Zeytinlikler celladını bekliyor | Dozerler, kepçeler, talana hazır

Zeytinliklere ilk darbeyi hangi ünlü patronun, hangi şirketi vuracak henüz belli değil. Bilinen tek gerçek; Bir ülke bereketli topraklarını kendi eliyle adeta cehenneme çeviriyor.

29 Mart 2022 Salı 20:14
Zeytinlikler celladını bekliyor | Dozerler, kepçeler, talana hazır






Zeytinlikler celladını bekliyor | Dozerler, kepçeler, talana hazır

Dozerler, kepçeler, grayderler için son bakımlar yapıldı. Zeytinliklere ilk darbeyi hangi ünlü patronun, hangi şirketi vuracak henüz belli değil. Bilinen tek gerçek; Bir ülke bereketli topraklarını kendi eliyle adeta cehenneme çeviriyor.

Her bir adımında Kurtuluş Savaşı’nın derin izleri var. Manisalı, Aydınlı, Muğlalı Efeler’in karış karış can vererek Yunan Ordusu’ndan geri aldığı zeytinlikler, daha hunhar, daha canavar bir güce, kanun eliyle teslim ediliyor. Maden şirketleri, kanun gücünü ve kolluk kuvvetlerini arkalarına alarak yüzlerce yıllık zeytinlikleri son darbeyi vuracak. Milyonlarca insanın tapulu mülküne yasa zoruyla çökülürken, yeni yokluklar kıtlıklarla yüzleşeceğimiz günler hızla yaklaşıyor.

‘Kaçacak yerimiz kalmadı’

İklim aktivisti Ömer Madra’nın sözü bu. Hergün bizi çevreleyen iklim krizi haberleriyle, orman ve koruma alanı talanlarıyla nükleer enerjiye davetiye çıkaran uygulama haberleriyle karşılaşıyoruz. Daha önce kanun değiştirilerek yapılmaya çalışılan ancak çok tepki aldığı için geri çekilen ‘zeytinlik alanların talan edilmesi’ düzenlemesi resmi gazetede yayınlanan bir yönetmelikle gerçekleştirildi. Ardından sit alanlarının korunmasını sağlayan düzenlemelerde değişikliğe gidildi. Siyasiler kaçacak yerimiz kalmadığını görmüyor, çevre tecavüzleri bitmiyor.

Türkiye 1 Mart sabahına Resmi Gazete’de yer alan 31765 sayılı yönetmelikle uyandı. Bu yönetmelikte Maden Yönetmeliğinde değişiklik yapılıyor, madencilik faaliyetlerini yaparken tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanların iş bitiminde rehabilite edilmesi şartıyla madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veriyor. Zeytin sahalarında da madencilik faaliyetlerinin Bakanlığın izni ile yürütülmesine yetki veriliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca yürütülecek bu maden yönetmeliğindeki değişiklik zeytin alanlarının çanına ot tıkayacak. Zeytin alanlarını maden işlerinin tahribatından kurtarmak mümkün olmayacak, Bakanlıktan torpilli madenciler gözlerine kestirdikleri zeytin alanlarını maden sahası haline çevirecek. Bununla nasıl bir talanın önünün açıldığını tahmin etmek zor değil. Sahanın işin bitiminde rehabilite edilmesi ise sadece bir iyi niyet göstergesi olarak kalacak. Gerçekler bize gösterdi ki, madencilik şirketleri işleri bittikten sonra dehşet bir çevre felaketi bırakıp arkalarına bakmadan kaçıyorlar; onlardan sahanın rehabilite edilmesini beklemek safdillik olur.

Dünyanın çevre felaketini iklim krizini ve bunun etkilerini azaltmak ve korunmak için her türlü önlemi almaya başladığı bir çağda bu maden yasasındaki bu yönetmelik değişikliği ülkemiz adına tam bir talihsizlik, basiretsizlik ve talana kapı açmak olarak olarak nitelendirilebilir. İnsanımız yüzlerce yıl emek verip büyüttüğü zeytin ağaçlarını zeytinlik alanları madencilerin iş makinalarına teslim etmek istemiyor. Bunun için ülkenin her yerinde eylemler yapılıyor, zeytin yoksa hayat yok, zeytin yoksa biz de yokuz diyorlar.

Zeytinliklerin enerji amaçlı madenciliğe açılmasına yönelik tepkiler sürerken yapılan yönetmelik değişikliği ile doğal sit alanlarında madencilikten Hes’lere rüzgar ve güneş santrallerinden doğalgaz hatlarına birçok faaliyetin yapılabilmesinin önü açıldı. Doğal sit alanlarına yönelik değişiklik ile hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi gereken 1. Derece doğal sit alanlarının enerji yatırımlarını açıldığı görülüyor. Bir yandan zeytinlikler bir yandan doğal sit alanları yapılan düzenleme ile enerji üretmek bahanesiyle madenciliğe ve yapılaşmaya açılıyor. Korunan alanların tespiti yönetmeliğinde değişiklik yapılmasıyla ülkemizin önemli kuş alanları, farklı bitki türlerini barındıran doğal alanlar yeni talan alanları haline gelecek.

Uyarılar çok kesin ve acı; Böyle devam edersek; yarın bir lokma zeytin ve bir nefes temiz havaya muhtaç kalacağız.

Orman yangınlarına hazırlıklı olun

Birleşmiş Milletler; önümüzdeki 25-30 yıl içinde dünyanın her yerinde orman yangınlarının artacağını ülkelerin orman yangınları konusunda ciddi tedbirler almaları gerektiği uyarısında bulundu. Öngörü 2050 yılına kadar orman yangınları yüzde 30 oranında artacak. Bunun ilk göstergeleri Arjantin’de haftalardır süren ve zararı 240 milyon doları bulan yangın. Yine tam da bu günlerde İspanya’da 392 hektar alan yangınla kül oldu. Meksika’da 37 hektar alan zarar gördü. Güney Kore’de Nükleer santral yakınında çıkan orman yangını nedeniyle 6 bin kişi bölgeden tahliye edildi. Uzmanlar kirlilikten ve insan eliyle yapılan tahribatlardan dolayı Amazon Yağmur ormanlarında toplu ağaç ölümlerinin görülebileceğini belirtiyor.  Aynı şey bizde de devam ediyor, geçtiğimiz yaz yaşanan orman yangınlarında zarar gören Marmaris erozyon ve kirlilik tehdidi altında.

Çevre aktivistleri ve bilim adamları Orman yangınları çağına hazır mıyız? Sorusunu yetkililere soruyor. Ayrıca 2021 yaz ayında ülkemizde çıkan orman yangınlarından en çok Antalya ve Muğla’nın etkilendiği açıklamasını yapıyorlar. Ayrıca yangın sonrası orman alanları rehabilite edilirken yaban hayatı koruyacak şekilde hareket edilmesini aksi takdirde Akdeniz çevresinde tüm yaşamın tehlikeye gireceğini belirtiyorlar. Göçek, Muğla Seydikemer, Fethiye, Mersin Anamur ve Adana’da kış mevsiminde bile orman yangınları görülüyor.

Öte yandan orman bakanlığı bu yıl orman yangınlarına 55 helikopter,  20 uçak ve 8 İHA ile müdahale etmeyi planladıklarını açıkladı. Diğer taraftan orman yangınlarına karşı doğal bir koruyucunun da inekler olduğu iddia edildi. Özellikle Aydın ve Muğla’nın bazı bölgelerinde çam fıstığı veren ormanlık bölgelerde açık alanda otlayan ineklerin yangına neden olan otları yediği ve doğal yangın önleyici görevi gördüğü iddia edildi. İneklerin otladığı bölgelerde büyük çaplı orman yangınları görülmüyor.

Orman yangınlarını önlemede diğer bir çevre dostu ürün haberi Japonya’dan geldi. Dünyanın çaresiz kaldığı ve doğal alanların yanıp kül olduğu orman yangınları için sabundan yapılmış çevre dostu köpük geliştirilmiş. Bu yangın söndürürken su kullanımını ve doğaya zarar vermeyi önleyecek bir ürün olarak uluslararası alanda görücüye çıkmış bulunuyor.

Orman yangınları konusunda tedbir almazsak doğayı bütün canlılar için daha yaşanabilir hale getirmezsek yazın yangınlar, kışın taşkın, heyelan ve erozyonlar bizi bekliyor, verimsiz araziler, biyoçeşitlilik yok oluyor, oksijenimiz azalıyor, yüksek sıcaklıklar herkesi öldürmeye devam ediyor.

Diğer taraftan bizleri bekleyen orman yangınları için TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Orman Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışarak multidisipliner bir eser hazırlayarak yöneticilerin tedbir almasına yönelik bir dizi önlemler sunuyor. Geniş bir uzman ekiple çalışarak sunulan öneriler siyasetçilerin ve karar vericilerin takdirine sunulmuş bulunuyor.

Ayrıca önümüzdeki süreçte 230 bin kilometrekare orman alanını koruyan Orman Muhafaza Memurlarının eğitimi, haklarının iyileştirilmesi ve teknik imkanlarının geliştirilmesi de ormanlarla mücadele sürecinin bir parçası olarak görülüyor.

Orman yangınları sonrası artan şekilde toprak erozyona maruz kalıyor. Marmaris’te büyük orman yangınları sonrası oluşan erozyonla körfezde 2 metrelik balçık tabakası ve  kirlilik oluştu.

Ormanlar bugüne kadar tahmin edildiğinden daha çok yerel ve bölgesel iklimin dengelenmesinde rol oynuyor, biyoçeşitliliği arttırıyor, karbon emilimini sağlıyor, tüm canlıların yaşam ortamı oluşturuyor.
 

Anahtar Kelimeler:
ZeytinZeytinlik
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.