PKK'nın kurucusuydu | Örgüt, o katilin ölümünü gizlemiş
Terör örgütü PKK, kurulduğu günden bu yana en ağır kayıplarını veriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak ve Suriye'de üst üste düzenlediği şok operasyonlarda, örgütün kurucu isimlerinin de öldürüldüğü ortaya çıktı. Güvenlik Uzmanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar, Irak'ın Kandil bölgesine düzenlenen operasyonda, terörist başı Abdullah Öcalan ile birlikte PKK'nın kurucularından biri olan ve kırmızı kategoride aranan 'Fuat' kod adlı terörist Ali Haydar Kaytan'ın etkisiz hale getirildiği bilgisini paylaştı. Ağar, örgütün 'moraller bozulmasın' diye Kaytan'ın ölümünü sakladığını da kaydetti
Sahadan aldığım bilgiye göre;
— Abdullah Ağar (@abdullahagar2) September 16, 2020
YPG/PKK’nın Başkanlık Konseyi Üyesi ‘Kod Fuat’: ALİ HAYDAR KAYTAN bir SİHA akınıyla etkisizLEŞtirilmiş.
En önemli 7 terörist başından biri olan Ali Haydar KAYTAN’ı SİHA’nın geçen sonbaharda vurduğu, ancak ÖRGÜT TARAFINDAN GİZLENDİĞİ İFADE ediliyor. pic.twitter.com/bQo5hjV0iU
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Twitter hesabından dikkat çeken bir bilgiyi paylaştı. Ağar paylaşımında, PKK/KCK Genel Başkanlık Konseyi ile Yürütme Konseyi üyesi olan örgütün kurucularından Ali Haydar Kaytan'ın Kandil'e düzenlenen hava harekatında etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Ağar yaptığı açıklamada, "Biz Murat Karayılan, Cemil Bayık'ı tanıyoruz. Ali Haydar Kaytan en az onlar kadar önemli. 7 büyük balıktan birisi" dedi.
PKK'NIN KURUCULARI ARASINDA
Terörist başı Abdullah Öcalan ile birlikte PKK’nın altı kurucusundan bir olan Kaytan, hâlihazırda PKK/KCK Genel Başkanlık Konseyi ile Yürütme Konseyi üyesi. Ayrıca, PKK/KCK'nın ideolojik alan sorumlusu. Öcalan'dan sonra örgütün ideolojik ve teorik yönü en güçlü mensubu olarak bilinir.
Bir dönem örgütün canlı bomba ve özel kuvvetler unsurlarının eğitim ve motivasyonundan da sorumlu oldu. 12 Eylül 1980 darbe sürecinde yurtdışına kaçtı. 1980'li yıllarda önce Almanya’dan sonra Fransa'dan sığınma talebinde bulundu. Adam öldürme/kaçırma ile terör örgütüne üye olma suçlarından 1994’de yargılandığı Almanya'da 7 yıl hapis cezası almasına rağmen, serbest bırakılmasının ardından Lübnan'a geçip, Öcalan ile birlikte yeni kadroların eğitimiyle ilgilendi.