BİMEKS, yüzlerce işçinin tazminatını 'Haram' diye ödemedi
Türkiye genelinde çok sayıda mağazada ünlü markalara ait elektrikli ve elektronik ürünler satarak adını duyuran BİMEKS, batırılmasının ardından bin 500 işçinin hayatı karardı. Şirketin eski yöneticileri lüks içinde yaşarken, çalışanları tazminatlarını "Haram" gerekçesiyle alamıyor.
Batık şirketin mağdurları anlatıyor: "'Tazminat haram' dediler işçinin hakkını yediler"
Borsada vurgun yapan ve 1500 işçinin alacağını ödemeyen BİMEKS’in eski çalışanları hukuk mücadelelerini Cumhuriyet’e anlattı. Emekçiler yöneticilerin “Tazminat haram” diyerek kendilerini oyaladıklarını söyledi.
Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) başkanlarının yaptığı usulsüzlükler gündemdeki yerini koruyor. Cumhuriyet yazarı Miyase İlknur’un büyük ses getiren “Kuzu Kurda Teslim” başlıklı yazı dizisinde eski SPK Başkanı Vedat Akgiray’ın BİMEKS üzerinden yaptığı usulsüzlükleri gündeme taşıdı.
İlknur, Akgiray’ın batık şirket BİMEKS’i borsaya sokmasını ve 1500 işçinin hak edişleri dahi ödenmeden şirketin batırılmasını yazdı. İlknur’un yazı dizisiyle BİMEKS işçileri tekrar gündeme geldi. Gözaltına alınan işçilerden Dilek Aslan ve işçilerin mücadelesinde önemli rol alan Umut Sendikası’dan (Umut-Sen) Betül Celep Cumhuriyet’e çarpıcı iddialarda bulundu.
‘AYLARCA OYALADILAR’
Dilek Aslan, BİMEKS’ten maaşının üç ay ödenmemesi üzerine eyleme katılan işçilerden. İstanbul’un farklı şubelerinde dokuz yıl boyunca çalıştığını ve kendisine haklarının ödeneceği söylenerek aylarca oyalandığını aktaran Aslan, süreci şöyle anlattı: “Çıkışımı 2016’da aldım. Maaşlarımız bir yıl boyunca gecikmeli ödenmişti. Ancak sürekli oyalanıyorduk. Dokuz yılımı buraya verdim. Bize aile olduğumuzu, idare etmemiz gerektiği söylendi. Son olarak Haramidere şubesinde çalışıyordum. İçeride dedikodular dönmeye başladı. Üç aydır maaşımızı alamamıştık. Paramızın ödenmeyeceği, patronların kaçacağı söyleniyordu. Çıkışımı aldım. Ama tazminat ödenmedi. Toplantıları tarikatta yaptıklarını hep duyuyorduk. Tazminatın haram olduğunu söyleyip vermediler.”
Aslan, hakları için mücadeleye sendikayla tanıştıktan sonra başladığını belirtti. Umut Sendikası (Umut-Sen) aracılığıyla eylemler yaptıklarını söyleyen Aslan, “Defalarca gözaltına alındık, dava açtılar. Yürüyüş yapmışız, polise direnmişiz. Beraat ettim. Açtığımız davaları kazandık ama alacaklarımızı alamadık. Onlar yerine bizi gözaltına aldılar” dedi.
BAĞLANTILARI GÜÇLÜ
Umut-Sen’den Betül Celep şirketin Emniyet teşkilatı ve iktidarla da yakın ilişkili olduğunu belirtti. Polis Bakım ve Yardımlaşma Sandığı (Polsan) Genel Müdürü Mustafa Selçuk aynı zamanda şirketin yönetim kurulu üyesi. Celep “Mahkeme süreçlerinde arkadaşlarımızı korkuttular. Mal varlıkları paravan şirketlere dağıtıp, borçlarını ödemeden prestijli hayatlarına devam ediyorlardı. Ve bu süreçte kilit isimlerden birisi de Mustafa Selçuk’tu” diye konuştu.
