Nükleer santrali batı 60 yıl vermedi, Rusya inşaa ediyor

Avrupa, Akkuyu'nun engellenmesi için yıllarca büyük çabalar harcadı, hatta Avrupa Parlamentosu bu konuda Türkiye'ye nota bile verdi, ancak Rusya'nın aldığı ihale, Akkuyu NGS inşaatı başlarken, Türkiye yeni gücün eşiğine geldi,

05 Nisan 2018 Perşembe 06:46
Nükleer santrali batı 60 yıl vermedi, Rusya inşaa ediyor






Nükleer santrali batı 60 yıl vermedi, Rusya inşaa ediyor

Türkiye enerji alanında yeni bir sürece evrilirken, yarım asırdır batılı ülkelerin oyaladığı nükleer santral yapımında Rusya desteği, bir ülkenin tarihinde önemli bir yer edindi. 

Türk-Rus ilişkilerinde derin izler bırakan sanayi tesislerine Akkuyu'da bir yenisi daha eklendi. Türkiye'nin ilk demir çelik fabrikasını, ilk Alüminyum tesislerini, kuran, bir hidroelektrik santrali ile bir sülfirik asit fabrikasının yapılmasında önemli destek veren Moskova yönetimi, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Nükleer santral güç ünitesi ile iki ülke arasındaki ilişkileri adeta taçlandırdı.

Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi ve Fuarı'nda geçtiğimiz ay Sputnik'e açıklamalarda bulunan Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Konstantin Ryzhak "Santralin ilk ünitesini 2023'te tamamlayacağız. Tarihler anlamlı. 100 yıl önce de Türkiye'nin yanındaydık, 2023'te olacağız" sözleri, sürecin önemini her iki tarafında kavramış olduğunu gösteriyor..

DÜN NELER YAŞANDI, YARIN NELER OLACAK?

Akkuyu Nükleer Güç Santralinin temel atma törenlerine Sputnik News'te geniş yer ayrıldı. Elif Sudagezer imzasıyla yayınlanan haberi kısaltarak yayına veriyoruz. 

Rusya Lideri Vladimir Putin, ülkesinde Mart ayında gerçekleşen seçimlerin ardından ilk yurt dışı gezisini Türkiye'ye gerçekleştirerek Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Ankara'dan telekonferansla Rus devlet şirketi Rosatom tarafından inşa edilmekte olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temel atma törenine katıldı.

Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin hızlı bir normalleşme sürecine girmesiyle birlikte 20 ayda dokuz kez bir araya gelen Putin ve Erdoğan'ın son görüşmesi de, öncekiler gibi askeri iş birliklerinden stratejik ortaklığa; ticaretten enerjiye pek çok alandaki gelişmelere ivme kazandırdı. Bu alanlardan en önemlisi, hiç şüphesiz ki, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temelinin atılması oldu. Liderler, Rusya ile Türkiye arasında enerji alanında yürütülen işbirliğine ‘stratejik bir nitelik' kazandırdığını vurguladıkları santralin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yılı olacak olan 2023 itibariyle işletmeye alınması için çalışılacağını söyledi. 

Daha önce Akkuyu NGS'nin Sputnik'e 12 binin üzerinden istihdam sağlayacağını açıkladığı santralle ilgili olarak ise Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan "Türkiye'nin en büyük yatırımı, tam 20 milyar dolarlık. Türkiye'yi özellikle nükleer alanda söz sahibi yapacak, bu teknolojiye sahip olmasını sağlayacak bir yatırım" açıklamasını yaptı. Söz konusu projenin hem bölgesel hem de Rusya-Türkiye ilişkileri açısından önemini ise Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Çaşın ve Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Faik Demir Sputnik'e değerlendirdi.

TÜRKİYE AÇISINDAN TARİHİ BİR GÜN

Projenin çeşitli alanlardaki pozitif etkilerini paylaşan Caşın "Türkiye ve Rusya arasındaki enerji işbirliği gaz ve petrolün ardından nükleer alanına taşındı ve daha kalıcı bir hal aldı. Türkiye, Batı'dan 60 yıldır istediği nükleeri bir türlü alamadı. Rusya'nın bu alanda attığı adım oldukça önemli; dün Türkiye açısından da tarihi bir gün. Bu santralin dört ayrı ünitesi olacak ve Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak olması açısından önemli. Bu proje ‘kazan-kazan' projesidir. Bu proje, Güney Akımı projesini hızlandıracak olması açısından tarafların güven tazelemesine sebep olması açısından da önemlidir. Bu pozitif etki, ticarete yansıyacaktır; ticaret 35 milyon dolardan 50 milyarın üzerine çıkacaktır. Türk firmaların işin içine katılması, 14 bin yeni istihdam sağlanması, çok sayıda Türk öğrencinin Rusya'da eğitilmesi gibi başka olumlu yansımaları olmaktadır" dedi. Nükleer santralin ilk ünitesini 2023 yılında tamamlanacak olmasının sembolik önemine değinen Caşın "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümü gibi önemli bir tarihte ilk ünitenin devreye girmesi önemli" diye ekledi.

‘BATI NÜKLEER SANTRAL PROJESİNİ ENGELLEMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPTI'

2017 yılında Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren bir rapor hazırlayarak Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinden vazgeçilmesini de talep ettiğini hatırlatan Caşın "Batı, 60 yıldır Türkiye'ye vermediği nükleeri engellemek için de çaba sarf etti. 

AP verdiği notayla Türkiye hükümetine, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin yapımına dair planlarını durdurması çağrısında bulundu ve santralin yapımına karar verilen bölgenin güçlü depremlere eğilimli olduğu söyledi. 

AP santralin Türkiye'nin yanı sıra Akdeniz için önemli bir tehdit olduğunu iddia etti. 

Ancak Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, bunun doğru olmadığını o zaman da belirtmiş; bu santralin 9 büyüklüğünde depreme dayanıklı olduğunun altını çizmişti. 

Ayrıca bölge, fay hattında sıfır nokta üzerinde. AP'nin bu raporu tamamen asılsızdı. Ayrıca Ruslar, dünya teknolojisinde önemli bir aktör ve ABD'nin yüzde 40'ını, Avrupa'nın da uranyumunun yüzde 30'unu sağlayan bir ülke. Kaldı ki olası bir tsunami tehdidine karşı da tedbirler alınmış durumda. Bu proje Türkiye ve Rusya'nın iş birliğini çok daha kalıcı hale getirdi" dedi.


SANTRAL YERİ VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN SORU İŞARETİ BARINDIRMIYOR

Santralin güvenliği konusunda soru işareti barındırmadığına işaret eden Demir "Tüm gelişmiş ülkelerin nükleer santrali olduğunu görüyoruz. ‘Belli bir yıl sonra bu santralleri kaldıracağını söyleyen Almanya modeli var, Fransa, ABD, Çin ve Rusya gibi ülkeler var. Türkiye'nin de enerji seçeneği açısından nükleer santrale sahip olması gerektiğini düşünüyorum. 
Bu noktada da aklıma pek çok kişinin kafasına takılana benzer bir soru işareti takılıyor. Peki bunun Mersin'de mi olması gerekiyor? 
Burası en doğru yer mi? 
Evet çünkü Mersin Akkuyu veya Sinop'un uygunluğu 5-10 yıl önce değil; 1970'lerin sonunda deprem, iklim, toprak ve hava koşulları göz önünde bulundurularak belirlenmiş durumda. 

Aklıma takılan bir diğer soru bölgede güvenliğin artırılıp artırılmadığı oluyor. Bakıyorsunuz, artırılıyor; bir tsunami tehdidine karşı önlemler alınıyor. Akkuyu Santrali'nin önünde ada olması, arka mekandaki taş ve benzeri malzemelerle engelleme gibi tedbirler riski minimize ediyor. Bu da Akkuyu NGS'nin teknoloji anlamında en gelişmiş sistemlerden birine sahip olacağına işaret ediyor" dedi.

ENERJİ, İKİLİ İLİŞKİLERİN GÜVENLİK SİGORTASI'

Akkuyu Nükleer Santrali projesinde Türkiye ve Rusya'nın ortaklığıyla ilgili de görüşlerini aktaran Demir "Peki bu santralin inşasında Rusya'yla mı ortak olmalıyız? Ben bu konuda biraz daha çekinceliydim. Doğalgaz konusunda Rusya ve İran'la çok fazla yakın olan ve bir anlamda (onlara) bağımlı olan Türkiye'nin bu projeyi Rusya'yla yapması konusunda ben de çekinceli duruyorum. Bu bağımlılıktan dolayı bu ortaklık stratejik olarak hassas geldi bana. Ancak diğer bir yandan da, Türk Akımı projesinden başlayarak Türk-Rus ilişkilerinin güvenlik sigortasının enerji olduğunu görüyoruz. Bugünkü tablonun bize düşündürdüğü bu" dedi.

Projenin Kıbrıs ve oradaki petrol yataklarıyla ilgili olarak Doğu Akdeniz'de ciddi problemli bir yapı olduğuna işaret eden Demir "Türk-Rus enerji ortaklığının, Doğu Akdeniz'de enerji açısından gergin olan ilişkilere de olumlu etkisi olacağını düşünüyorum. İki tarafın bu enerji ortaklığı sebebiyle yaklaşımlarını da yumuşatma yoluna gideceğini düşünüyorum. Bu da önemli bir diğer nokta. Hem ilişkileri geliştiren hem de ilişkilerin güvene alan bir proje, bu proje" ifadelerini kullandı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.