÜRDEV Başkanı Ruken Mızraklı, deri sektöründe yaklaşık 400 bin kişinin istihdam edildiğini hatırlatarak, “Türk deri sektörü, 1,6 milyar dolar ihracat hacmine sahip. Bu rakam, özel faturalarla ve yolcu beraberindeki satışlarla 3,5 milyar dolara ulaşıyor. İç ve dış pazar toplamında ise 5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olup, dünya deri sektöründe üst sıralarda yer alıyor” dedi.
Mızraklı, ‘yüksek kalite’ ve ‘şık tasarım’ kavramlarının üzerinde durarak, “Bu iki özellik sektörümüzün ihracat alanında en önemli güçlerinden. Tasarımdaki farklılığını birinci sınıf işçilik, esnek ve kaliteli üretim kabiliyeti ile birleştiren ve son yıllarda deri tasarım ve modasında yükselişe geçen Türk deri sektörünün yüksek rekabet gücünün diğer önemli nedenleri ise merkez pazarlara yakın konumu, nakliye-teslimat kolaylığı ve hızı gibi faktörlerdir” şeklinde konuştu.
“YENİLİKÇİ ÜRÜNLER SAYESİNDE İHRACATIMIZ ARTACAK”
Deri sektörünün bu yılki resmi ihracat hedefinin 2 milyar dolar olduğunu, özel fatura ve yolcu beraberindeki satışlarla toplam 4 milyar doların yakalanabileceğini söyleyen Mızraklı, “Bu yıla ait ilk 6 aylık göstergeler, yüzde 15’in üzerinde ihracat artışı sağlandığı ve bu yıl için belirlenen 2 milyar dolarlık resmi ihracat hedefini gerçekleştireceğimiz yönünde. Daha yüksek ihracat rakamlarını yenilikçi ürünlerle gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
“HEDEF PAZARLAR BELİRLENDİ”
Mızraklı, ihracatın Türk deri sektörü için ‘olmazsa olmaz’ niteliğinde olduğunu hatırlatarak, “Hedef pazarlar olarak Rusya, İtalya, Çin ve Japonya belirlenmiş durumda. Deri ve deri ürünleri ihracatımızın ülkeler bazında en önemli pazarı olan Rusya’ya yapılan ihracat 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 31,2 artışla gerçekleşmiştir ve bunun Türkiye’nin toplam deri ve deri ürünleri ihracatındaki payı yüzde 27,1’ dir” dedi. Avrupa’nın, ekonomik krize rağmen Türk deri sektörü için halen çok önemli bir pazar olduğunun altını çizen TÜRDEV Başkanı, “Geçen yıl AB pazarı, deri sektörünün toplam ihracatında yüzde 34 pay aldı. Avrupa bizim için kritik öneme sahip” şeklinde konuştu.
225 MİLYAR DOLARLIK PASTA
Ruken Mızraklı, Türk deri sektörünün dünyadaki yeriyle ilgili görüşlerini ise, “Dünya deri sektörü 225 milyar dolarlık bir ticari büyüklükle ifade ediliyor. Türk deri sektörünün bu pastadan daha fazla pay alabilmesi için çalışıyoruz. Türk deri sektörü sahip olduğu bilgi birikimi ve uzmanlaşma ile deri ve deri ürünleri alanında dünyada Çin ve İtalya ile birlikte 3 büyük oyuncudan biri. Üretim kapasitesinin yanı sıra ihracatçı ülkeler arasında da önemli bir yere sahip olan Türkiye, dünya kürk süet (double face), yani yünlü deri üretiminde ise birinci sırada yer alıyor” şeklinde ifade etti.
“SEKTÖRÜN ÖNÜ AÇIK”
Ham deri fiyatlarının son 10 yılın en yüksek seviyesinde olduğuna dikkat çeken Ruken Mızraklı, “Dünya deri sektöründeki en büyük sorun şu an ham deri fiyatlarının aşırı yüksek olması. Bunun da en büyük nedeni hayvan kesimlerinin azalması. Bu fiyat artışları üreticinin finansman yükünü artırmakta, deri ve deri ürünlerinin nihai tüketiciye ulaştığı noktadaki fiyatları aşırı yükseltmekte ve tüketicinin satın alma kabiliyetini azaltmaktadır. Öte yandan İtalya ve İspanya’da iş koşullarının zorlaşması, tabakhanelerin bir bir kapanması ile Avrupa deri sektöründe ortaya çıkan krizin de etkisiyle büyük bir pazar payı Türk deri sektörüne kalmış oldu. Bu durum, bizim sektörümüzün bölgedeki liderliğini perçinliyor. Dünya deri sektöründe kalite, katma değerli üretim, Ar-Ge gibi kavramların önem kazanması da Türk deri sektörünün önümüzdeki dönemde yolunun açık olduğunu gösteriyor” ifadelerin kullandı.