İNFO Yatırım | Piyasalarda Gözler 16 Aralık'a Çevrildi.

Kasım ayında TÜFE yüzde 3,00 olan beklentilerin üstünde yüzde 3,51 artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE Ekim’deki yüzde 19,89 seviyesinden Kasım ayında yüzde 21,31’e yükseldi. Son aylardaki kurdaki sert yükseliş, çeşitli mal ve hizmetler ile enerji fiyatlarındaki artışlar sonrasında enflasyon yüzde 20’nin üstüne çıkmış oldu. Çekirdek TÜFE ise yüzde 16,82’den yüzde 17,62’ye yükseldi.

ÜFE ise aylık bazda yüzde 9,99 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki yüzde 46,31 seviyesinden Kasım’da yüzde 54,62’ye yükselmiş oldu.

TÜFE tarafında ulaştırma yüzde 6,31 ile çeşitli mal ve hizmetler yüzde 5,36 ile lokanta ve oteller yüzde 4,10 ile en çok artış gösteren sektör grupları olurken, Kasım ayında düşüş gösteren grup olmadı.
ÜFE tarafında ise en fazla artış yüzde 20,67 ile ham petrol ve doğalgaz ürünlerinde ve yüzde 16,72 ile kömür ve linyit ürünlerinde gerçekleşti. TÜFE tarafında olduğu gibi ÜFE tarafında da düşüş gösteren grup Ekim ayındaki gibi Kasım ayında da olmadı.

Açıklanan enflasyon verisi sonrasında BİST100 endeksi ve Dolar / TL’deki alıcılı seyir sürdü. Eylül ayından bu yana gerçekleşen faiz indirimleri, doların küresel piyasalarda değer kazanması ve iç dinamiklere bağlı olarak Dolar / TL’deki yukarı yönlü trend sürüyor. Cumhurbaşkanın ‘yüksek faiz ile mücadele’ söylemlerini medyada ve grup toplantılarında yinelemesi ise Dolar / TL kuru 13,88 seviyesine kadar yükselmesinin ardından, bu hafta TCMB, kurdaki sağlıksız fiyat hareketleri söylemiyle döviz kurlarına satım yönünde müdahale etti. TCMB 2014 yılından bu yana ilk kez kur tarafına direkt müdahale  etmiş  oldu.  

Ekim  ayında  sepet  kurda görülen yüzde 7’lik artışın etkilerini Kasım enflasyon rakamlarında gördük. Geçtiğimiz ayda ise sepet kur artışının yüzde 14 olduğu düşünülürse Aralık enflasyonunun kur hareketi kaynaklı riskler barındırabilir.

Ay başında süt ürünlerine ve doğalgaza yapılan zamlar ile birlikte, yüksek gıda fiyatları ve artmaya devam edecek enerji maliyetleri ile Aralık ayında yıllık enflasyonda artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Görevinden ayrılan Hazine ve Maliye Bakan’ı Lütfi Elvan enflasyonla mücadeleye destek olmak adına BOTAŞ’ın doğalgaz fiyatlarındaki desteği hariç yaklaşık 150 milyar TL bütçe gelirlerinden feragat edildiği ve bunun manşet enflasyona olumlu etkisinin yaklaşık yüzde 5 olduğunu açıklamıştı. Buradan hareketle önümüzdeki dönemde enerji maliyetleri artışlarının enflasyon geçişkenliğinin artması beklenecektir. Enflasyon rakamlarının yüksek seyredecek olmasının bir diğer sebebi de 2022 yılı beklentilerinde bozulma ve bunun getirdiği fiyatlama eğilimleri. 

Son olarak da yüzde 20’lerin üstünde devam eden manşet enflasyonun oldukça üzerinde açıklanma ihtimali yüksek olan asgari ücret zammı etkisi de göz önüne alındığında 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 30’lara yakınsayan yıllık TÜFE beklentileri ve gerçekleşmeleri doğrultusunda kur fiyatlamaları görebiliriz.

TCMB’nin 16 Aralık’ta Para Politikası Kurulu toplantısında en önemli gündem maddeleri yüksek enflasyon,   omicron kaynaklı coronavirüs salgını, jeopolitik riskler ile siyasi konular ve bunlara ilişkin oluşan ekonomi adımları olacaktır. 

Son TCMB Toplantısında 100 baz puan indirim yaparak Politika faizini yüzde 15,00’e çeken TCMB’den karar metninde sıkı duruş ibaresine Kasım ayında da yer vermezken, Kasım ayındaki karar metnine eklenen ''Arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. 

Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir ‘’ ifadesi eklendi. Bu kapsamda Aralık ayında da TCMB’den 100 baz puan indirim bekliyoruz.   

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanan Nureddin Nebati’nin ‘yüksek faize karşı olan demeçleri daha yüksek bir indirim görüşünü yansıtsa da, TCMB’nin döviz kuru gelişmelerini göz önüne alarak 100 baz puanın üstünde de bir faiz indirim olmaması da sürpriz olmayacaktır.