Semih Sevim cinayeti | Şarkıcı Seçil Çiftci'ye müebbet isteniyor
İstanbul Sancaktepe'de ormanlık alanda cesedi bulunan Semih Sevim'in (40) külotlu çorapla boğularak öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcılık, 25 yaşındaki şarkıcı Seçil Çiftçi ile babası Cemal Çiftçi hakkında "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, 1 Ocak 2023'te Sancaktepe Sazak Çeşme Mesire Yeri yakınlarında kimliği tespit edilemeyen bir kişinin ölü bulundu. Ölen kişinin daha önce hakkında kayıp ihbarı bulunan Semih Sevim olduğu tespit edildi. Semih Sevim'in kardeşi Sebile Selvitopu, kardeşiyle Seçil Çiftçi arasında birbirlerini tehdit etmeleriyle ilgili davalarının duruşması olduğunu ve kardeşinin eşiyle en son 27 Aralık'ta konuştuğunu söyledi. Seçil Çiftçi, Semih Sevim'e, "Ölümün benim elimde, seni vurduracağım. Senin kafanın kesildiğini paylaşacağım, ısrarla belirtmek isterim ki bu şahsın yaklaşık 5 senedir tehditlerine maruz kaldım, hep beni ailemle tehdit etti. Şu p... öldüreceğime yemin ediyorum, seni öldüreceğim. Paşa paşa da cezasını yatacağım, seni vurduracağım" şeklinde mesajlar gönderdi. Semih Sevim'in de Seçil Çiftçi'nin anne ve babasına "Kızınız ile konuşun, benden uzak dursun" diye mesaj attı.
"KÜLOTLU ÇORAPLA BOĞAZINI SIKTIM"
Seçil Çiftçi'nin savunmasında, bir dönem arkadaş olduğu Semih Sevim'in kendisini takıntı haline getirdiğini, duyguları karşılıklı olmadığı için aralarına mesafe koyduğunu ve Sevim hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını söyledi. Olay tarihinden 1,5 ay önce uzaklaştırma kararının sona erdiği, Sevim tarafından rahatsız edilmeye başlanınca da Şişli'den Beylikdüzü'ne taşınmak için yeni bir ev tuttuğunu, 28 Aralık 2022 gecesi Sevim'in ısrarlı araması üzerine Şişli'deki evde görüştüklerini söyledi. Semih Sevim'in kendisine tokat atması üzerine boğuşmaya başladıklarını söyleyen Seçil Çiftçi, "Bu sırada Semih'in elinden bıçağın düştüğünü gördüm. Elime ne gelirse Semih'e vurmaya başladım. Bardakla, cam şişeyle ve kırık sandalye ayağıyla Semih'e vurdum. Semih koltuğa düştü. Doğrulmaya çalıştığı sırada sopa ile tekrar vurdum. Bu kez yere düştü. Evin içerisinde bulunan yakınımdaki külotlu çorabı alarak yerdeki Semih'in boğazını yaklaşık 1,5 dakika sıktım ve nefessiz kalınca öldüğünü anladım" dedi. Anne ve babasının, taşınmasına yardım etmek amacıyla Çorlu'dan geldiklerini söyleyen Çiftçi, olayı babasına anlattığını, Semih Sevim'in cesedini battaniyeye sarıp el ve ayaklarını olayda kullandığı külotlu çorapla bağladıklarını ve babasının aracıyla Şile yolundaki ormanlık alana bıraktıklarını anlattı.
BABANIN İFADESİ DE YER ALDI
ANNEYE TAKİPSİZLİK VERİLDİ
İddianamede, her iki sanığın Seçil Çiftçi'nin annesi, Parkinson hastası Asiye Çiftçi'nin cesedi görmediğini söylemelerine rağmen Sevim'in cesedini gördüğü, cesedin ormanlık alana bırakılması sırasında sanıkların yanında bulunduğu ve bu şekilde cinayet olayından haberdar olduğu değerlendirmesi yapıldı. Anne hakkında "Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler hakkında cezaya hükmolunmaz." maddesi gereğince takipsizlik kararı verildi.
ÖLENİN KAPIYA DAYANDIĞI VİDEO DA DOSYAYA GİRDİ
İddianamede, Seçil'in savunmasında Semih Sevim'in kapısına dayandığına ilişkin videonun dosya arasına alınarak çözümünün yapıldığı, görüntülerde ölenin elinde çiçekle sanığın ikametinin önünde bulunduğu ve Seçil'in kapıyı kapatmaya çalıştığı sırada ölenin çiçeği uzatmaya çalıştığı, Seçil'in ölene polis çağıracağını ve kendisiyle konuşacak bir şeyi olmadığını ifade ettiği, bunun üzerine ölenin sanığa "Sen beni cezaevine attırmak istiyorsun "dediği ve devamında Seçil' in kendisini "Defol " diyerek kovduğunun görüldüğü de yer aldı.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAKLAR
İddianamede, Seçil Çiftçi'nin tek başına tespiti yapılan yaralanmalara sebebiyet veremeyeceği ve babasıyla birlikte maktulün ölümüne neden olan fiilleri gerçekleştirdikleri yönünde kanaat oluştuğu vurgulandı. Olayın ardından tutuklanan Seçil Çiftçi ve babası Cemal Çiftçi'nin "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Dava önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
