COP26 İklim Zirvesi | Sınırlı Bir İlerleme
31 Ekim- 12 Kasım tarihlerinde Birleşik Krallık’ın Glasgow kentinde düzenlenen 26. Taraflararası İklim Konferansı (COP26), önemli gelişmelere sahne oldu. 26. kez bir araya gelen 197 ülke delegeleri, gezegenin geleceğini belirleyecek metinler üzerinde yoğun bir tartışmanın sonucunda, Glasgow İklim Paktı üzerinde uzlaştılar.
Müzakelerin uzaması sebebiyle 13 Kasım Cumartesi günü sonlanan 26. Taraflararası İklim Konferansı (COP26), önemli tartışmalar ve gelişmelere ev sahipliği yaptı. Küresel sıcaklık artışının hangi seviyede sınırlandırılacağı, fosil yakıtlar hakkında nasıl bir ifadenin kullanılacağı ve iklim krizinden en kötü etkilenen ülkelerin kayıp ve hasarlarının tazmini, tartışmaların odak noktası oldu. Yaklaşık iki hafta süren müzakerelerin ardından, 197 ülke ortak sonuç metni Glasgow İklim Paktı’na imza attı.
Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, Glasgow’da katıldığı COP26 zirvesi ardından bir değerlendirme yaptı. Kocabıyık, zirvedeki bazı noktaların altını şöyle çizdi:
- İklim krizinin birincil sebebi olan fosil yakıtlar, şimdiye kadar gerçekleşen 25 küresel iklim zirvesinin hiçbirinin resmi müzakere metinlerinde yer almamıştı. COP26 ile beraber ilk kez bir iklim zirvesinin sonuç bildirgesine fosil yakıt kullanımının azaltılması girdi.
- Dünya ormanlarının yaklaşık yüzde 85’ini temsil eden 100’den fazla ülkenin liderleri, 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı durdurma sözü verdi. Önceki benzer girişimler bu sorunu durduramamış olsa da bu taahhüt, çok daha iyi koşullarda finanse edilecek. Ancak sürecin nasıl denetleneceği veya izleneceği belli değil.
- 130 trilyon doları kontrol eden yaklaşık 450 finans kuruluşu, yenilenebilir enerji gibi “temiz” teknolojileri ve fosil yakıt endüstrileri dışındaki doğrudan finansmanı desteklemeyi kabul etti. Diğer bir yandan net sıfır hedeflerinin gerçekte ne olduğu konusunda henüz belirlenmiş bir tanım yok.
- Küresel Kömürden Temiz Enerjiye Geçiş Bildirgesi kapsamında 46 ülke önümüzdeki 20 yıllık dönemde kömürden elektrik üretmeme kararı aldıklarını duyurdu. Avustralya, Hindistan, Çin ve ABD de dahil olmak üzere dünyanın kömüre en bağımlı ülkelerinden bazıları henüz anlaşmaya dahil olmadı. Anlaşma, petrol veya gaz gibi diğer fosil yakıtları kapsamıyor.
- Ülke olarak 2053 yılına dek net sıfır karbon olma hedefini açıklamamız olumlu karşılandı.
Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık ayrıca, “COP26’nın gerçekleştiği Glasgow’da, dünyanın gözü yalnızca ülke liderlerinde değil; sivil toplum kuruluşları, şirketler, çeşitli yerel yönetimler, yerli halkların temsilcileri ve yuvasına sahip çıkan her yaştan bilinçli insandaydı. İçeride müzakereler devam ederken, dışarıda barış ve kararlılık içinde süren iklim eylemleri yolculuğumuzun bu zirveden çok daha ötesi olduğunu ortaya koydu. Bu bir kültür krizi. Yuvamız Dünya için her birimiz üstümüze düşeni yapmalıyız. İklim krizini toplumun her kesimine anlatmak ve bu krizle mücadelede kimseyi arkada bırakmamak gerekiyor” dedi.
Yeni Araştırma Sonucuyla COP26’ya Güven Kaybı: Dünya Hala 2.4 Derece Isınma Tehdidi Altında
Dünyaca ünlü iklim kuruluşu Climate Action Tracker’ın yayınladığı yeni rapora göre “2030 hedefleri yetersiz kalıyor: şu an belirtilen taahhütlerle dünya, yüzyılın sonunda kadar 2.4 derecelik sıcaklık artışıyla karşı karşıya kalacak.”
Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Climate Action Tracker’ın Paris Anlaşması ve hedefleri ile COP26 taahhütleriyle öngörülen gelecek arasında boşluklara işaret etmesi, verilen sözlere güvensizliği artırdı. Bununla beraber gelişmiş ülkeler tarafından 2009 yılında taahhüt edilen 100 milyar dolar iklim finansmanı ödemesinin hala yapılmamış olması, zirvede imzalanan anlaşmaların çoğunun denetimine yönelik şartların belirlenmemiş olması ve iklim krizi adına en kritik konuların tekrar geleceğe bırakılması tepki çekti.
İklim kriziyle mücadelede ederken umuda, umut için sanata da ihtiyacımız var
Zirvenin gerçekleştiği Glasgow şehrinde, iklim krizinin hikayesinin sanatla anlatıldığı birçok örnek de yer aldı. Massive Attack grubu kendi karbon sıfır olma sürecini ve müzik sektörünün nasıl bu yönde gelişebileceğini ve topluma nasıl ilham olabileceğini anlattı. “Ağaçlar Konferansı” adında 197 farklı bitki türünü içeren konferans odası; yolculuğu Türkiye’den başlayan Suriyeli mülteci kukla “Küçük Emel”; Refik Anadol’un sanat, bilim ve teknolojinin bir kesişimini sunan “Machine Hallucinations: Nature Series” adlı eseri ve daha fazlası Zirve boyunca ziyaretçilerle buluştu.
Sonuç Bildirgesinde Öne Çıkanlar
- Azaltım ve Paris Hedefleri: Küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede tutmak adına net sıfır hedefleri doğrultusunda kararlı bir azaltım süreci öne sürmelerinin gerekliliği kabul edildi. En büyük kirleticilerden Hindistan, 2070’e dek net sıfır olmayı taahhüt etti. Ülkelerin net sıfır hedefleri gözden geçirildi. COVID-19 pandemisi ardından gerekli revizyonlarla birlikte sürdürülebilir ve adil bir iyileşme sürecinin altı çizildi. 2022 sonuna dek taraflardan Paris Anlaşması hedefleriyle paralel ve 2030 yılındaki azaltım planlarına yönelik ulusal katkı beyanlarını güncellemelerini talep ediliyor.
- 1.5 derece vurgusu netleşti: COP26, önceki zirvelerde görülemeyen düzeyde bir motivasyon ile 1.5 dereceyi aşmamak için bir dizi anlaşmaya imza attı. 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı sona erdirmek, metan emisyonlarını önümüzdeki on yılda en az yüzde 30 azaltmak, kömür enerjisini azaltmak, doğaya dayalı çözümlerin ölçeğini büyütmek, sürdürülebilir tarım ve arazi kullanımına geçişi hızlandırmak ve sıfır emisyonlu araçları norm haline getirmek için çeşitli büyüklükteki koalisyonlar, 2030 yılına kadar temiz enerjiye geçişin bir parçası olacak.
- İlk kez fosil yakıtlardan bahsedildi: İklim krizinin birincil sebebi olan fosil yakıtlar, şimdiye kadar gerçekleşen 25 küresel iklim zirvesinin hiçbirinin resmi müzakere metinlerinde yer almamıştı. Glasgow sonuç metni ise, iklim krizinde fosil yakıtların rolünden, daha önce görülmemiş bir şekilde söz ediyor fakat mevcut hedefler küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için yeterli görünmüyor. Glasgow İklim Paktı, “kömür ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak azaltılması” çağrısında bulunuyor. Metnin ilk versiyonunda yer alan “kaldırılması” ifadesi, Hindistan ve İran’ın açık muhalefetiyle değişmek zorunda kaldı.
- Uyum ve Finansman: Gelişmekte olan ülkelere emisyonları azaltmalarına ve iklim krizinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için kamu ve özel kaynaklardan fon sağlanması için iklim finansmanının adaptasyona ayrılan oranının iki katına çıkmasına karar verildi. 130 trilyon doları kontrol eden yaklaşık 450 finans kuruluşu, yenilenebilir enerji gibi “temiz” teknolojileri ve fosil yakıt endüstrileri dışındaki doğrudan finansmanı desteklemeyi kabul etti. Buna rağmen net sıfır hedeflerinin gerçekte ne olduğu konusunda henüz belirlenmiş bir tanım yok.
- Kayıp ve hasarlar meselesi: İklim krizine çok da etkisi olmayan gelişmekte olan ülkeler, daha gelişmiş ülkelerden bu zararı telafi etme taahhüdünü yerine getirmeleri talebiyle COP26’ya geldi. Konferansta “Santiago Ağı” adı verilen bir veri tabanı, iletişim ve raporlama sisteminin kurulması için ilerleme kaydedildi. Pek çok gelişmekte olan ülke, COP26’nın kayıp ve hasar için bir tür finansman mekanizmasına doğru bir adım daha atabileceğini umuyordu. Bu yıl gerçekleşmedi ve konunun gelecek yıl müzakerelerde gündemde olacağı belirtildi.
Editöre Özel Zorluklarla Tamamlanan Glasgow İklim Paktı’na Birçok Önemli İsimden Tepkiler:
Kömürün sonuç metnine dahil edilmesini “iklim için bir kazanç” olarak gördüğünü söyleyen Greenpeace Uluslararası İcra Direktörü Jennifer Morgan, 'Uysal ve zayıf ama herşeye rağmen 1.5 derece hedefi hala canlı. Kömür çağının sona erdiğine dair bir sinyal gönderildi. Ve bu önemli' dedi.
- İsviçre Çevre Bakanı Simonetta Sommaruga, 'Bu süreç bizi 1.5 derece hedefine yaklaştırmayacak ancak ona ulaşmamızı zorlaştıracak' dedi. Sonuç metninde kömürün tamamen devre dışı bırakılmasına karşı çıkan Hindistan Çevre Bakanı Bhupender Yadav, ülkesinin yoksullukla mücadele etmeye çalışırken kömür kullanımını ve fosil yakıt sübvansiyonlarını sona erdirmesinin zor olacağını söyledi.
- Sonuçlardan hiç memnun olmayan iklim aktivisti Greta Thunberg, “COP26 bitti. İşte kısa bir özet: Bla Bla Bla. Ama asıl iş bu salonların dışında devam ediyor. Ve asla pes etmeyeceğiz, asla” şeklinde konuştu.
- 2014 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Pakistanlı genç aktivist Malala Yusufzay, “Liderlerin bir şeyler yapmasını bekliyordum ancak ne yazık ki benim ve diğer iklim aktivistlerinin beklentilerini karşılamadılar' dedi.
- Birçok delege, Hindistan'ın önerisiyle ilgili derin hayal kırıklıklarını dile getirdi. İsviçre ve Meksika'dan müzakereciler, çok geç geldiği için kömür konusundaki ifade değişikliğini kurallara aykırı olarak nitelendirseler de hepsi kabul etmekten başka çarelerinin olmadığını belirtti.
- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ise yaptığı açıklamada, 'Kırılgan gezegenimiz, pamuk ipliğine bağlı. Hala iklim felaketinin kapısını çalıyoruz. Bu önemli bir adım ama yeterli değil' dedi.
- COP26 Başkanı Alok Sharma, kötüleşen iklim krizini ele almak ve kararlı eylem için son şans olarak nitelendirilen iklim konferansı sırasında hükümetlerin sıkı çalışmaları için minnettar olduğunu söyledi. Sharma, 'Bu kırılgan bir kazanım. 1.5 dereceyi canlı tuttuk. İki yıl önce bu yolculuğa çıktığımızda ve COP başkanlığı rolünü üstlendiğimizde kapsayıcı hedefimiz buydu. Ama yine de 1.5 nabzının zayıf olduğunu söyleyebilirim' dedi.
- Amerika Birleşik Devletleri'nin iklim elçisi John Kerry, 'Glasgow'un bitiş çizgisi olmadığını her zaman biliyorduk ve bunun olduğunu düşünen herkes, karşımızda duran zorluğu anlamıyor' dedi.
- Glasgow’a gelen bazı yerli halk mensupları, “doğanın sözcüleri” olarak tüm dünyaya seslendi. Ekvator’un Amazon bölgesindeki Sarayuku’daki Kichwa halkından Nina Gualinga, “Yerli kadınlar olarak bölgemizdeki suyu, havayı, ormanı ve dağları koruyor; onlarla bir yaşıyoruz. İklim krizine neden olan hükümetler, şirketler ve endüstriler doğamızı ve yaşamamızı tehdit ediyor” dedi.
- ABD eski başkan yardımcısı Al Gore, konferansta dünya liderlerine yapılan kamuoyu baskısına da övgüde bulundu: “Glasgow İklim Paktı ve COP26'da verilen sözler, iklim krizini ele almak ve iklimi sınırlamak için acil çalışmalarımızda küresel toplumu ileriye taşıyor… Ancak bu ilerlemenin anlamlı olmasına rağmen yeterli olmadığını biliyoruz. Fosil yakıtlardan uzaklaşmak ve gezegenimiz için daha temiz ve daha adil bir geleceğe doğru bir geçiş sağlayabilmek adına daha hızlı hareket etmeliyiz. COP26'ya kadar ve COP26'da elde edilen ilerleme, eylem talep etmek için seslerini yükselten genç ve yaşlı insanların gücü sayesinde mümkün oldu.”
- Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzmanı Dr. Ümit Şahin, COP26 genelinde hem şeffaflık hem de katılımın kapsayıcılığı ile ilgili sorunlar olduğunu söyledi. Yıllardır devam eden fikir ayrılıklarının bir kısmının hala aşılamadığını ifade eden Şahin, “İddialı bir iklim zirvesi olarak başladı. Birleşik Krallık bu zirveyi son şans olarak tanımladı ve buradan çok önemli kararların çıkacağını iddia etti. Ancak bu iddianın gerçekleştiğini söylemek mümkün değil” dedi. Bazı olumlu gelişmeler olsa da iklim krizinin bu kadar derinleştiği bir dönemde atılan adımların oldukça sınırlı kaldığını belirten Şahin, “1.5 derece hedefi vurgulansa da taahhütler bu hedefe uyumlu hale getirilemedi. En önemli konular yine geleceğe ertelendi. Hayal kırıklığı duygusunun baskın olduğu söylenebilir. (…) 100 milyar dolar taahhüt konusundaki başarısızlık o kadar çok konuşuldu ki bu meselenin bir iki yıl içerisinde çözülmesi beklenebilir. Adaptasyon finansmanının artırılması ve küresel bir adaptasyon hedefinin belirlenmesi konusunda da ilerleme sağlandı. Bu, gelişmekte olan ülkeler için önemliydi. Ancak kayıp ve zararların giderilmesi, yani gelişmekte olan ülkelerin iklim felaketlerinden kaynaklanan yaralarının sarılmasına yönelik ayrı bir finansman mekanizması kurulması, AB ve ABD tarafından engellendi. Bu da zirvenin en büyük başarısızlıklarından biri oldu” şeklinde konuştu.