8699,19%-1,99
34,26% -0,04
37,37% -0,29
2918,04% -0,34
4865,73% -0,37
Sosyal Medya'da şeriat hakkındaki sözleri dolayısıyla gözaltına alınan Feyza Altun'un avukatından açıklama geldi. 'Gözaltına almasını, hukuka çalınmış bir şerh olarak görüyoruz'
Atatürk ve silah arkadaşlarına kamuoyu önünde açıkça hakaret eden şahıslar hakkında soruşturma açamayan Cumhuriyet Savcısı, şeriat hakkında attığı iki kelimelik sözleri yüzünden gözaltına alınan Avukat Feyza Altun'un avukatından ilk açıklama geldi. Sosyal medya paylaşımı nedeniyle gerici çevrelerce hedef gösterilen ve ardından gözaltına alınan Avukat Feyza Altun’un avukatı Emrah Karatay, “Adliye koridorlarında şeriat sloganları atanlara hiçbir işlem uygulamayan savcılık makamının, şeriat karşıtı beyanları nedeniyle bir avukatı gözaltına almasını, hukuka çalınmış bir şerh olarak görüyoruz” dedi.
Avukat Feyza Altun hakkında sosyal medya hesabından şeriat ile yaptığı paylaşımla ilgili Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlamasıyla re'sen soruşturma başlatıldı.
Bu arada soruşturma kapsamında Avukat Feyza Altun'un Beykoz'daki evinde arama yapıldı.
Aramanın tamamlanmasının ardından Altun gözaltına alınarak sağlık kontrolüne götürüldü.
Feyza Altun’un gözaltına alınmasının ardından avukatı Emrah Karatay, sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu:
'Müvekkilim ve meslektaşım Feyza Altun ile Vatan Emniyet’te birlikteyiz. Kamuoyunda dolaşan birtakım yanlış ve art niyetli paylaşım ve haberlere istinaden bu açıklamayı avukatı olarak yapıyorum. Hakkında şeriat aleyhtarı tweetleri yüzünden başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. Hakkındaki iddia ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’tir. Bunun dışında hiçbir suçlama bulunmamaktadır.
İsnat olunan suçun kanunda tanımlanan şeklinin oluşmaması bir yana, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olan, erteleme, paraya çevirme ve HAGB gibi alternatif hükümlerin alınması kuvvetle muhtemel olan bir suç isnadı nedeniyle, her gün adliyede olan, hakkındaki her şikayette daha çağrılmadan savcılığa ifade vermeye giden bir avukatı gözaltına almayı hukukla izah etmek, biz hukukçular için mümkün değildir. Türkiye’de rejim tartışmaları, 29 Ekim 1923’te son bulmuştur.”
“’Devletin dini İslam’dır’ maddesi Anayasadan 1928 yılında çıkarılmıştır. Laiklik 1937 yılında Anayasaya girmiş, yürürlükte olan Anayasamızla da laiklik, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez kuralı haline gelmiştir. Bugün, şeriat taraftarları, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükmünün hilafına beyanlarda bulunurken bunu görmezden gelen, adliye koridorlarında şeriat sloganları atanlara hiçbir işlem uygulamayan savcılık makamının, kışkırtıcı dahi olsa, şeriat karşıtı beyanları nedeniyle bir avukatı gözaltına almasını, hukuka çalınmış bir şerh olarak görüyoruz.
İşlemediğini bildikleri bir suç nedeniyle müvekkilim hakkında uygulanan gözaltı kararı dahi saçma iken tutuklanması yolunda sosyal medya çalışması yapan, galiz küfürlerle müvekkilimin şahsına saldıran kişiler ve basın kuruluşları hakkında ise suç duyurusunda bulunacağız. Müvekkilim buraya başı dik girmiştir. Buradan da başı dik çıkacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.”