Yeni kitabımıza ilgi yüksek… Daha yazma sürecinde “Sarıkamış üzerine çalışıyorum” deyince hemen insanlardan şu sorular geldi; “Enver Paşa nasıl biri? Sarıkamış’ta 90 bin rakamı doğru mu? Şark cephesi neden 37 yıl Rus işgalinde kaldı?”

Bu sorularla şunu gözlemledim ki; Sarıkamış Harekatı’nın üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen yaşanan dramatik olayların gizemi kalkmamış, sanki Enver Paşa’nın ilk zamanlardaki koyduğu o yasak hala sürüyor gibi bir korku ya da ilgisizlik vardı.

Soruların cevabına geçmeden önce, çok değerli bulunan bu tarihi romanı yine kaleme alma sürecini de sizinle paylaşmam faydalı olacak;
Bendenize nasip oldu da Sarıkamış’ta vatani görevimi yaparken mekân gözlemlemesi yaparak aldığım notlarla 16 yıllık bir araştırma sürecimiz başladı. Sarıkamış’la ilgili çıkmış tüm basılı ve görselleri taradım. Bu konuda 18 kitap, 52 akademik makale okudum. Tarama, Tasnif, Tahlil, Tenkip, Tertip ve Antropolojik çalışmalarım 6 yılımı aldı. Tam yazma sürecine başlayacaktım ki bir ne göreyim, Sarıkamış Harekatı ile ilgili geni hacimli bir tane dahi tarihi roman bugüne değin yazılmamış. Benim yazacağım bu tarihi roman ilk olacağından üzerime bir sorumluluk ve artı yük bindirdi.

3 yıl romanı kurgulama ve yazma dönemim oldu, sancılı ve tırnaklarımı yediğim… 1 yıl kitabı demlendirerek kafayı toparlama süreci, sonrası 1 yıl da olay örgüsü ve tasihlerle kontrol sürecimiz başladı.

Kitap olgunluğa ulaşınca da yayımlamak için birkaç yayınevinden teklif almama rağmen emeğimizin yerini bulması için editörlüğünü yaptığım dergimizin yayınevinden çıkarmayı tercih ettik. Kısaca BARDIZ tarihi romanımızın ortaya çıkış hikayesi böyle idi…

Şimdi okurlarımızın merak ettikleri soruların kısa cevabını verelim, kitabın da gizemini bozmayacak şekildi:

Enver Paşa nasıl biriydi?

Bu kitaba başlayana kadar Enver Paşa ile ilgili benimde şüphelerim vardı. Olayları arşivlerden araştırma sürecindeki edindiğim bilgi ve belgelerden bazılarının yaftaladığı gibi onun vatan haini olmadığını gördüm. Özetle “Nasıl olsa Osmanlı batacak, kurtarayım…” düşüncesiyle yola çıkarak, Hilafetin sancağı altında hareket edip mevsimsel koşullar ve birazda aceleciliğinden kaynaklı sebepler yüzünden Sarıkamış’ta başarılı sonuç alamasa da, hemen ardından gelen Çanakkale zaferi onun Başkumandan Vekili zamanında oluşuyla bambaşka bir Enver Paşa çıkıyor karşımıza. Bu kitabı okuyan herkes, onun harp sırasındaki söylem ve eylemlerinden nasıl biri olduğuna kendisi tanıklık edecek…

Sarıkamış’ta 90 bin rakamı doğru mu?

Ben de bu rakamın peşine düştüm ancak tarihi vesikalarda böyle bir belgeye rastlayamadım. Sadece bir Rus subayın şifahen uydurduğu bu yüksek rakamı milletimizin duygusal reaksiyonla sorgulamadan acitasyona dönüştürmesinden ibaret. Ancak biz şimdi buradan gerçek rakamları pat diye verirsek kitabımızı okuyacaklara haksızlık etmiş oluruz. Size sadece şu ipucunu verebilirim, askeri kaynaklardan aldığımız ve akademik makalelerden teyid ettiğim rakamlara göre Şark cephesinde çarpışan fiili asker sayısı 75 bindir. Bu rakamdan 90 bin çıkarmak mümkün olmadığı gibi, bir de sağ, yaralı kurtulanlarla esir düşenleri düşünürsek gerçek rakamları pekala bulmak mümkün. Biz de bu kitapta bunu ortaya çıkartarak bir ezber bozduk…

Şark cephesi neden 37 yıl Rus işgalinde kaldı?

Bu soruyu aslında en başa almak gerekiyordu. Asıl can alıcı sorun bu! Osmanlı’yı Sarıkamış Harekâtı’na götüren sebepler ne idi? 93 Harbi ile Ruslar Doğu sınırlarımızdan bir girdiler tam 37 yıl çıkmadılar, hem de II. Abdulhamid döneminde… Ruslar Sarıkamış’ta Çariçeleri Katharina aşkına köşk bile yaptılar, yetmedi bu işgal bölgesindeki Osmanlı’nın Milleti Sadık’a olan Ermeni vatandaşlarını ayaklandırdılar. Çeteler kuran Ermeni komiteciler Türk köylerini basıp katliamlar yaptırdılar. Bu katliamlara yerli halktan direnenler oldu; tıpkı Bardızlı Molla Mehmed’in, Rabia Kadın’ın ve Âşık Nihani’nin gösterdiği kahramanlar gibi…

İşte bu kitapla, dramla sonuçlanan bir harbin önünü, arkasını araştırarak, bölgede mekân gözlemlemesiyle notlar alıp gerçek ana kahramanımızın etrafında olayları örgüleyerek edebiyatın tezgâhında dokumak bize nasip oldu, Sarıkamış’ın ilk tarihi romanını imza atmakta… Türk Edebiyatı’na bu eserimiz hayırlı olsun… Mehmet Ballı

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.