Eylem Tok'un oğlu öldürdü, kaçtı, New York'ta böyle görüntülendi
Amerika'ya kaçak Eylem Tok ve oğlu Timur Cinantimur'un New York'ta gülerek gezmelerine sosyal medyada tepki yağdı, gazeteci Cüneyt Özdemir bir vatandaşın da anne ve oğlunun yüzüne tükürdüğünü iddia etti
Eyüpsultan'da ehliyetsiz kullandığı otomobille, Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur ile onu ABD'ye kaçıran annesi Eylem Tok, New York'ta görüntülendi. Neşeli ve rahat tavırlarıyla dikkat çeken anne ile oğlunun fotoğraflarını çeken Gözde G., "Yaklaştım, neşe ve kahkaha içerisinde yürüdüklerini görünce açıkçası kanıma dokundu. Rahatlıklarını görünce şok oldum" dedi.
Eyüpsultan'da arıza yaptığı için emniyet şeridine çekilen ATV'lere çarparak Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur ve onu önce Mısır'a daha sonra ABD'ye kaçıran annesi Eylem Tok, New York'ta görüldü. Manhattan'da taksi arayan anne ile oğlunu fark eden Gözde G., yaklaşarak fotoğraflarını çekti.
Fotoğraflarının çekildiğini fark etmelerine rağmen rahat tavırlarıyla dikkat çeken Eylem Tok ve Timur Cihantimur bindikleri taksiyle uzaklaştı.
O anları görüntüleyen Gözde G., "13 Mart Çarşamba günü, Amerika saatiyle akşam 17.00 civarında, Manhattan'da 57. Sokak ve 6. Cadde arasında bir sokak öteden fark ettim onları. Bu olayı yakından takip ediyordum. Yaklaştım, neşe ve kahkaha içerisinde yürüdüklerini görünce açıkçası kanıma dokundu.
Rahatlıklarını görünce şok oldum. Taksi aramaya başladılar. Bindikleri taksinin plakasıyla beraber fotoğraflarını çektim.
Benim fotoğraf çektiğimi görünce muhtemelen başka bir sokakta o taksiden inmişlerdir. Sarı taksi kullandılar. Çocuğun üzerinde Türkiye'den kaçarken giydiği aynı kıyafetleri vardı.
Kendileriyle konuşmadım. Yakalanmalarına yardımcı olmak için fotoğrafları hemen paylaşma çabasına girdim" diye konuştu.
Amerika'da yaşayan Türk vatandaşı Gözde G. soyadının açık yazılmasını istemedi.
Op. Dr. Bülent Cihantimur'dan o gece ile ilgili açıklama geldi
Bir kişinin can verdiği kazadan sonra, çok sayıda eleştirinin hedefi olan ve bugün ifade vermeye giden baba Bülent Cihantimur, kamuoyuna önemli açıklamalarda bulundu. Cihantimur'un açıklaması şöyle;
Timur Cihantimur’un babasıyım. Eylem Tok, 13 yıl önce boşandığım eski eşim olup; Timur’un annesidir. Estetik İnternational markası altında birden fazla sağlık kuruluşunun üst düzey yöneticisi olmakla birlikte bu kuruluşlarda aynı zamanda uzman plastik cerrah olarak da çalışmaktayım. 24 yıllık hekimim.
Kazanın gerçekleştiği gün, uzun süren bir ameliyat sonrası evime gidip uyudum. Eski eşim Eylem Tok’tan gelen telefon ile kazadan haberdar oldum. Kazadan yaklaşık 1,5 saat sonra Eylem Tok beni aramış. Bana telefon geldiğinde saat gece yarısıydı. Evim Mecidiyeköy’de, kliniğe çok yakın. Hemen bir taksiyle eski eşim Eylem ve oğlum Timur’un beraber yaşadıkları eve gittim. Oğlum üst kattaydı, şoktaydı ve konuşabilecek durumda değildi. Eylem de o sırada ev içinde dolaşarak telefon görüşmeleri yapıyordu. Oğlumun durumunu iyi görmediğim için onu öncelikle muayeneye götürüp acil müdahale gerektiren bir durumu olup olmadığını anlamak istedim. Bu sırada kazada yaralı ya da ölü olduğu tarafımca da bilinmemekteydi. Eylemin telefonunu kapattım ve öncelikle şokta olan Timur’un acil müdahale gerektiren bir sağlık sorunu olup olmadığını anlayalım, sonra da ehliyeti olmadığı için avukatlara bilgi verip yapılması gerekenleri yapalım dedim. Oğlumu alıp orada bulunan elektrikli aracı kendim kullanarak, kliniğe gitmek için yola çıktım.
Bu sırada şirketimiz çalışanlarından Ayşe Ceren Saltoğlu’nu bahçede gördüm. Eylem Tok da Ayşe’nin aracına bindi ve arkamızdan gelmeye başladılar. Yolda Timur ile konuşmaya çalışsam da kazanın etkisiyle dış dünyaya kapalı vaziyetteydi. Bu sırada kullandığım elektrikli araç önce uyarı verdi sonra da şarjı bitti. Bizi izleyen Eylem’in içinde olduğu araç yanımızda durdu. Timur’u o araca geçirdik ve Eylem’e ‘siz kliniğe geçin çocuk hala şokta ben de şoförümüz Adem’i aradım onunla geleceğim hemen arkanızdan’ dedim. Adem yanıma geldi beni aldı ve kliniğe gittik. Kliniğe gittiğimizde kimse yoktu. Eylem’in Timur’u yurtdışına götürme planından, kazadaki yaralılardan kazanın büyüklüğünden ve ölüm olayının yaşandığından bu sırada haberim oldu. Eylem’i defalarca kez aramama rağmen telefonlarını açmadı ve en son telefonunu kapattı.
Oğlum Timur, 16 yaşında; alkol, madde kullanmayan, kötü alışkanları olmayan bir çocuktur. Oğlum o gece yaşadığı şokun etkisinden çıktığında Türkiye’de yargılanmayı ve yaptığı bu hatanın hukuki bedelini ödemeyi kabul edecek bir çocuktur.
Kaza sonrasında vefat eden Oğuz Murat Aci’nin ailesi ile temasa geçtim. Olanlar için çok üzgünüm. Kayıpların geri getirilemeyeceğini biliyorum. Bununla birlikte kazazede aile için elimden gelen ne varsa ömrümün sonuna kadar yapacağım. Oğlumun da Türkiye’ye gelmesi ve Türk hukuku önünde hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Oğlumun Türkiye’ye gelmesi ve adalet önünde hesap vermesi için elimden geleni yapacağım. Tüm olanlardan dolayı çok üzgünüm. Bugün ben de çağrılmadığım halde kendi isteğim ile konuyla ilgili olarak ifade vereceğim. İfade vermeden önce kamuoyunu da konuyla ilgili olarak bilgilendirmek istedim.
