• BIST 100

    9390,51%1,20
  • DOLAR

    38,74% 0,39
  • EURO

    43,40% 0,27
  • GRAM ALTIN

    4146,90% 1,06
  • Ç. ALTIN

    6711,63% -0,27

Cumhurbaşkanı da olsa, halkın memurudur

Gazeteci yazar ve iyigunler.net İsrail temsilcisi Rafael Sadi, ulusalpost'ta Yiğit Turan'ın sorularını cevaplandırdı. İşte o röportaj

Gündem 11.07.2014 01:31:39
Cumhurbaşkanı da olsa, halkın memurudur

Cumhurbaşkanı da olsa, halkın memurudur

Gazeteci yazar ve iyigunler.net İsrail temsilcisi Rafael Sadi, cumhurbaşkanlığı sürecinin bölgede nasıl takip edildiğini ulusalpost.com için değerlendirdi. Ulusalpost.com'dan Yiğit Turan'ın sorularını cevaplandıran Rafael Sadi CHP ve MHP'nin yerel seçim deneyimlerinin ardından çıkardığı ortak adaydan daha çok birlikte hareket etme kültürünü geliştirmesi açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
İşte o röportaj:

Türkiye’deki siyasi hareketliliği yakından takip eden biri olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi sizinle röportaj yapma ihtiyacı hissettim. Beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.

Yiğit Turan: 31 Mart yerel seçimleri sonrası Türkiye’ye baktığımızda, siyasilerin hızla Cumhurbaşkanlığı seçimlerine start verdiğini gördük. O günden bu yana Türkiye’de, her gün yeni bir olaya tanık olundu.31 Mart’tan bugüne genel bir değerlendirme yapmanızı istesek neler söylersiniz?

 
Rafael Sadi: Türkiye her zaman dinamik bir ortama sahip bir ülkedir. Pek çok olayın bir arada olduğu ve gündemi meşgul etmeyen neredeyse hiç bir şeyin olmadığı bir ülke. Boş yok yani…
Bu duruma bir de ‘’Usta’’  lakabını hak etmiş olan Sayın Başbakanımızın, gündemi kendi isteği ve siyasi menfaatleri doğrultusunda doldurduğunu düşünürsek, bu durum için söylenecek şey oldukça fazladır.
             Cumhurbaşkanlığı seçimi aslında çokta önemli değildir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti seçilen hükümet ve başındaki başbakanca yönetilir. Cumhurbaşkanlığı makamı sembolik ve onursal bir makamdır. Tabii ki gönül ister ki bu makamı Türkiye Cumhuriyetinin özünü ve LAİKLİK ilkelerini hazmetmiş bir aday doldursun. Bana kalırsa  gündem bu konuda  yeterinden fazla dolduruldu ve asıl bakmamız gereken bundan sonra kim başbakan olacağı sorusuna cevaptır.
 Kısaca 31 Mart'ta birleşememiş olan CHP-MHP muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığı  seçimi için birleşebilmelerini tebrik etmek gerekir. Yanlış anlaşılmasın ben birlikteliği becerebildikleri için tebrik ediyorum. Tercih ettikleri aday için değil…
 
 Yiğit Turan: Gerek iktidar, gerek muhalefet, toplumun büyük bir kısmı Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’nin kaderinin belirlemesinde büyük bir rol oynayacağını düşünüyor. Sizce de öyle mi? İktidarın ya da muhalefetin bu kaygılarını taşıyor musunuz?

Rafael Sadi :Ben ne Türkiye ne de Türk insanı için kaygılanmıyorum… Aksine kime ne yaparsa yapsın ülkenin ana damarları üzerinde kimsenin herhangi bir değişiklik yapabileceğine inanamıyorum. Yani hep korkulan ‘’İşte ülke İran olacak!’’  endişesini taşımıyorum. Bunun iki sebebi var: Bir mevcut anayasa ile anladığım kadarı ile iktidar en iyi neticeleri alabiliyor ve istediği gibi  projeleri üretebiliyor. Yürütme kurulları da istediği gibi yürütebiliyorlar. Yani mevcut sistem sebebi ile AKP iktidarının endişe edeceği ve güzel ülkemizi bir ŞERİAT ülkesi haline döndürmek için fiili bir sebepleri yoktur.  ‘’Dükkân bu çeşidi ile iyi iş yapıyor, malları  değiştirmeye gerek yok.’’

Diğer sebep ise  Türk insanını yeterince tanıdığımı sanıyorum. En az Sayın Erdoğan kadar tanıyorum. Unutmayın, Sayın Erdoğan tam bir halk çocuğudur. Kasımpaşalıdır ve  politikacı değildir. O bizim mahallenin delikanlısıdır  ve bu imajı çok iyi satıyor. Başka modele gerek yok. Dini duyguları ve halkımızın hassasiyetlerini o kadar iyi biliyor ve kullanıyor ki, aleyhindeki her meseleyi eski futbolculuğu sayesinde  ‘’TAÇ’’ a atmayı beceriyor.
İşte bu sebep, yani memleketin en önemli malzemesinin Türk insanı olması benim huzurlu olmamı sağlıyor. Türk insanı dindar olsa bile asla bir İRAN modeline EVET demeyecektir. Ordu her ne şekilde olursa olsun etkisizleştirilmişse  bile IŞİD usulü bir düşman karşısında IRAK askeri gibi üniformasını ve postallarını bırakıp kaçmaz. Türk askeri milli ruhunu hiç bir şey karşılığında satmayacaktır. Bu sözlerim de yanlış anlaşılmasın devrim İhtilal demedim. Örneğim, IŞİD ile  sınırlıdır.
   
Kısaca kim cumhurbaşkanı olursa olsun T.C. Anayasası çerçevesi içinde  işini yapmak zorundadır ve asla unutmamalıdır ki Cumhurbaşkanı da olsa  o, bizim yani halkın memurudur ve maaşını da biz ödüyoruz. Bunu sadece milletvekilleri, Cumhurbaşkanı ve Başbakan değil  bizim sokaktaki vatandaşın da bilmesi ve aksi takdirde hatırlatmaktan da çekinilmemesi gerekir. Türk halkı saygılıdır ancak aşırı yanlışlar karşısında  sandık başında gereken cevabı çok iyi vermesini bilir.
 

 Yiğit Turan: İktidar, Cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Bey’i tercih etti. Siz onu en iyi tanıyanlardan biri olarak Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yarışında Ekmeleddin Bey’i oy farkı ile geçeceğini düşünüyor musunuz ?

Rafael Sadi: Recep bey kazanamayacağı bir yarışa girmez. Hesabını kitabını cok iyi yapmıştır. Ve bence bu yarışı da en önde  bitirecek ve T.C.'nin Cumhurbaşkanı olacaktır.
Yiğit Turan: Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP’nin uzlaşıp, Sn. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Ekmelleddin Bey ile ilgili herhangi bir fikriniz var mı? Daha evvel tanıyor muydunuz?

Rafael Sadi: Az önce dediğim gibi birleşme konusunda kendilerini tebrik ediyorum. Seçtikleri aday konusunda ise o kadar tebrik aceleciliği yapmıyorum.

               Bu aday seçimini bir kaç açıdan değerlendirmek gerekir;
 İlk tepkim şu dur: Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu çok saygın olabilir ama ne CHP ne de MHP tabanının adayı yapılmamalıydı. Çünkü beyefendi İslam âlemine oldukça borçlu bir konumdadır. Hayatı boyunca bulunduğu görevler nedeni ile oldukça dini bir kimlik sahibidir. Laikliğin bayraktarlığını yapan bir parti olan CHP'nin 80 milyonluk Türkiye'de  kendi partisinin ideolojisine yakın bir kişilik bulamamasını komikten öte acı olarak değerlendiriyorum. Hatta CHP'nin neden iktidar olamamasının  bu türden kararlar almadaki aczinin kendilerine iktidar değil de muhalefet kapısı aralamasının sebebi olarak görüyorum. Keza MHP, Atatürk Milliyetçiliğinin sembolü olan bir partinin, dini bir kimliği seçmenlerine sunması en az CHP kadar olumsuz bir durumdur.
 
               Bu Ekmeleddin Bey'in şahsiyeti ve kişiliği ile ilgili bir durum değildir. Gelelim CHP ve MHP'nin neden bu adayı seçtiklerine.
 
               Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifadelerine bakarsak iki partinin de yegane dertlerinin iş yapmak ve ülkeyi yönetmek değil de AKP ve Sayın Erdoğan'ı makamından indirmek olduğunu anlarsınız. Yani aranan aday modeli Sn. Erdoğan ile kapışabilecek  ve neredeyse  aynı kulvarda onun ekürisi olarak yarışacak bir isim bulmak ihtiyacı hissettiler. Çünkü hedef kitle sadece CHP+MHP seçmeni değil aynı zamanda kendilerinden kaçmış olan AKP seçmenidir. Peki, bu aday sebebi ile kendilerinden kaçacak seçmeni nasıl hesaplayamadılar?
             
                  İyi de diyelim ki haklılar ve bu en doğru aday seçimidir. Bu durumun ne kadar vahim olduğunu ve hepimizin de gözümüzü dört açmamız gerektiğini  ortaya koyuyor. Yani Atatürk Türkiye’sinde  DİNİ kimliği motifi olmayanların ne yaşama ne de seçilme şansı yok ki bu görev için CHP ve MHP  devlet işlerine DİN unsurunu dolaylı olarak (veya alenen) sahaya sokmaktadırlar. Bu bence hepsinden de daha vahimdir.
 
 

Yiğit Turan: Muhalefetin bilhassa uluslararası arenada Ekmelleddin İhsanoğlu’nun önemli bir prestije sahip olduğu düşüncesine katılıyor musunuz? Ayrıca Ekmel Bey’in İslam İşbirliği Teşkilatı’nın genel sekreterliğini yapmış olması ve muhalefeti eleştiren sosyal demokrat, ulusalcı bir kesimin Ekmel Bey’e siyasal İslamcı gözüyle bakmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rafael Sadi : Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Uluslararası İslam  Dünyası’nda oldukça saygın bir ismi olduğunu  söylememek yanlıştır. Ama diğer LAİK ülkelerin bu ismin seçilmesinden endişe duymalarının da önüne geçemeyeceğiz. Öncelikle sizin ifadenizi düzeltmek isterim İSLAMCI sözcüğü Sayın İhsanoğlu için söylenemez. Çünkü İslamcı derken iki farklı kavram geliyor akla: ‘’ Birincisi İslami Terör örgütleri ile özdeşleşmek, diğeri ise  sonunda  '' CI '' ek'i olması  ile bu işin tüccarı olduğu izlenimi doğar yani dinci ile dindar arasındaki fark gibi…’’
             Sayın İhsanoğlu, bence iyi bir Müslümandır ve bundan korkacak endişe edecek bir şey yoktur. İslamcı diyemeyiz, kimsenin de böyle diyeceğini sanmıyorum. Ama endişe edilenler arasında İslami ülkeler ile özellikle Suudi Arabistan ile olabilecek angajmanlarıdır. Hâlihazırdaki Cumhurbaşkanımızın da Ekmeleddin Bey ile aynı ekolden geldiğini ve ikisinin de Suudi angajmanları olduğu sır değil.
            Üstüne üstlük Sayın Ekmeleddin kökende Mısırlı  ki  bunun çok fazla önemi yok tabii.Evvelce dediği gibi Ekmeleddin Bey’in şahsiyetinden ve ideolojisinde hatta dindarlığından  ve de İslami bağlantılarından çok, endişe etmemiz gereken CHP ve MHP'nin bu makam içim Atatürkçü ve LAİKLİK hayranı bir isim bulamamış olmalarıdır.
 
Yiğit Turan: Peki üçüncü aday Sn.Selahaddin Demirtaş’a ne dersiniz ?

Rafael Sadi : Birden fazlası var. 80 milyonluk Türk insanın  her biri bu göreve layıktır. Şayet Sayın Erdoğan ile dişe diş , göze göz kapışacak bir isim soruyorsan en uygun adayım : ‘’Çiçek sulamaktan hoşlanan Sayın KAMER GENÇ mesela…’’ Ya da gazetecilerden UĞUR DÜNDAR veya YILMAZ ÖZDİL. askerlerden  İLKER BAŞBUĞ ...
       Kısaca isim çok ama kazanacak isim  olarak CHP ve MHP Sayın İhsanoğlu’nu uygun
       buldularsa. Karar seçmendir demekten başka bir şey kalmıyor.
 

Yiğit Turan: Başta da bahsettiğim gibi 31 Mart sonrası Türkiye’de neredeyse her gün yeni bir olay ile karşılaştık. Son olarak da IŞİD ile uyanıp, IŞİD ile kalkıyoruz. IŞİD’in Musul’daki Türk Büyükelçiliğini işgali ve Irak’ı ele geçirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? İsrail Hükümeti’nin bu konuyla ilgili endişesi nedir?

 Rafael Sadi : İsrail hükümeti  bu ve benzeri konularda pek konuşmaz. Gerekirse yapar ve yaptıktan sonra da ben yapmadım der. Yani bu bir üslup meselesidir.

               Hafta başında yayınlandığım bir haberde Ürdün'ün İsrail ile bu konuda bir ittifak içinde olduklarını bir Ürdün yetkilisinin ağzından duyduk. Ancak ne İsrail Dış İşleri ne de Başbakanlık ofisi bu konuda bir şey demediler. Dememeleri de daha hayırlıdır bence. Gerektiğinde işlerini yapsınlar yeter.
 
                IŞİD Irak'ta Türk konsolosluğunu işgal edip Konsolosluk elemanlarını rehin alırken İsrail'de de 3 genç (16 yaşlarında) teröristlerce kaçırılıyor. HAMAS terör örgütünün sorumlu olduğu, Başbakan Netanyahu tarafından beyan ediliyor ama hiç bir örgüt henüz bu kaçırma olayını üstlenmiyor. Çocuklar'ın cesetleri bulunuyor ve sonuö maalesef kötü.Bugünlerde de  bunun arkası geliyor ve bir taraftan İntifada naraları atılırken diğer taraftan hamas israil'e  alenen savaş ilan ediyor.
 
             Türkiye'ye bakacak olursak Başbakan  Konsolosluk elemanlarının kurtartılması için neler yaptıklarını söylemediği gibi kaçıranların alenen belli olmasına rağmen onları eleştirdiğini ve TERÖRİST  dediğini de duyamadık hiç bir yerde. Ordumuz da bu konuda oldukça sessiz.
Pardon Sayın Davutoğlu'nun endişe edecek bir şey yok konsolosluğu boşaltmayınız dediği basında yayınlandı hatta onlar dostturlar dediği de biliniyor…
   
              Yani kim kimin yanında biz kimleri Cumhurbaşkanı ve Başbakan yapmaya yöneliyoruz dikkat edelim lütfen.
 

 

Her 5 çocuktan biri büyüme sorunu yaşıyor

Ümit Gürelman’a Vefa Konseri

Beylikdüzü'nde metrobüsler çarpıştı, ölü ve yaralılar var

Seyyar baz istasyonu kurarak dolandırmışlar

İstanbul depremi için harita yayınlayarak bilgilendirdi

Selçuk Bayraktar'dan sonra Güler Sabancı'yı kopyaladılar

Çağlayan Topaloğlu'ndan ortalık karıştıran iddialar

Mardin Ovası için korkutan uyarı bilim insanlarından geldi

Sigorta sektörü 2025 zirvesinde buluşacak

Sofradaki Sessiz Kahraman | Gerçek Gıdanın Psikolojiye Etkisi

Gözaltına alınanların isimleri belli oldu

İBB'ye İSKİ operasyonu Sazlıdere intikamı mı?

İstanbul'da deprem | Naci Görür önemli soruya cevap verdi

İstanbul'da deprem | 6,2 için uzmanlar ne diyor?

23 Nisan kutlu olsun | Milli Karargah 105 yaşında

İstanbul Boğazı Yunus Gözlem etkinlikleri başlıyor

Tıklamadan önce düşünün

AcerPro'nun 20.Yılı Dijital Dönüşümün Mimarı

Menenjit saatler içinde ölüme neden olabiliyor!

Gençler ‘dalgalı’; kıdemli çalışanlar ‘ikinci’ ve ‘portföy’ kariyer peşinde

Bodrum Rallisi'nde heyecan dorukta

Gürültü hassasiyeti sağlığı tehdit ediyor!

Rüzgar endüstrisi 2.2 milyar dolara ulaştı

Türk doktorlardan tıp tarihinde dünyada bir ilk

Anksiyete kişinin işlevselliğini bozuyorsa önlem alınmalı!

Orzaks, Bilimin Işığında Geleceğe Yatırım Yapıyor

Sigorta Sektörünün Dijital Dönüşümünde 20 Yıllık Yolculuk Acerpro

İstanbullular Millet İftarında buluştu

Bursa'da otelde yangın faciası 2 kişi can verdi

Boykot listesi güncellendi, dev meydan mitingleri geliyor

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 26 1 5 51 83
2.Fenerbahçe 33 24 3 6 51 78
3.Samsunspor 33 17 10 6 12 57
4.Beşiktaş 32 15 7 10 17 55
5.İstanbul Başakşehir 33 15 12 6 6 51
6.Eyüpspor 33 14 11 8 8 50
7.Göztepe 32 12 10 10 13 46
8.Trabzonspor 32 12 10 10 13 46
9.Kasımpaşa 32 10 9 13 -2 43
10.Konyaspor 33 12 14 7 -4 43
11.Antalyaspor 32 12 13 7 -20 43
12.Gazişehir Gaziantep 33 12 15 6 -5 42
13.Kayserispor 32 10 11 11 -10 41
14.Rizespor 32 12 16 4 -12 40
15.Alanyaspor 33 10 15 8 -10 38
16.Sivasspor 33 9 17 7 -13 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 32 4 21 7 -31 19
19.Adana Demirspor 32 2 26 4 -51

YAZARLAR