17 Ağustos depreminde çöken Körfezde batık şehir 

17 Ağustos 1999 Depremi'nde denizin dibine çöken Değirmendere sahilinin yaklaşık 400 metrelik bölümü dalış meraklılarının uğrak yeri oldu.

04 Haziran 2019 Salı 22:33
17 Ağustos depreminde çöken Körfezde batık şehir 






17 Ağustos depreminde çöken Körfezde batık şehir 


Türkiye'yi yasa boğan 17 Ağustos 1999 depreminin ardından İzmit Körfezi'ne çöken 400 metrelik bölüm dalgıçlar için yeni gözdesi oldu. 


Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 17 Ağustos 1999 Depremi'nde denizin dibine çöken Değirmendere sahilinin yaklaşık 400 metrelik bölümü dalış meraklılarının uğrak yeri oldu. Sahilin çökmesiyle su altında adeta batık bir şehir ortaya çıktığını belirten dalış eğitmeni Murat Kulakaç, "Yıl içerisinde burada çok sayıda yerli yabancı turistlerle birlikte dalışlar yapıyoruz. Suyun altında çok sayıda deniz canlısı ve balık türü var. Bu türler de batık şehirle birleşince çok güzel görüntüler ortaya çıkıyor" dedi.

400 METRELİK ALAN DENİZE GÖMÜLDÜ

17 Ağustos 1999 Depremi Gölcük'te yıkıma neden olurken, Değirmendere sahilinin yaklaşık 400 metrelik alanı denize gömüldü.

BATIK ŞEHRE DALIŞ YAPTILAR

Depremin karadaki izleri zamanla silinirken, Değirmendere'de denize çöken dev Çınar ağaçları, vapur iskelesi, amfi tiyatro, restoranlar su altında duruyor. Adeta batık şehri andıran denizin altı yerli ve yabancı dalgıçların gözde dalış noktası oldu. 

Batık şehre dalış yapmak için sadece Türkiye değil dünyanın dört bir yanından dalgıçların bölgeye dalış yapmaya geldiğini söyleyen Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç, "Marmara depreminden sonra yaklaşık 400 metrelik büyük bir bölüm sular altında kaldı.

''OBJELER ÇOK DEĞİŞİK NOKTALARA GİTMİŞ''

Depremin yarattığı etkiyle bu objeler çok değişik noktalara gitmiş. Avcılar kulübü şu anda 55 metre derinlikte, hemen yanında bulunan vapur iskelesi 100 metre ilerisinde ve 37 metre derinliğinde, amfi tiyatro 32 metrede, restoranlar ise 22 metrede tüm ihtişamıyla ilk günkü haliyle duruyor. Buraya yalnızca Türkiye'den değil, dünyanın dört bir yerinden dalış yapmak için geliyorlar. Çok takip ediliyor bu bölge, daha önceden de biz burada görüntüleme çalışmaları yapmıştık. Batık şehirde tam anlamıyla depremin gerçek görüntülerini yansıtıyor" dedi.


''İLK HALİYLE SU ALTINDA DURUYOR''


Suya gömülen yapılar yapay bir resife dönüştüğünü belirten Kulakaç, "Unuttuğumuz bir gerçek var, deprem oldu yeni binalar yapıldı. Ama şu anda suya gömülen evler o ilk haliyle su altında duruyor. Bu hüzünlü bir olay ve bu yapılar suyun altında yapay resif oldu, dalgıçlara ve dalış turizmine hizmet veriyor bölge. Suyun altında görsel anlamda çok güzel objeler oldu bu batık şehirle" diye konuştu.

''UNUTTUĞUMUZ GERÇEKLERİ HATIRLIYORUZ''

“Ben bu bölgede dalış eğitmenliği yapıyorum ve defalarca bu bölgede daldım ve oraya indiğim zaman çok hüzünlü hissediyorum, üstünden zaman geçmesine rağmen hala çok hüzünlüyüz. Çünkü her seferinde depremin gerçek görüntülerini net bir şekilde görüyoruz ve unuttuğumuz gerçekleri hatırlıyoruz. 

''CİDDİ BİR SU ALTI CANLILIĞI VAR''

Suyun üstüne her çıktığımda çevremdeki insanları da ikaz ediyorum, depremle ilgili alınması gereken tedbirleri anlatıyorum. Hüzün duyuyorum ama şu anda deprem yapılarının oluşturduğu ciddi bir su altı canlılığı var muazzam bir şekilde. 


ISTAKOZ YUVALARI VAR

Eskiden insanların yaşadığı alanlar şu anda su altı canlılarına ev sahipliği yapıyor. Her odada yüzlerce eşkina, kırlangıçlar hatta ıstakoz yuvaları var. Balık popülasyonu ciddi bir şekilde çoğaldı su altında. 

KARİDESLER ÇOK YOĞUN MİKTARDA VAR

Bu bölgede yapıların içerisinde yuvalanmış olan eşkinalar, kaya levrekleri, karagözler ve bol miktarda karidesler çok yoğun miktarda var. Buraya gelen bütün dalgıçları suyun altına indirerek o alanları gösteriyoruz. Hatta bazen bazı dalgıçlar burada balık çiftliği kurulmuş diye yorumlar yapıyor. Aşağısı bir balık çiftliği kadar zengin, dalgıçları buraya davet ediyoruz." 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.