9132,3%0,97
34,22% -0,05
37,47% -0,40
2867,93% -0,64
4820,13% -0,91
Mükemmel bir mekanizmaya sahip olan bağışıklık sistemini ve güçlendirme yollarını Avrasya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşeül Navdar anlatıyor.
Hastalıklara karşı en büyük silahımız aslında bağışıklık sistemimizdir. Bu sistem öyle bir mekanizmadır ki daha en başında tedavi gerektirecek kadar hastalanmadan tehlikeyi bertaraf eder. Ancak zamanla o da zayıflayabilir. Dolayısı ile korunmanın en önemli yollarından bir de bu sistemi güçlendirmek. Peki bunu nasıl yapacağız? Mükemmel bir mekanizmaya sahip olan bağışıklık sistemini ve güçlendirme yollarını Avrasya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşeül Navdar anlatıyor.
Bağışıklık sistemi, bir canlıdaki hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden, vücudu yabancı ve zararlı maddelerden koruyan karmaşık bir sistemdir. Kısacası vücudu hastalıklara karşı koruyan bir savunma kalkanıdır.
Bağışıklık sistemi vücuda girmeye çalışan tüm maddeleri tanır, ayrıştırır ve zararlı gördüklerini yok eder. O kadar hassas bir işleyişe sahiptir ki protein ve aminoasit gibi yapı olarak birbirine çok benzeyen maddelerin bile ayrımını yapabilir. Günümüzde 'bağışıklık bilimi' olarak bilinen 'immünoloji', canlı vücudunda geniş bir çeşitlilikte, toksinlere, virüslere, parazitlere, vücuda giren veya vücut ile temasta bulunan her yabancı maddeye kadar tarama yapar ve onları, canlının sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder.
Doğum ile birlikte aktif hale gelen bağışıklık sistemi zayıfladığında insanın hastalığa yakalanma riski de aynı oranda artar. Bağışıklık sistemindeki zayıflığı fırsat bilen virüs ve mikroplar ise vücuda akın ederek hastalıklara yol açar. Enfeksiyonlar gelişir. Enfeksiyonlar bağışıklık sisteminin daha da zayıflamasına yol açar. Vücudun hastalıklara yakalanma riskini en aza indirmek için bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir. Bu sayede vücut hastalıklara karşı tekrar direnç kazanır.
İnsan vücudu, hastalıklara karşı bir savunma sistemiyle donatılmıştır ve bu yüzden de kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Hastalığa yol açan maddeler tarafından uyarıldığında, bağışıklık sistemi harekete geçer. Sistem, yabancı olarak algıladığı bir mikroorganizmayla karşılaşır karşılaşmaz, belirli hücreler bundan kurtulmak için savaşmaya başlar. Daha önce rastladığı bir mikroorganizmayı tanıyan sistem ikincisinde ondan kurtulmak için çok daha çabuk tepki verebilir. Buna kazanılmış bağışıklık denir.
Bu sistemin çalışmasının en güzel ve basit örneği mikropların vücudumuza girdiğinde onlara karşı antikorların oluşması ve bunlarla savaşılmasıdır. Aynı mikropla tekrar karşılaşıldığında bu antikorlar, bizi hastalanmaktan korur. Antikor, vücuda giren yabancı maddelere karşı savunma hücrelerinin verdiği yanıttır.
Farklı şekillerde faaliyet gösteren bağışıklık sistemi, faaliyetlerini oldukça sessiz yürütmektedir. Bağışıklık sisteminin çeşitliliği ancak bu sistemin bir sebepten ötürü aksadığı zaman anlaşılabilir. Bir sivrisinek vücudu ısırdığı zaman, ısırılan bölge kırmızılaşır ve şişer. Bu olay bağışıklık sisteminin çalıştığını gösterir. Örneğin; nefes aldığımızda havada bulunan binlerce bakteri ve virüsü akciğerlerimize taşınır. Bağışıklık sistemi bunların hepsini elimine eder ancak bazı durumlarda bazılarını geçirir ve soğuk algınlığı ya da grip adını verdiğimiz rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Nezle, grip, soğuk algınlığı, farenjit, ishal gibi mevsim geçişlerinde daha sık görülen ve kolayca bulaşan hastalıklardan korunmanın yolu bağışıklık sistemini güçlü olmasından geçiyor. Bunun için yapmamız gerenler;
Doğru ve Dengeli Beslenmek: Şeker, protein ve yağı dengeli ve yeterli miktarda tüketerek düzenli bir beslenme alışkanlığı oluşturmak gerekiyor. Bu dengeyi ise ömür boyu uygulamak, sürdürmek oldukça önemli. Ayrıca alkol ve sigaradan uzak durmak, şekeri ve tuzu azaltmak da uyulması gereken diğer bir kural. Tamamen kesmek doğru değildir çünkü yağ, tuz protein gerekli gıdalardır. Ayrıca antioksidan gıdalar da almak gerekir. Bunu taze sebze ve meyvelerden sağlayabiliriz. Tahıllı gıdalar da beslenme listenizde olmalıdır.
Vitaminler: Güçlü bir bağışıklık sistemi için A,E,C,B vitaminlerine hayatımızda daha çok yer açmamız gerekiyor. A ve B12 vitamini için süt, balık, balık yağı, yumurta, C vitamini için turunçgiller, kiraz ve kavun gibi meyveler önemli birer kaynaktır.
Kaliteli Uyku: Düzenli uyku güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazıdır. Çünkü kişi, yeterli miktarda uyumazsa sabah yorgun kalkar. Verimi düşer. Zincirleme olarak moral ve motivasyon bozulur. Konsantrasyon bozulur ve bağışıklık sistemi zayıflar. Bu nedenle yaşa bağlı olarak değişmekle birlikte günde ortalama 7 saat uyumak gereklidir. Bu çocuklarda biraz daha fazla, bebeklerde 18 saate kadar çıkabilir.
Su: Vücutta gerçekleşen pek çok reaksiyon için su gereklidir. Mevsimine, kiloya ve günlük aktivitelere göre değişim gösterse de günlük 2-2,5 litre civarı su tüketmek gerekir.
Hareketli bir yaşam: Bağışıklık sistemini güçlendirecek en önemli unsurlardan biri de hareketli bir yaşamdır. Bu nedenle yaş ve sağlık durumu uygun ise her gün değil ise haftada 3 defa açık havada yürüyüş yapmak gereklidir. Uzun süre oturmaktan kaçınmak doğru bir davranıştır. Masa başı bir işte çalışıyor ve uzun süre bilgisayar başında oturmak zorunda kalıyorsak mutlaka kısa molalar vererek yürümek lazımdır. İş saatleri dışında düzenli spor yapmak en güzelidir.
Stresten Uzaklaşmak: Stres sadece ruh halimizi değil bağışıklık sistemini de zayıflatır. Nedeni ise stres ile başa çıkabilmek için bazı maddeler, hormonlar üretir. Bu maddelerin fazla üretilmesi vücudun doğal dengesine zarar verir. Stresli dönemlerde bu nedenle daha fazla hasta oluruz.
Kişisel Hijyen: Virüsler ve mikroplar vücudumuza girebilmek için fırsat kollar. En çok kullandıkları yöntem ise ellerimiz yoluyla vücudumuza sızmaktır. Bu nedenle kişisel temizliğe gereken önem verilmelidir. Ellerimizi bu nedenle sık sık sabunlu su ile yıkamak, yeterli sıklıkta banyo yapmak çok önemlidir.