Rejim güçlerinin iki kasabayı da ele geçirdiği saldırıyı 'Barbarca ve kanlı' olarak niteleyen Davutoğlu, 'teröre karşı' mücadele ediyoruz demek bu saldırıları meşrulaştırmaz diye konuştu. Davutoğlu konuşmalarını şöyle sürdürdü :
Tamamıyla siviller hedef alındı...
Son günlerde özellikle Bayırbucak bölgesinde Suriye halkına genelde ama özelde de Türkmen kardeşlerimize dönük olarak çok yoğun bir saldırı söz konusu. Dün gece bütün gece boyunca askeri, istihbari ve diplomatik birimlerimizle değerlendirmeler yaptık. Her şeyden önce şunu ifade etmek isterim, bu saldırı dahi Suriye rejiminin ne kadar kanlı ve barbar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Tamamıyla sivillere dönük bir saldırıdır.'
Rus Büyükelçi'yi çağırdık...
Davutoğlu, “Rus uçaklarının katıldığı bilgisi de söz konusu. Onun için dün gece Dışişleri Bakanımıza Rus büyükelçinin bakanlığa çağrılarak bu konuda gerekli bilgilendirme girişiminde bulunma talimatını verdim. Gece Rusya Büyükelçisi bakanlığımıza çağrıldı. Kendilerine çok açık bir ifade ile eğer Rus Hava Kuvvetleri veya Rusya’nın askeri bir mevcudiyeti DEAŞ’a karşı mücadele edecekse bunu DEAŞ’a karşı yapmalılar. Ama Türkiye’nin sınır boylarında, sivil halka karşı katliam mahiyetinde ve misket bombaları da atacak şekilde eğer sivil halk Türkiye’ye yöneltilir ve yeni bir mülteci akını ortaya çıkarsa bundan bu konuda katkıda bulunan herkes sorumlu olur” diye konuştu.
'Erdoğan'la kriz iddiasına cevap...
Davutoğlu'na Erdoğan'la arasında kriz olduğu iddiası da soruldu. Bu tür haberleri gazetelerde okuduğunu belirten Başbakan, kendisinin de hayret ettiğini belirtti. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
1 Kasım seçimleri gerçekleştirildi, şimdi de normal süreç işliyor, sayın Cumhurbaşkanı yeni hükümet için görevlendirdi, beş gün bir hafta sürer. Meclis başkanlığı adayları ortaya çıkıyor Kriz mselsesine görünce bizim basınımız kriz ve bakan çıkarmak konusunda mahir. Tabi her türlü yorumu yapılabilir maa Cumhurbaşkanlığı makamı ile başbakanlık makam araısnda her zaman sağlıklı ilişki olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'da benim de Ankara'da MYK toplantısı olmak üzere işlerim vardı. Sayın Cumhurbaşkanı Ankara'ya gelirse her zaman ki gibi kapım açık. Gazeteleri görünce ben de hayret ediyorum. Bu kadar bakan nasıl yazılıyormuş nasıl bu kadar hızlı kriz çıkarılıyormuş.
