ANKARA (CİHAN)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) tarafgir, tek yanlı ve uluslararası hukuka aykırı siyasi tutumuna sessiz kalan AK Parti, izlediği yanlış politikalarla ulusal çıkarlara zarar veriyor. dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Loğoğlu, AB Genel İşler Konseyi'nin, 11 Aralık tarihli toplantısından sonra yayımladığı bildiride, Doğu Akdeniz ve Ege bağlamında Türkiye'ye hayati ulusal çıkarları hedef alan ağır uyarılar yaptığını ifade etti. Bu davranışın, AK Parti hükümeti tarafından karşılıksız bırakıldığı ve kamuoyunun dikkatinden kaçırıldığını dile getiren Loğoğlu, Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ise konuya hiç değinilmediği ve AB bildirisindeki sonuçların olumlu karşılandığı izlenimi verildiği kaydedildi.
Loğoğlu; AB bildirisinin, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin isimlerini zikretmemekle beraber, üye ülkelerin doğal kaynaklarını AB müktesebatı ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi dâhil, uluslararası hukuka uygun olarak arama ve değerlendirme hakkına sahip olduklarına güçlü ve ayrıntılı bir vurgu yaptığını belirtti. Loğoğlu, şöyle devam etti:
Bildiride ayrıca, üye ülkelerin bu alanda ikili anlaşmalar imzalayabilecekleri kaydedilmektedir.
AB bakanları, Türkiye'nin anlaşmazlıkların barışçı çözümüne bağlı kalması gerektiğine işaretle, durumdan ciddi kaygı duyduklarını belirtmekte ve Türkiye'yi, üye bir ülkeye karşı herhangi bir tehdit veya eylemde bulunmaması için uyarmaktadırlar. AB'nin bu uyarısı, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Ege ve Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz dâhil, doğal kaynaklara ilişkin egemenlik haklarını hiçe saymaktadır. Üstelik bu hakları ileride kullanmaya kalkışmasının iyi komşuluk ilişkileri ve anlaşmazlıkların barışçı çözümü ilkelerine aykırı düşeceği iddiasıyla Türk tarafının önünün kapatılmasına ve manevra alanının daraltılmasına çalışılmaktadır. Diğer bir deyişle, AB, adeta Ege ve Doğu Akdeniz'i Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne armağan etmeye kalkışmaktadır. CHP, Türkiye ile KKTC'nin Ege ve Doğu Akdeniz havzalarında vazgeçilmez egemenlik hakları olduğu görüşündedir. Bu haklara her vesileyle sahip çıkılması gereğini savunmaktadır. Rum kesiminin öteden beri devam eden oldu bittilerine ve şimdi de AB'nin bu tarafgir, tek yanlı ve uluslararası hukuka aykırı siyasi tutumuna sessiz kalan AKP, izlediği yanlış politikalarla ulusal çıkarlarımıza zarar vermektedir. Hükümet, halkımıza bu konuda hesap vermek zorundadır.
CİHAN
Yazılı bir açıklama yapan Loğoğlu, AB Genel İşler Konseyi'nin, 11 Aralık tarihli toplantısından sonra yayımladığı bildiride, Doğu Akdeniz ve Ege bağlamında Türkiye'ye hayati ulusal çıkarları hedef alan ağır uyarılar yaptığını ifade etti. Bu davranışın, AK Parti hükümeti tarafından karşılıksız bırakıldığı ve kamuoyunun dikkatinden kaçırıldığını dile getiren Loğoğlu, Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ise konuya hiç değinilmediği ve AB bildirisindeki sonuçların olumlu karşılandığı izlenimi verildiği kaydedildi.
Loğoğlu; AB bildirisinin, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin isimlerini zikretmemekle beraber, üye ülkelerin doğal kaynaklarını AB müktesebatı ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi dâhil, uluslararası hukuka uygun olarak arama ve değerlendirme hakkına sahip olduklarına güçlü ve ayrıntılı bir vurgu yaptığını belirtti. Loğoğlu, şöyle devam etti:
Bildiride ayrıca, üye ülkelerin bu alanda ikili anlaşmalar imzalayabilecekleri kaydedilmektedir.
AB bakanları, Türkiye'nin anlaşmazlıkların barışçı çözümüne bağlı kalması gerektiğine işaretle, durumdan ciddi kaygı duyduklarını belirtmekte ve Türkiye'yi, üye bir ülkeye karşı herhangi bir tehdit veya eylemde bulunmaması için uyarmaktadırlar. AB'nin bu uyarısı, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Ege ve Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz dâhil, doğal kaynaklara ilişkin egemenlik haklarını hiçe saymaktadır. Üstelik bu hakları ileride kullanmaya kalkışmasının iyi komşuluk ilişkileri ve anlaşmazlıkların barışçı çözümü ilkelerine aykırı düşeceği iddiasıyla Türk tarafının önünün kapatılmasına ve manevra alanının daraltılmasına çalışılmaktadır. Diğer bir deyişle, AB, adeta Ege ve Doğu Akdeniz'i Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne armağan etmeye kalkışmaktadır. CHP, Türkiye ile KKTC'nin Ege ve Doğu Akdeniz havzalarında vazgeçilmez egemenlik hakları olduğu görüşündedir. Bu haklara her vesileyle sahip çıkılması gereğini savunmaktadır. Rum kesiminin öteden beri devam eden oldu bittilerine ve şimdi de AB'nin bu tarafgir, tek yanlı ve uluslararası hukuka aykırı siyasi tutumuna sessiz kalan AKP, izlediği yanlış politikalarla ulusal çıkarlarımıza zarar vermektedir. Hükümet, halkımıza bu konuda hesap vermek zorundadır.
CİHAN
