FETÖ davası | Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan serbest bırakıldı

FETÖ medya yapılanmasına ilişkin davadan yargılanan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan tahliye edilirken, Mehmet Altan ise beraat etti.

05 Kasım 2019 Salı 01:32
FETÖ davası | Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan serbest bırakıldı






FETÖ davası | Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan serbest bırakıldı


FETÖ silahlı terör örgütünün medya yapılanmasına ilişkin davada karar çıktı. Ahmet Altan “FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak ise “FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. FETÖ darbe çağrışımı" davasında, tutuksuz sanık Mehmet Altan'ın ise beraatine karar verildi. Habertürk'e konuşan Prof.Dr. Ersan Şen, mahkeme kararını yorumladı...

FETÖ’nün medya yapılanması davasında aralarında gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu 6 sanık hakkındaki davada karar açıklandı. Mahkeme, tutuklu sanık Ahmet Altan’ı “FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak ise “FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KONDU

Mahkeme Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme sanık Mehmet Altan’ın ise beraatına hükmetti. Davanın diğer 3 sanığı ise örgüt üyeliğinden 11 yıl 3 ay ile 12 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı.

SANIKLAR DURUŞMAYA KATILDI

Duruşmaya tutuklu sanık Nazlı Ilıcak getirildi. Ahmet Altan’ın da arasında bulunduğu 4 tutuklu sanık ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Mehmet Altan da duruşmaya geldi.


SAVCI CELSE ARASINDA MÜTALAA VERDİ

Savcının celse arasında mütalaa verdiği belirtildi. Savcının mütalaaya göre sanıklar Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Sanık Mehmet Altan hakkında beraat talep eden savcı diğer 3 sanık hakkında da FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanıklardan savcının mütalaasına karşı diyeceklerini sordu.

BERAATINI TALEP ETTİ

Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak beraatını talep ederek "bilerek ve isteyerek yardım suçunu işlemedim. Anayasal hakkım olan fikir özgürlüğü hakkımı kullandım. Hakkımda beraat kararı verilmeyecekse iyi hal indirimi, yaşı ve tutuklu kaldığı sürenin dikkate alarak tahliyesine karar verilmesini talep ederim" diye konuştu. 

TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Duruşmada söz alan Ahmet Altan, “Savcının mütalaasına dayanılarak hiç kimseyi hukuka uygun biçimde hapiste tutamazsınız. Ya beni hapiste tutacaksınız ve hukuktan uzaklaşacaksınız. Ya da hukuka uyacak ve beni serbest bırakacaksınız” dedi. Sanık Mehmet Altan ise Yargıtay kararına göre beraatına karar verilmesini talep etti.

SON SÖZLERİ SORULDU

Sanıkların mütalaaya karşı savunmalarının ardından mahkeme dava ile ilgili olarak sanıklardan son sözlerini sordu. Tutuklu sanık Ahmet Altan, “Hukuka uyulmasını istiyorum” dedi. Mehmet Altan ise Yargıtay’ın kendisi hakkında verdiği karara mahkemenin de uymasını istediğini söyledi. Beraatını talep eden tutuklu sanık Nazlı Ilıcak ise "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılanan gazetecilerin ya tutuksuz yargılandığını ya da tahliye edildiğini belirterek ceza verilecekse mahkemenin yaşını ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak tahliyesine karar vermesini talep etti. Diğer sanıklar da beraatlarına karar verilmesini istedi.

CEZA İLE BİRLİKTE TAHLİYE KARARI

Mahkeme, tutuklu sanık Ahmet Altan’ı “FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezada herhangi bir indirim uygulamadı. Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak’ın ise "pişmanlık" duyduğunu belirtmesini gerekçe gösteren mahkeme “FETÖ/PDY terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme, sanık Mehmet Altan’ın ise hakkındaki tüm suçlamalardan beraatına hükmetti. Davanın diğer 3 sanığı ise örgüt üyeliğinden 11 yıl 3 ay ile 12 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı.

CEZA VERİLMESİNE YER YOK

Mahkeme, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek hakkında ayrıca “Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verdi.


NAZLI ILICAK CEZAEVİNDEN ÇIKTI

Edinilen bilgilere göre, hakkında tahliye kararı verilen Nazlı Ilıcak, tutuklu bulunduğu Bakırköy Bakırköy Kadın Tutukevi'nden serbest bırakıldı.

İşlemlerinin tamamlanmasının ardından saat 23.00 sıralarında cezaevinden çıkan Nazlı Ilıcak'ı oğlu Mehmet Ali Ilıcak ile ağabeyi Ömer Çavuşoğlu'nun aralarında bulunduğu yakınları karşıladı.


PROF. ERSAN ŞEN: BİLEYEREK İSTEYEREK YARDIMDA 1/3 İNDİRİM VAR

Habertürk'te Türkiye'nin Nabzı programına katılan Prof. Dr. Ersan Şen, mahkemenin verdiği kararı şöyle değerlendirdi:

Hatırlanacağı üzere Yargıtay 16. Ceza Dairesi tüm bu sanıklarla alakalı bozma kararı verdi. Davanın ana noktası, anayasayı ihlal suçu olarak gösterilmişti, iddianamesi o şekildeydi. Türk Ceza Kanunu'nun 309. maddenin ihlali iddasıyla açılmıştı. Bu sanıklardan şu anda beraat eden Mehmet Altan'ın başvurusuyla Anayasa Mahkemesi, 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı' yönünden biraz işin esasına girerek ama tutuklamanın tedbirleri, şartları yönünden, bu şahsın tahliye edilmesi gerektiğini, tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi.

O dönemde tartışma da oluşturmuştu. 6 ay 1 yıllık süreç tabii ki. O dönemde neden Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve diğer sanıklara uygulanıp, uygulanmadığı ve uygulanmadı da nitekim.

Bireyselliği söylendi çünkü mahkemenin bir kanaati vardı. Ağırlaştırılmış müebbetten açılan bu dosyayı anladığımız kadarıyla tutuklu kalındığı süreyi de dikkate aldığınızda mahkumiyete çevirme yönünde gidişattı. Nitekim tutuksuz yargılanan Mehmet Altan'a da yine anayasayı ihlalden bir ceza tatbikine gidildi diye hatırlıyorum hafızam beni yanıltmıyorsa. Hatta bu yeni tartışmalara sebebiyet verdi, nasıl diğerleri tutuklu yargılanıyor vs. diye. Hülasa Yargıtay 16. Ceza Dairesi dedi ki; ben sanıkların durumlarına baktım, iddiaya konu suça baktım,

Mehmet Altan'ın iddiaya konu suçu işlemediği gibi, onun dışında hukuki niteliği değişebilecek bir başka suçu da işlediğini kabul etmemek gerektiğini düşünüyorum dedi. Diğer sanıklar yönünden ise bunlar Anayasayı ihlal suçu olarak kabul edilen 'Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasayla kurulu düzenini cebir ve şiddetle değiştirmeye teşebbüs' suçunun asli, eski adıyla feri, faili yani, efendim işte azmettireni, müşterek faili, yardım edeni sayılamayacağından; ancak icra ettikleri fiiler itibariyle bilerek, isteyerek yardımın düşünebileceği, bunun takdir ve değerlendirilmesini de yaparsın dedi ve yine tahliye talepleriyle ilgili karar vermedi. Bu konuyu yerel mahkemeye bıraktı.

İstinafa göndermedi dosyayı, dosya üzerinde herhangi bir değişikliğe gitmeksizin istinaf taleplerini esastan reddetti. Bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin kararıyla hiç alakası olmayan bir Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı çıktı ki, şu anda bütün yük FETÖ/PYD dosyalarında Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin üzerine bırakılmış durumda gözüküyor.

İstinaf kanun yollarından birkaç yansıyan karar dışında böyle medyatik olmuş meselelerde, bir dönem hatırlarsanız bir milletvekili ile ilgili ciddi bir tartışma yaşandı İstanbul Adliyesi'nde. İstanbul Adliyesi ile istinaf kanun yolu arasında ki, ondan mütevellit ceza muhakemesi kanunu değişti bu ülkede. Neticede şu anda yerel mahkeme de tensip ve tahliye etmediği gibi birinci celsede de tahliye etmedi. Yani bozmadan sonra geldi.

Takdir,  değerlendirme yerel mahkemenindir, oy çokluğu ile oy birliği ile direnseydi önce daireye sonra ceza kuruluna gidecekti. Ben kararı hatırlıyorum. Kararda net şunu söylüyordu, 'ceza sorumlulğu şahsidir, suç unsurları vardır, birebir bu şahısların Anayasa'yı ihlal suçuna katıldıklarına dair şüpheden arınmış, somut delilleri ortaya koyacaksın' diyordu. Ana direnç noktası buydu. Örgüt üyeliğinden de değerlendirme yapmayarak daha çok bilerek, isteyerek yardım ama ilk defa karşılaştım ben.

Ceza miktarları itibarıyla bilerek, isteyerek yardımda tabii 1/3'e kadar indirim var. Bugünkü uygulamalara baktığınız zaman 10 yıl 6 ay, 8 yıl 9 aylık cezalar daha ziyade örgüt üyeliğinde çıkar. Örgüt üyesi gibi cezalandırılırsınız ama takdir teşdidi uygularken indirim hükmü vardır, mecburi değildir o da fiil davranışlar itibarıyle mahkeme takdiri uyguladı mı, uygulamadı mı bilmiyorum.

Bilerek istiyerek yardım enteresan bir suç. Esasında konvansiyonel olan silahlı örgütlerden sonra kabuk değiştirdi. Bu dönemlerde artık gazete köşesinde yazdığınız, yazılar bir miktar bu kapsamda hakimler tarafından değerlendirildiğini görüyoruz. Gördüğümüz kadarıyla bu şahısların yazdığı yazılar böyle değerlendirilmiş.

Eğer savcı veya baş savcı ters istikamette düşüncesi varsa dosyanın tekrar temyize gitme imkanı var. Ama ceza alanlar zaten temyize götürecektir. Başka mahkemelerde bu cezayı alırsan tahliye olmazsın. Mahkemelerin kendi bakış açıları var. Mahkemenin anladığım kadarıyla kanaati olumsuz. Ama demiştir ki, bu kadar değerlendirmeyi yeterli görüyorum diye.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.