9390,51%1,20
38,74% 0,39
43,40% 0,27
4146,90% 1,06
6711,63% -0,27
2018 yılında ihalesi yapılan ve 3 milyar 198 milyon lira bedelle yüklenici şirkete verilen Bandırma - Bursa - Yenişehir - Osmaniye Demiryolu işinin iptal edilerek 21 Ağustos 2020'de 9 milyar 449 milyon liraya Kalyon İnşaata verilmesi, gece yarısı Türkiye'nin gündemini sarstı. İhale sürecinden daha önemlisi, bürokraki kadrosu içinde Ana Muhalefet Partisi Lideri'ne iletilen yolsuzluk dosyaları dikkate çekti. 6 milyar liralık fark ve içinde çok sayıda vergi dışı bırakılan ihale kalemiyle ortaya çıkarılan yolsuzluk iddiasında CHP lideri Kılıçdaroğlu doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı. Kılıçdaroğlu sosyal medyada yaptığı açıklamada, belgeyi göstererek anlattı: Saraydaki şahıs ne için imza atıyor anladınız mı, tek imza ile 6 milyar TL çeteye peşkeş çekiliyor' dedi.
Sevgili Halkım,
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) January 26, 2022
Şahıs ve ailesine direnen vatansever bürokratları anlatmak istiyorum. Bir de bir ıslak imza ile hazineden 6 milyar TL'nin nasıl iç edildiğini... Hadi buyurun! pic.twitter.com/iNNzemU9kS
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, elindeki belgeyi göstererek, 'Bir belgeyi anlatayım. 3 Nisan 2018. Bir açık ihale yapılır. Bu ihaleye 15 firma katılır. İhalenin bedeli 3 milyar 198 milyon 743 bin 127 lira. Ama kazanan firmaya bu ihale verilmez. Neden beşli çeteden değil. İhale iptal edilir. 21 Ağustos 2020’de ihale yeniden açılır. Aynı iş bu kez 9 milyar 449 milyon 995 bin 834 liraya beşli çeteye peşkeş çekilir. Saraydaki şahıs ne için imza atıyor anladınız mı. Tek imza ile 6 milyar TL çeteye peşkeş çekiliyor. Hazine’nin kasasını soyanlar doymamış daha çok para istemişler ve imzalamak zorunda kalmış.' açıklamasını yaptı.
Kılıçdaroğlu, 'Sevgili Halkım, şahıs ve ailesine direnen vatansever bürokratları anlatmak istiyorum. Bir de bir ıslak imza ile hazineden 6 milyar TL'nin nasıl iç edildiğini hadi buyurun!' notuyla bir video yayımladı.
'Sevgili halkım evime hoş geldiniz, sefa getirdiniz. Uzun zamandır konuşamadık. Bundan bir süre önce devlete ve devleti oluşturan bürokratlara seslendim. Çünkü devlet ve parti ayrı şeylerdir. Partiler gelir gider, devlet ise bakidir.
Ama saraydaki önce AK Parti’yi zapturapt altına aldı, sonra tüm kurucularını partiden attı, sonra partisini ailesine peşkeş çekti, en sonunda da devleti ailesinin isteklerine boyun eğdirdi. Ben de bürokratlara seslendim. Seslendim çünkü, devletin nabzı var mı duymak istedim. Var sevgili halkım var. Bu devletin bürokrasisinin hâlâ kalbi atıyor. Vatansever bürokratlar hâlâ oradalar. Vatanseverler, bu saraylı ve ailesinin kanun dışılığını, suç maiyetindeki isteklerine direniyorlar. Uzun zamandır işte bu yüzden konuşamadık.
Belge yağıyor, yolsuzluklar, israflar, peşkeşler… Bugün sizi bu belgelerden sadece bir tanesine şahit olmanız için davet ettim.
Yüzlercesi var. Bazıları bizzat saraydaki şahıs tarafından imzalanmış, görüyorsunuz değil mi? Bu şerde şöyle bir hayır var. Beytülmale el uzatan, bu belgelerin arkasında kim var hepimiz görüyoruz.
Bir belgeyi anlatayım. 3 Nisan 2018. Bir açık ihale yapılır. Bu ihaleye 15 firma katılır. İhalenin bedeli 3 milyar 198 milyon 743 bin 127 lira. Ama kazanan firmaya bu ihale verilmez. Neden beşli çeteden değil. İhale iptal edilir. 21 Ağustos 2020’de ihale yeniden açılır. Aynı iş bu kez beşli çeteye peşkeş çekilir. Saraydaki şahıs ne için imza atıyor anladınız mı. Tek imza ile 6 milyar TL çeteye peşkeş çekiliyor. Hazine’nin kasasını soyanlar doymamış daha çok para istemişler ve imzalamak zorunda kalmış.
Aslında ben bugün size saraylı ve ailesinin anlattığı yolsuzluğu anlatmak için gelmedim. Bunların yolsuzluğu artık sağır sultan için bile yeni haber değil. Ben bugün hâlâ devletimizde vatanseverler, direnenler var demek için, sizleri evime davet ettim.
Ve bu vatanseverler yüzlerce belgeyi göndermeye devam ediyorlar. Devletin denetlemeyle görevli kurumlarının onurlu memurları da bu işleri incelemeyi bırakmış değiller, tarihe not düşecek raporlarını hazırlamaya devam ediyorlar. Hiç merak etmeyin bu daha başlangıç, hepsini açıklayacağız.
Ey şahıs! Sana çok sürprizlerim var. Benim karşıma çıkamıyorsun ama duyduğum kadarıyla tam şu anda ekranlara çıkmışsın. Karşında oturan cesur gazetecilere sesleniyorum. Bu belgeleri kendisine sorabilir misiniz? Siz sormasanız da bu devletin şerefli, onurlu bürokratları da halkımız da soruyor ve soracak.
Artık bu devletin onurlu bürokratlarının zamanı geliyor. Bu suçlara ortak olanlara tabii ki muamele olacak. Selam olsun o vatanperver bürokratlara, selam olsun direnenlere.'
