Dünya ‘yokoluş’a mı gidiyor?

Dünyanın pek çok yerinden toprakların çatladığı yeraltı/yerüstü sularının çekildiği, tarım rekoltesinin düştüğü sıcaklıkların arttığı haberleri geliyor. Bütün bu olanların tek bir genel adı var; Kuraklık

03 Ağustos 2022 Çarşamba 22:48
Dünya ‘yokoluş’a mı gidiyor?






Kuraklık dünyayı kasıp kavuruyor

Dünya kurak günler yaşıyor, sular çekiliyor, yağışlar azalıyor, sıcaklıklar artıyor.  Bilim adamları kuraklığa dayalı bitki türlerinin ekimini salık vererek kuraklığa çözüm sunmaya çalışıyor. Kuraklık buğday rekoltesini düşürüyor, Bakliyat ve sulu gıdalarda üretim kayıplarına neden oluyor. Yerüstü olduğu gibi yeraltı sularında büyük kayıplar yaşanıyor. Yeraltı sularının da çekildiği konusunda ardarda uyarılar geliyor. Ancak dünya betonlaşmaya, ormanları kesmeye, kirli üretime ve plastik kullanmaya devam ediyor. Hükümetler ve kapitalist ekonominin doymak bilmez büyüme çarkı bütün bunlara kulaklarını tıkayarak mevcut kirli dünyayı sürdürmeye çalışıyor. Oysa bu sürdürülebilir bir dünya değil. Bunu anlamamız için ayağımızın çatlamış topraklara mı basması gerekiyor? Bunu anlamamız için çeşmelerimizden suyun akmaması soframızdan temel yiyeceklerimizin eksilmesi mi gerekiyor? Dünyanın pek çok bölgesinden kuraklık felaketi haberleri geliyor. Karar alıcıların biraz kulak vermeleri yeterli olacak. Gümbür gümbür gelen kuraklık felaketini görüp tedbir almak gerekiyor.

Kuraklık artık yeni ‘normal’ oluyor

İklim değişikliği yani küresel ısınma nedeniyle bir yandan buzullardaki erime hızlanırken, diğer yandan da iklim dengesinin bozulması nedeniyle aşırı yağışlar ve kuraklık hem insanların hem de diğer canlıların yaşamını güçleştiriyor. Ancak bazı bilim adamları küresel iklim değişikliğinde daha büyük tehlikenin dünyanın soğuması olduğunu savunuyor, kuraklığı da buna bağlıyorlar. Yani ani kuraklıklar, uzun süreli kuraklıklar, ani soğumalar veya afet şeklindeki iklim değişiklikleri kuraklığın başka yüzü olarak açıklanıyor.

İklim krizi içinde ısınma kadar afet şeklinde dönemsel soğumalar da olabileceği öngörülüyor. Bu kuraklıktan bizi kurtarmayacak. Ani ısınma ve soğumalar da iklim ve tarımsal kuraklığın bir sonucu olarak görülecek. Bunların hepsinin etkileri farklı olsa ‘kuraklık’ bizim zannettiğimiz gibi sadece yağışsızlık demek değil aynı zamanda topraktaki nem kaybındaki ani değişmeler, sıcak hava dalgaları ve tarımsal üretimi bekleyen korkunç verim kaybı, sıcaklık farklarının ortaya çıkardığı zararlı canlılar kısaca tabiattaki muhteşem düzenin bozulması…. Kuraklık bu bozulmanın genel adı… Bu bozulma artık dünyanın yeni ‘normal’i mi oluyor?

Topraklarımızın yüzde 23’ünü çölleşme bekliyor

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ülke topraklarımızın yüzde 22.5’inin yüksek çölleşme riski altında olduğunu söyledi.

Öngörüler iklim değişikliğinin etkisiyle birlikte deniz seviyesinin yükselmesi çok kısa bir sürede 100 milyon insanın yaşam alanlarının su altında kalmasına sebep olacak. Konuyu bilimsel olarak çalışan ülkeler su altında kalacak bölgeleri tespit edip önlemlerini alıyorlar. Bu yüzyılın sonuna kadar sadece İstanbul ve İzmir’de 300 bin kişinin taşkın ve sel riskiyle karşı karşıya kalabileceği hesaplanıyor.

‘İşte biz o gün tükeneceğiz’

Kurak yıllarda sel baskınları ile kuraklıklar aynı yerde kendini gösterebiliyor. İklim değişikliğinin etkisiyle alışmamız gereken bir başka afet türü; sadece beş günde gerçekleşen ani kuraklıklar

Kuraklık felaketi gelişini önceden belli eden ve geldiğinde yaşanan bölgedeki doğal kaynakları tüketip insan yaşamı dahil tüm canlıların varlığını tehdit eden bir felaket türü. Türkiye kuraklığa yabancı değil. 2021 yılı yaz aylarında Tuz gölü ve çevresinde kendini gösteren binlerce filamingonun ölümüne yol açan kuraklık aylar içinde gelişmiş ve bölgeyi ciddi şekilde etkilemişti.

Normalde kuraklık felaketi beş ila altı ayda gerçekleşirken ani kuraklık sadece beş gün içerisinde meydana gelebiliyor. Hem ülkemizin hem dünyadaki diğer bölgelerindeki topraklarda nemin hızlı ve şiddetli olarak düştüğü tespit edildi. Bizi daha kurak bir dünya bekliyor…

Çevre Hakkı İnsan Hakkıdır!

Temiz Çevre Hakkı temel insan hakkı olarak tanındı. BM İnsan Hakları ve çevre özel raportörü David Boyd sağlıklı bir çevre hakkının tanınmış olmasının ‘hükümetleri sorumlu tutmak için elimizdeki en güçlü araçlardan biri’ olacağını söylüyor. BM, çevre krizini üç maddeyle açıklıyor; ilki;  dünyayı saran iklim değişikliği-aşırı kuraklıklar, aşırı yağışlar, soğuk hava dalgaları, sıcak hava dalgaları, ani hava olayları, sel baskınları- ikincisi; biyolojik çeşitlilik kaybı, sonuncusu ise çevreyi ve insan biyolojisini kirleten yaygın toksik kirlilik…

Dünya iklim krizinin bu üç maddesi ile de bugün karşı karşıya. Dünyanın pek çok yerinde su baskınları, aşırı sıcaklıklar, orman yangınları, nesli tükenen canlılar, sel baskınları vs… haberleri medyada her geçen gün daha fazla yer alıyor. Yapılan açıklamalarda bu bölgede böyle seller olmazdı, böyle yağışlar olmazdı denilerek aşırı hava olayları anlatılmak isteniyor. Beklemediğimiz güvenli olduğunu düşündüğümüz bölgelerden dünyanın her ülkesinden afet haberleri geliyor. İklim krizi hiç ayırım yapmadan dünya ülkelerini sarmış durumda.

Durumun farkında olan BM hükümetlerin çevre tedbirlerini aksaksız tavizsiz alması için temiz çevre hakkını insan hakkı olarak tanımladı. Bu tanımlama artık gerekli önlemleri almayan hükümetleri köşeye sıkıştıracak. İnsan hakları karnesi kırıklarla dolu olacak. Birleşmiş Milletlerin hükümetleri zorlamanın bir yolu olarak aldığı bu kararın etkileri gelecekte daha açık ortaya çıkacak. Devletlerin İnsan hakları karnelerine çevre hassasiyeti de eklenecek.

İklim krizinin şiddetli etkileri tüm gezegeni açıktan etkilerken temiz ve sağlıklı çevrede yaşama hakkının ihlali aslında yaşam hakkının ihlali demektir.

Sağlıklı çevreye erişim hakkı yaşama hakkı ile eşdeğer kabul ediliyor. Bu bütün dünyada insanoğlunun geleceğini korumak ve insan yaşam hakkını temin etmek ayrıca nesiller arası iklim adaletini sağlamak için önemli bir adım. Bunun bütün devletlerin anayasalarına kanunlarına girmesi zaman alsa da iklim krizi ve yaşanan afetler hükümetleri bunu yapmaya zorlayacak gibi görünüyor. Kısaca, Sağlıklı çevre yaşam hakkıdır, sağlıklı çevreyi temin etmeyen devletler insanlarının yaşam hakkını gasp etmektedirler.

Tuz gölünde kuraklık dünya gündeminde Göllerin durumu endişe verici. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yetersiz yağışlar sonucu kuraklık çiftçinin kabusu olmuş durumda. Her yıl daha az ürün aldığını ve kuraklığın şiddetinin arttığını çiftçiler gözlemliyor. Mardin, Batman, Siirt tarımsal yağışlara baktığımızda önceki yıllara göre 3 kat yağış azalması gözlemleniyor. TZOB Bayraktar, kuraklık nedeniyle önemli kayıplar yaşanacağını açıkladı. Doğu da olduğu gibi ülkenin batısında da kuraklık var. Edirne’de son 5 yılın en kurak Nisanı bu yıl yaşanıyor.

Tekrar etmekte fayda var; kuraklığın en önemli nedeni bitki örtüsü kaybı… daha anlaşılır anlatalım; BETONLAŞMAK

Dünyanın derdi ısı enflasyonu

Tarım alanları zarar görüyor, biyoçeşitlilik tahrip oluyor, orman alanlarının yok olmasıyla dünyadaki oksijen seviyesi azalıyor. İçilebilir su kaynakları kirleniyor, içilebilir suyun miktarı azalıyor, sıcaklık artışı her canlının yaşamını zorlaştırıyor. Sıcak hava dalgalarında yaşlıların ölüm riski artıyor, buharlaşma arttığı için kuraklık daha fazla hissediliyor. Su kayıpları canlıları tehdit ediyor.

Amerika’nın ilk iklim felaketi kuraklık oldu. ABD’de yedi eyalet ve Meksika’nın bir bölümü boyunca uzanan 400milyon insan için bir su kaynağı olan Kolorado Nehri’nin hızla kuruduğu bilgisi verildi. Amerika’nın en büyük eyaleti Teksas bölgesinin yüzde 88 ile kuraklıkla boğuştuğu hesaplandı. Bitki örtüsünün tahribi toz fırtınalarını ve aşırı sıcaklıkları getiriyor. Kaliforniya’da da orman yangınları sonucu su kaynakları tehdit altında bulunuyor.

Sadece Amerika değil Avustralya, Çin ve Afrika gibi bölgelerde atmosferik kuraklıkların artmasıyla ani kuraklıkların da yaşanabileceği ve yerel afet haberlerinin artık daha fazla duyulacağı bilim adamlarınca uyarı yapılıyor.

ABD’de kuraklıktan etkilenen Mead Gölü’nde insan kalıntıları bulundu. 20 yıldır her geçen sene kuraklığı artan göl 1.041 fitin altına inerek tarihi düşüş yaşadı. Amerikan senatosu sürekli çevresel tedbirler almak için meclisten önlem paketleri geçiriyor.

ABD’de polisiye tebdirler de alınıyor, su kısıtlamasına gidilen eyaletlerden Los Angeles’ta kuraklığa karşı su polisi devrede. Başkan Biden insanlık için en büyük iklim paketini Senato’dan geçirerek işin şakasının olmadığını bütün dünyaya gösterdi. Tedbirler alınmazsa felaketler önlenemez.

Avrupa Avrupa olalı böyle sıcak görmedi

AB Copernicus yıllık raporuna göre, 2021 yazı Avrupa’da kaydedilen en sıcak mevsim oldu. Avrupa su krizinin kapıda olduğunu görüp bahçe sulamasına bile süre kısıtlaması Yüzme havuzlarına buharlaşmayı önlemek için örtü zorunluluğu getirdi. 12 eyalette süs havuzlarını yasakladı.

Çevre kirliliğini önlemek için planlanan gelecekte 8 sene içinde karbon fiyatlandırmasının 100 Euro’yu geçeceği hesaplanıyor.

BM 30 yıl içinde 143 milyon insanın kuraklık ve yüksek ısı nedeniyle yerinden olabileceğini hesapladı.

Portekiz tarihinin en kötü kuraklığı ile karşı karşıya olduğundan turuncu alarm ilan edildi. 1931 yılında sıcaklık kayıtları başladığından bu yana en sıcak yaz olarak kayıtlara geçti.

Fransa’da susuz bir yaz yaşanıyor. Kuraklık alarmı verildi, 86 bölgede su kullanımına kısıtlama getirildi. Fransa’da 1959’dan beri en kurak Temmuz ayı yaşanıyor.

Avrupa’nın zirvesi Alplerde kar hiç olmadığı kadar erken eridi, Avrupa’nın zirvesi artık kıtayı soğutmaya yetmiyor.

İtalya Milano’da sis havuzları kapatıldı, plastik şişe kullanmak yasaklandı, Piskopos yağmur duasına çıktı. Yine İtalya’da sıcak dalgaları mevsimlik pirinç, mısır ve yoncaya zarar verdi, hasadın 3’te 1’ini yok etti.

Su sınırlaması ile dünyaya adını duyuran Şili’de kuraklık alarmı gündemden hiç düşmedi hatta şehir için su koruma planı açıklandı, su kullanımı zaten kısıtlı yapılıyordu.

Somali’de kuraklık kızamık ve kolera vakalarını arttırdı. Doğu Afrika kavruluyor, Etiyopya, Somali, Kenya’da 17 milyon insan kuraklık kıskacında bulunuyor.

Afrika’da kırk yılın en şiddetli kuraklığı Etiyopya, Somali ve Doğu Afrika ülkelerinde yaşanıyor. Yoksul aile çocuklarında ölüm oranlarının artabileceği uyarısı yapıldı. Etiyopya’da kuraklıktan 1 milyon büyükbaş hayvanın öldüğü haberleri basında yer aldı. Uganda da kayıtlara geçen sıcaklıktan dolayı 200 kişinin öldü.

Irak’ta aylarca süren kuraklığın ardından, sular çekildi, çöller genişledi ve o kadar ki, 3400 yıllık bir şehrin kalıntıları ortaya çıktı. Bizde de bazı göllerin kurumasından sonra gölün altında yer alan tarihi eserler bulundu.

Sardunya adasında çekirge istilası saman ve yoncaya zarar verirken Çin’de sıcak hava çatıları eritiyor, mısır ve soya üretimi azalınca nüfusu doyuran hayvanları beslemek te daha zor hale geliyor.

Küresel ısınmadan gerek coğrafi konumu gerek nüfusunun fazlalığıyla çok etkileneceği tahmin edilen Hindistan önce plastik kullanımını yasakladı, sonra nüfusuna yettirebilmek için buğday ihracatına yasak getirdi. Zira kuraklık gıda kıtlığı ve verimsizlik olarak tarım ürünlerini de vuracak. Belki de şuan soframızda olan meyve türleri de artık yetiştirilemeyecek.

Afyonkarahisar Eber Bolvadin gölü havadan fotoğraflandı, fotoğraf herkesi korkuttu, kuraklık hiç bu kadar acı şekilde objektiflere yansımamıştı.

Türkiye 20 yıl içinde su fakiri ülkeler sınıfına girebilir. Su yönetimi  ve tasarrufuyla ilgili gerekli tedbirler alınmazsa bizi susuz günler bekliyor. Yeraltı sularımız tükeniyor, Prof. Orta, Yeraltı sularımız tükendi, kalanları felaket için saklayalım diyor.

Erzurum sazlıkları kurudu. COP26 Başkanı Sharma; dünyadaki kuraklık ve seller bize zamanımızın azaldığını gösteriyor açıklaması yaptı. Ülkemizde kuraklığın etkisi her aşamada her coğrafi bölgede görülüyor. Burdur’da bulunan ve Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu mağarası içindeki irili ufaklı göller kurudu.

Gaziantep’te Barak Ovası’nı kuraklık yaktı, çiftçiler ürününü kaybettikleri için perişan halde. Yeraltı sularının çekilmesiyle her geçen gün kendini hatırlatan obruk oluşumu ise hızlanmış durumda. Konya Karatay’da mevcut obruklara ilaveten 10 metrelik obruk bir obruk daha oluştu.

Yeni dönemde Meriç ve Tunca nehirlerinde su dip seviyede akıyor, kuruyan göllerin sayısı bilinmiyor.

Kuraklığa karşı çözümler/Her mücadele artık iklim mücadelesi…

Bilim adamları kuraklığa dayalı çam ağaçları geliştiriyor. Bu tür çamlar normal suyun yarından daha azı ile yetiştirilebiliyor, kuraklığa ve sıcağa karşı dayanıklı oluyor.

Çölde yetişen türlerden gen transferi yapılarak kuraklığa dayanıklı bitkiler yetiştirilmeye çalışılıyor.

Medeniyetimiz elimizden kayıyor. Ya biz her şeyi değiştiririz ya da amansız bir iklim durumu her şeyi bizim aleyhimize değiştirir, insan nesli büyük kayıplar vererek yeni duruma ayak uydurmak zorunda kalır. Bazı bilim adamları bunun 6. Yokoluşa doğru gittiği tahminini yapıyorlar.

İletişim bilimci N. Chomsky iklim krizi ve nükleer tehdidi yüzünden insanlık tarihinin en tehlikeli noktasındayız uyarısını yapıyor.

Küresel ekolojik hasarın çoğundan kim sorumlu?

Son Güncelleme: 03.08.2022 22:57
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.