İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

"Biz söylediğimizi yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Bakanlar Kurulu toplantısında da vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri değerlendiriyoruz.

2015 yılında karşılaştığımız çok çetin sınavları milletimizin desteği ve AK Parti'nin dik duruşuyla aştık. 2015 yılında yaptığımız projelerle şunu gösterdik; Biz söz verdiğimiz bütün projeleri yaptık, yaparız, yapmaya devam edeceğiz. 2015 yılında toplam 19 yurt dışı ziyaret yaparak Avrupa Birliği ile ekonomik faslı açtık.

2015 yılında demokrasi tarihimizde önemli bir yeri olan iki seçimi gerçekleştirdik. Milletimiz yüksek bir katılımla iradesini sandığa yansıttı. Halkımızın mesaj neyse onu aldık. 7 Haziran sonrasında diğer partilerle bir uzlaşı olmamasına rağmen ülkemizi hükümetsiz bırakmadık, bırakmayacağız. Diğer partilerin çeşitli bahaneler altında elini taşın altına koymaktan kaçındığı bir dönemde biz milletmizin verdiği görevi yerine getirdik. Türkiye'nin istikrar zemininden uzaklaşmasına izin vermedik. 1 Kasım'da milletimiz emaneti yeniden AK Parti'ye verdi.

Seçim öncesinde yeni dönem için planımızı yapıp milletimizle paylaşmıştık. 64. Hükümet milletimizin istikrar arzusunun sonucu görev başındadır. 2002'den beri nasıl hizmet ettiysek bugün de aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Türkiye'nin hiçbir çözülemeyecek meselesi yok. AK Parti bu sorunları çözmeye taliptir. Seçim öncesi milletimize ne söz verdiysek yerine getirmek için hepsini bir takvime bağladık. Asgari ücreti milletimize söz verdiğimiz gibi net 1300 TL'ye yükselttik. 2015'in son gününde çiftçimize yeni yıl müjdesi olarak gübre ve yemde KDV'yi yüzde 1'e düşürdük.

2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine 1 Ocak'tan itibaren geçerli olmak üzere ilave bir derece verdik. Cuma günleri hem mesaia tam olarak yapılacak, hem de isteyen rahat bir şekilde cuma namazını eda edebilecek. Yapıcı katkı vermeye hazır olan her partiyle kesimle işbirliği yapacağız.

Öyle bir anayasa istiyoruz ki asırlar geçse de eskimesin...

Biz 12 Eylül darbesini yaşamış nesiller olarak yapılan zulümlere hep sesimizi yükselttik, yükseltmeye devam edeceğiz. Milletimiz yeni anayasanın yapılması için adım atılmasını bekliyor. Türkiye'nin yeni anayasa yapoması bir ihtiyaç ötesine geçerek zorunluluk haline gelmiştir. Öyle bir anayasa istiyoruz ki asırlar geçse de eskimesin, insan onuru üzerine kurulsun. 1982 Anayasası milleti değil kısıtlayıcı bir devlet anlayışını merkeze alan, yeni sorunlar üreten, sağlıksız bir dönemin darbe anayasasıdır. Tartışılması gereken husus yeni anayasanın hangi ilkeler üzerine inşa edileceğidir.

Biz HDP'yle görüşmek istedik. Ancak onlar bu ciddiyet ve nezakette olmadıklarını gösterdiler. Randevu taleplerinden sonra Cizre'de Sur'da ne olduğunu ona soracağız dediler. Hesap sormak istediler. Onlar hesap sorma makamı değil hesap verme makamındalar. Teröre karşı tavır koyamadıkları için onlar hesap verme makamındalar. Hesap soramaz soramayacaklar. Biz hesabı 1 Kasım öncesi millete verdik. Onlar da bu emaneti bize verdi. Kimseyle emaneti paylaşmayız. Eğer bu ülke için siyaset yapacaklarsa terör örgütüne sözcülük yapmaya son versinler. Sürekli hendekleri barikatları savunuyor ve devleti suçluyorlar.

Türkiye hukuk devletidir. Ne demokrasiden nasip almamışların tek bir söz söyleme hakkı yok. Doğudaki kardeşlerimizin hepsinin bu terör odağına karşı son dönemdeki gösterdikleri tutum nedeniyle teşekkürlerimi ve selamlarımı sunuyorum.

Cizre'de Sur'da Silopi'de yiğit bölge halkı yanında hastanelerde çalışan doktor, hemşirelerimize, kamu görevlilerine, mehmetçiğe tüm görevlilere teşekkürü borç biliyorum.

Şırnak Kamu Hastaneleri genel sekreteri Hakan bey, Cizre'den çıktı toplantıya geldi. Roket saldırıları altında nasıl görev yaptıklarını anlattı. Bölg halkına yardımcı olmak için neler yapıldığını anlattı. Hepsini alınlarından öpüyorum. Bölge halkıyla kalbini birleştiren kamu görevlisi alnından öperek tebrik ediyorum.

Bu zor günler geçecek. Türkiye her bir bölgesiyle beraber olmaya devam edecek. Çatışmaların tek bir sebebi var. PKK'nın barıştan rahatsız olması ve HDP'nin de ona çanak tutması.

Esnafımıza 5 milyon TL acil yardım gönderdik. İnşallah oraları tekrar refah şehri haline getireceğiz. Türkiye'de öz yönetim söz yönetim yok, demokrasi var milli yönetim var.

Kendi kazdığı hendeğe kendi düşecek...

Bu süreçte kimin haklı olduğunu milletimiz görecektir. HDP, kendi kazdığı hendeğe kendi düşecektir. Onca insanın canına kast etmenin, insanları evinden etmenin HDP'ye siyasi maliyeti olacaktır. Türkiyeleşme siyaseti hendekte yalanlanmıştır. Türkiyeleşme Moskovadan geçmez. Diyarbakır'ın geleceğinin Moskova'dan değil Ankara'dan gerçekleşeceğini görecekler.

İnsanların kanları üzerinden öz yönetim hayali kuranlara sesleniyorum. Neden sizin çocuklarınız yok o hendeklerde? Sizin canı değerli de orada hendek kazanların canları ucuz mu? O bedeli sizler ödeyeceksiniz. O gençleri kurtaracak olan da bizleriz. Lüks içinde yaşadığınız hayatı başkalarının hayatını karartıyorsunuz.

Her ev, okul onarılacak. Her mahalle özgürce yaşanan yerler haline gelecek. Bu taahhüdümüz. Bütün sokaklar temizleninceye kadar mücadelemiz sürecek. Fırat'ın Dicle'nin kenarları rahat yaşanabilecek bir yer olana kadar mücadele sürecek. Netice mutlaktır. Bu ülkede kimsenin zorbalık etme diye bir hakkı yok.

Terör örgütünün uzantısı gibi mücadele etmenin hukuken karşılığı yoktur, suçtur. Terör tehdidi altında atılacak hiçbir adım yoktur. Barış ve huzur içinde çalışma sözü veriyoruz.

Habur sınır kapısı güvenlik nedeniyle kapalı. Bölge halkını kimin mağdur ettiğini halkımız biliyor. Ak Parti hükümeti olarak hayatı normale döndürmenin gayreti içindeyiz. Kapıdan giriş ve çıkışlar yapılmaya başlandı. Habur sınır kapısı açıldı.