Babacan mı? Davutoğlu mu? AK Parti mi?

Türkiye, AK Parti içindeki yeni oluşum tartışmalarına odaklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Herkes eteğindeki taşı döksün derken' Ali Babacan ve Abdullah Gül'ün derin sessizliği dikkat çekti. Konuşan, eleştiren ve yol gösteren Ahmet Davutoğlu, AK Parti içinde okların hedefi haline geldi.

01 Eylül 2019 Pazar 15:39
Babacan mı? Davutoğlu mu? AK Parti mi?






Babacan mı? Davutoğlu mu? AK Parti mi?

Türk ekonomisi son yılların en büyük savrulmasını yaşıyor. Konut ve otomotiv, gibi ekonomiye hayati destek sağlayan sektörlerde veriler en kötünün iyisi olarak yorumlanıyor. 


Konut satışlarında yaşanan düşüş, otomotiv sektörüne sıçradı. İhracat rakamları sektöre nefes aldırsa da, iç piyasada durum vahim. 
Akaryakıt zamları vatandaşa araç bıraktırdı. Benzin satışları düştü, petrol ithalatı yüzde 7 oranında azaldı. 


Bir ay içerisinde doğalgaza yapılan zamların toplamı yüzde 30, bunun enflasyon oranlarına yansıtılmadan geçiştirilmesi için, ekonomi kurmaylarının sihirbaz sanatının zirvesinde olması gerekiyor. 

Tarımda maliyetler üreticiyi canından bezdirdi. Üretim yapmak yerine genç çiftçiler tası tarağı toplayıp büyükşehirlere göçüyor. AVM'lerde garsonluk yapmanın, 100 dekarlık tarlayı ekip biçmekten daha çok kazandırdığını söylüyorlar. 
Haksız da sayılmazlar. 
Tarlasında kilosunu 25 kuruşa satamadığı karpuzu, garsonluk yaptığı AVM manavından 4 TL'ye tüketici olarak tabi olmak onur kırıcı bir tercih. 

Bıçak sırtındaki ekonomi, önce üreticiyi sonra yatırımcıyı vuruyor.

Kriz dönemi fırsatçıları kâr rekorları kırarken siyaset sahnesinde ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Etliye sütlüye karışmayan kişiliği suskunluğu ile tanıdığımız 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ali Babacan ile yeni bir siyasi parti kurma hazırlığının içinde yer alması piyasada beklentiye yol açtı mı sorusuna kimse cevap bile vermiyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş son başbakanı Ahmet Davutoğlu hareketi, AK Parti içinde, Babacan ve Gül'den daha fazla yankı buluyor. 

Susarak saman altından su yürütmek yerine, düşüncelerini eleştirilerini, kamuoyunun beklentilerini dile getiren Ahmet Davutoğlu, Babacan'ın partileşme çabasından daha etkili gibi duruyor.

Davutoğlu'nun ekonomi ve hukuk alanında öne sürdüğü temel esaslar bir zamanlar AK Parti kurmaylarının seçim meydanlarında ısrarla vurguladığı özlü sözler olarak hatırlanıyor.

Neydi onlar?

Şeffaflık, saydamlık, sürdürülebilirlik, ortak akıl..

'Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizin temelinde yönetim krizi yattığını' söyleyen Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu "Çok radikal köklü reformlarla bu ülkenin psikolojisi ve devlet yapısı yeniden inşa edilmelidir" diyor. Ali Babacan ve Abdullah Gül'ün derinleşen krizle ilgili ne bir uyarısını ne de akılda kalan önerisini henüz duymadık.

Bir devletin yönetim etkinliğinin en öncelikli şartı siyasette, kamu yönetiminde ehliyet ve liyakat unsurlarının ele alınması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Davutoğlu, kamu kurumlarında gelin, damat, yeğen, kuzen, amca, dayı yapılanmasını yerden yere vuruyor. 

Ali Babacan gibi ekonomi kariye olmayan Prof. Dr. Davutoğlu Bütçe açıklarının can yakan rakamlara ulaştığı bir dönemde "Bütçe açığı bahanesiyle imar barışı adı altında şehirlerimizin geleceği ayaklar altına alıyor" diyerek isyan ediyor. 

Ki bu duruma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da defalarca tepki göstermişti.

'Ekonomik krizi, varlığını inkar ederek yönetemeyiz' diyen Davutoğlu'na AK Parti yönetiminin gösterdiği tepki anlaşılır gibi değil.

Makul eleştirilere tahammülsüzlük, siyaseti tıkanma noktasına getirirken, ekonomik göstergeleri de çılgına çeviriyor. 
Ortak akıl ve istişareyi terk ederek, devleti aile şirketi gibi yönetmeye kalkmak bu ülkeyi içinden çıkılması yıllar alan daha ciddi sorunlara doğru hızla sürükleyecektir. 

Enflasyon rakamlarıyla oynayarak piyasayı dizayn etmek, saatli bombayla oynamaktan daha tehlikelidir. 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.