SAHİM-SEN'den Sağlık Kanunu Teklifine Sert Tepki

20 Mart’ta TBMM’ye sunulan sağlık alanında düzenlemeler içeren kanun teklifine dair Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken açıklamada bulundu.

24 Mart 2023 Cuma 23:52
SAHİM-SEN'den Sağlık Kanunu Teklifine Sert Tepki






SAHİM-SEN'den Sağlık Kanunu Teklifine Sert Tepki

Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, ‘’TBMM’ye sunulan kanun taslağında depremzedeler de unutulmamalı ve onlara yönelik çözümler getirilmeliydi. Diğer taraftan sağlık kurum çalışanlarının çalışma koşulları düzenlenerek, liyakat getirilerek meslekten uzaklaşmalarının önüne geçilmelidir. İtibardan tasarruf edilmeyecek bir alan varsa o da sağlık ve eğitimdir. Biri canımızı diğeri geleceğimizi koruyor.’’ dedi.   

Sağlık alanında düzenlemeler içeren İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 20 Mart’ta TBMM Başkanlığına sunuldu.

‘’KANUN TASLAĞINDA DEPREMZEDELER UNUTULMAMALI’’

Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, kanun teklifini değerlendirdi. Akarken şunları söyledi: ‘’20 Mart 2023 tarihinde TBMM Başkanlığı’na verilen kanun taslağında sağlık karnemizi baştan aşağı gözden geçirerek ortada büyük bir başarı hikayesi var edilmeye çalışılmaktadır lakin yine de tam bir düzenleme sağlanamayacaktır. 

Aile hekimliklerine dizayn edilecek diş hekimleri eğer uzman kadrosunda olacaksa bu kadar çocuk diş hekimi nerde bulunacaktır. Çoğu hastanede olmayan geriatri uzmanı yeterli sayıda olmadığı halde geriatri alanında düzenlemeler ne derecede doğru olacaktır. Öncelikle sağlık kurumlarında ve çalışanlarında problemler varken dar bir çerçevede düzenleme yapmak yeterli olmayacağını değerlendirmekteyiz. 

Oysa ki; ödüllendirilmesi gereken sağlık kurum çalışanları varken eğer bir düzenleme yapılacaksa verilen sözlerin tutulması gerekmektedir. Pandemide canla başla çalışıldı, asrın felaketi olan depremler yaşadık. Depremlerde depremzede olsa bile hala görevlerinin başında sağlık kurum çalışanları, karı koca sağlık kurum çalışanı olup bedenen ruhen yıpranan depremzede olduğu gibi sağlık kurum çalışanı olup ailesine ve kendisinin barınma ihtiyacını karşılamak için konteyner almaya çalışan fakat dolandırıcılar tarafından mağdur edilen depremzedelere maalesef çözüm üretilecek düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. TBMM’ye sunulan kanun taslağında depremzedeler de unutulmamalı ve onlara yönelik çözümler getirilmeliydi.’’

‘’SORUNLARI ÖNEMSİZLEŞTİRMEKTENSE ÇÖZÜME ÖNEM GÖSTERİLMELİ’’

Akarken açıklamasının devamında şunları dile getirdi: ‘’Kanun taslağıyla hem insan sağlığına değer vermek hem de yanlışları biraz düzeltmeye çalışılsa da aile hekimliğine görevlendirilecek diş hekimlerinin öncelikle özlük haklarında düzenleme yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan kadro unvanlarının olduğu hastanelerde hemşire görev tanımına göre görev yapan çoğu ebeler, özlük haklarında farklı uygulamalara tabi olup mağduriyetleri yıllardır yaşamaktalar. Mesela ameliyathanede görev yapıp sertifika programlarına katılamayan ebelerin hakları da göz ardı edilmemelidir.  Bu yasa taslağında umarız bahsedildiği gibi uluslararası uygulamalarda gözetilerek, ilaç analizlerinin piyasaya arz sonrasında yapılmasına ve ruhsatlandırma sürecinin hızlandırılarak hastaların ihtiyaç duydukları ilaca daha hızlı erişimin temin edilmesiyle birçok insanın hayata tutunması sağlanır. 4924 sayılı kanuna tabi sözleşmeli personelin yurt içi ve yurt dışında görevlendirilmesine yönelik düzenleme, moral motivasyonda destekleyici olduğu gibi sözleşmeli personelin atama konusu da yasa taslağına alınması daha uygun olacaktı.  Burada önemli olan sorunları olduğundan önemsiz görmek değil çözümlere olduğundan fazla önem atletmektir. Sağlık hizmeti tüketimi, hizmeti verenle hizmeti alan arasında rastlantısaldır, ertelenemez, yerine başka bir şey konamaz ve bu hizmetin boyutu ve kapsamını hizmetten yararlanan değil, hizmeti sunan saptar.’’

‘’LİYAKAT GETİRİLEREK MESLEKTEN UZAKLAŞMALARININ ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR’’

‘’Sağlıkta uzun vadede kritik olan alanlarda çalışanların maaşlarını, geçmişteki yüksek seviyesine getirmek zorundayız.’’ diyen Akarken şöyle devam etti: ‘’Bu talep şimdi afaki gelebilir ama 10-15 yıl sonra sağlıkta mirası tüketince ortaya çıkacak fatura çok daha ağır olacaktır. İtibardan tasarruf edilmeyecek bir alan varsa o da sağlık ve eğitimdir. Biri canımızı diğeri geleceğimizi koruyor. Özetle sağlıkta geleceği görerek hem Sağlık Bakanlığı na bağlı kurum çalışanlara hem de yıllardır düzenleme yapılmayan Millî Savunma Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı bağlı kurumlarda çalışan sağlık emekçileri başta olmak üzere kamu personeline planlama, eğitim ve insana yatırım sonucu son derece başarılı bir gelecek yaratabiliriz. Diğer taraftan sağlık kurum çalışanlarının çalışma koşulları düzenlenerek liyakat getirilerek meslekten uzaklaşmalarının önüne geçilmelidir. Türkiye eğer sağlıkta içine girdiği bu tahripkâr yoldan vazgeçmezse bu alanda şimdiye kadar elde ettiğimiz kazanımları kaybetmeye de devam edeceğiz. Sağlıkta dünyayı yeniden keşfetmeye, başka ülkelerden model aramaya gerek yok. Geçmişte çok zor koşullarda bugünü ortaya çıkaran başarılara imza attık. Yeter ki hatırlayalım, sahip çıkalım, çoğaltalım.’’     

Anahtar Kelimeler:
SahimsenSağlık
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.