Arabaşı: Yalnızca una su katılarak biraz da tuz eklenerek pişirilen hamur, tavuk, ördek etiyle yapılan çorba tiridine batırılarak yenilen ve yanında şalgam, erik suyu eksik olmayan Yozgat yöresine has, Türk mutfağından bir çorbadır.
Engüzel arabaşı tiridi keklik etinden olur, da!
Aklınıza ilk gelen; Arap'larla ilgili bir yemek değildir.
Öğün arasında yenildiğinden "Ara aşı" denilmiş ve bu isim zamanlar değişerek 'arabaşı' halini almıştır.
Soğuk geçen kış akşamlarında misafirle birlikte yenen çorba yemeğidir.
Arabaşı bahanessi, maksat, soğuk geceleri sıcak sohbetlerle şahane kılmaktır...

 
 
Arabaşı demek; Anadolu kültürü demektir,
Arabaşı demek; Yozgat demektir,
Arabaşı demek; bu toprakların bereketi demektir.
 
Bedenleri koptu ama yürekleri kopamadı Anadolu çocuklarının doğduğu topraklardan! Geldikleri gurbet eli ikinci bir vatan bilip, memleketinin türkülerini de taşıdılar.
Düğünler, ölümler, sevinçler, üzüntüler, yaslı ya da mutlu günler vesile oldu hep bir araya gelmelerine...
Sonra,
Birlik oldular, "Dernek"ler kurup dirlik buldular.

Bundan sonrası kaynaşma zamanı;
Aynı dağın yeliyiz Biz
Aynı bağın gülüyüz Biz

Malatyalı, Vanlı, Yozgatlı, Rizeli, Sivaslı, Adanalı, Manisa'lıyız biz...

Geldikleri koca şehir onları yutamadı, onlar türküleriyle, halaylarıyla, düğünleriyle, kültürleriyle şehri yuttular, tıpkı aşure tadında bir şehirliyiz...
Tıpkı Van'lı bir ananın depremde titrediğinde! Yozgat'taki bir ananın da yüreğinin titrediği gibi...

 
Biz yazarların, ençok ihtiyacımız olan şey 'zaman'dır. Zamanımız planlıdır ve  çok tasarruflu kullanmak zorundayız. Fırsat buldukça da sosyal etkinliklere katılarak destek çıkarız.
İşte bu hafta sonu 'Bozok Yaylasının Yiğit Evlatları'nın Esenler'deki "Arabaşı Şenliği' gecesine katıldım.
Hemen hemen duyarlı tüm Yozgatlılar, hatta komşu Sivaslılar bile oradaydı;
Bürokratı, Milletvekili, Bakanı, Siyasetçisi, Esnafı... herkes tek yumak olmuş Kültür Merkezi tıklım tıklımdı. 
Sahneden okunan türkülerimizle coşan hemşerilerimizden kendini piste atıp halaylarıyla gümbür gümbürdü.
Ne güzeldir kolkola halay...
Yüreğin yüreğe dokunması gibi...

Dernek Başkanlarının konuşmalarındaki samimiyet, misafirlerdeki sıcaklık, Sayın Bakanın coşkulu konuşması geceye damgasını vuran güzelliklerdi.

Tüm Yozgatlılar eşleriyle, çocuklarıyla oturdukları masalarından huşu içerisinde dinlediler,
hasret kaldıkları ahu sözlere,
güzel düşüncelere alkış tuttular...
Hepside memleket özlemiyle doluydu,
gurbette ekmeğini taştan çıkartan,
belki de İstanbul'un en cefakar insanlarıydılar!
Herkes Arabaşı yedi bazıları da Testi Kebabı!

Güzel bir tablo idi.
İyi ki Bozok Yaylasının evladıyız.
 
Dernek Başkanımızın; "1 yıllık yatırım yapmak istiyorsanız buğday ekiniz, 10 yıllık yatırım yapmak istiyorsanız fidan dikiniz, 100 yıllık yatırım yapmak istiyorsanız da insan yetiştiriniz," özdeyişini hatırlatarak, memleketinin çocuklarına yatırım yapmayı yeğlediklerini söylemesi gurur vericiydi.
Fatih'te yaptıracağınız Yozgat Kültür Merkezinin 3.katını yurt olarak üniversiteli gençlerimize ayırma planınız takdire şayan Sayın Başkan, kutluyoruz, bu projenizi önemsiyoruz, takipçisiyiz.
Var olunuz, çok olunuz, hep olunuz Güzel İnsanlar...

 
Yozgat Anadolunun tam göbeğinde, Ankara'ya sadece birkaç kilometre yakın mesafede olmasına rağmen,
Cumhuriyet tarihi boyunca, ülkenin en az yatırım alan, en çok ihmal edilen illerinden biriydi. İlk defa bir siyasetçinin ağzına bu kadar güzel konuşmalar yakıştı. Yani doğduğu topraklara sırtını dönen değil, memleketini sırtlayan bir Milletvekili: Sayın Bekir Bozdağ.
Yozgatlılar gecesinin berrak gönüllerinde yol gösteren Kutup Yıldızı kadar parlaktı..
Sayın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın konuşmalarına duygulanmamak ne mümkün! :
Kürsüden neler yapıp daha neler yapacaklarını anlattı bir bir...
Ne de olsa siyasetçi! diyebilirisiniz lakin, bu haykırış gözle görülebilen, elle tutulabilendi, öyle eski siyasetçilerin kuru sıkı naraları değildi...
Yeni;
-Kurulan Bozok Üniversitesinin çalışmalarını ve daha kurulacak bağlı fakülteler,
-devam eden duble yollar,
-temeli atılan Hızlı Tren projesi,
-tüm ilçelerdeki yenilenen ve yenilenecek olan Selçuklu-Osmanlı mimarisindeki Adliye Sarayları,
-Modern Devlet Hastaneleri,
-Toplu Konut projesiyle kaliteli konutlar,
-Temeli atılan fabrikalar,
-Et Balık Kurumu Tesisleri,
-Çağrı Merkezi,
-....
O kürsüden anlatırken, benim not almakta yetişemediğim için yazamadığım daha ne çok yeni projelerin müşdesi ...
O heyecenla anlattı, biz sevinçle kıpır kıpırdık...
Yozgat ve Yozgallılar için gurur verici bir tablo...

Var olunuz sayın Bakanımız. Bizler değil Türkiye gurur duyuyor sizinle; azminizle, çalışmanızla ve başarınızla...
Doğduğunuz topraklara yatırımınızla...
Bu vefanızı;
bu çorak toprakların eli nasırlı, ensesi kızarmış Anadolu insanı
ve yatak yorgan sırtlayıp gurbetetin yolunu tutmumuş ama okumuş, iş aş sahibi olmuş evlatları da unutmayacaktır.

 
İnanıyoruz ki bu hızla Yozgat hak ettiği yere gelecek. İnanıyoruz ki, tıpkı Çapanoğlu(*)  kardeşler, döneminde, nasıl ki dünyaya nam saldıysa,
Okuyup kendini yetiştiren Bozok Yaylasının Yiğit Evlatları geleceğin dünyasına aynı namı salacaklardır... 

__________________
*Kurtuluş Savaşının karışıklık dönemini tarihçilere bırakarak ...
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.