Bir dönem Alman iş dünyasının parmakla gösterdiği İlhan Doğan, bu ülkede Nazi artıklarının hedefi haline geldi. 'Kiralık katil' yalanıyla LR Health ve Beauty yöneticileri adeta servetine çöreklendi. İş insanı İlhan Doğan'ın son 10 yılda yaşadıkları filmlere taş çıkartacak cinsten.
Çoğu zaman günde 18 saat çalıştı, dişiyle tırnağıyla ve kendi geliştirdiği stratejiyle LR Health ve Beauty Global şirketini dünya markası haline getirdi. Almanlar 'Süper Türk' derken, Nazi cinayetleri sonrası yürütülen NSU davalarının 'Şov' olduğunu söyleyince durum tersine döndü. LR Health ve Beauty içinde Nazi yanlılarının hedefi haline gelen iş insanı İlhan Doğan, servetine çöreklenenlerin kurduğu tuzakları ve kendisine yönelik iftiraları yargıya taşımaya hazırlanıyor. Yıllık 200 milyon euro geliri elinden gasp edilen Doğan'a göre Alman hukuku büyük bir sınavın eşiğinde. LR Health ve Beauty Systems GmbH yöneticilerinin 'Pis Türkler, B.k'tan Türkler' gibi, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızı aşağılayan sözler, yeminli tanık ifadeleriyle Alman Yargısı'nın önüne geliyor. Sık sık ölümle tehdit edilen İlhan Doğan ise kararlı. 'Bu dava sadece Thomas Heursen ya da LR'a değil, tüm Nazi heveslilerine karşı açılıyor' diyor.
İş İnsanı İlhan Doğan, Almanya kökenli LR kozmetik'i dünya devi haline getiren müthiş serüveni, bu ülke basınında geniş yer buldu. Doğan'ın geliştirdiği satış stratejileri sayesinde aralarında Türkiye'nin de bulunduğu dünya çapında yarım 500 binden fazla kişiye iş imkanı doğarken, LR Health ve Beauty Global kendi sektöründe küresel güç haline geldi.
Doğan, şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına kadar yükselmesinin ardından, Almanya'nın en çok kazanan ve en çok vergi veren iş insanları arasına katıldı.
Döneminin en ünlü yıldızları arasında yer alan Heidi Klum, Nadja Auermann, Claudia Schiffer, Michael Schumacher, Sonja Kirchberger, Udo Wallz, Anna Kournikova, Boris Becker, Sarah Connor gibi isimlerle LR markasını güçlendiren İlhan Doğan'ın serveti Alman sosyetesinin dilinden uzun süre düşmedi.
Almanya genelinde Türklere yönelik ırkçı saldırılara sık sık tepki gösteren iş insanı İlhan Doğan'ın, Nazi cinayetlerinin yargı sürecini de yakından takip etti. Bir ara Nazi saldırılarını protesto etmek için Almanya'daki yatırımlarını askıya alan Doğan, terör örgütü NSU davasının şovdan ibaret olduğunu söyleyerek dev malikanesine dev pankart asınca ırkçıların boy hedefi haline geldi. LR Health ve Beauty içindeki ırkçıların hem fiziki hem de psikolojik saldırılarına maruz kalan İlhan Doğan için 2010 yılından itibaren zorlu günler başladı.
LR Health ve Beauty yönetim kurulu CEO'su Thomas Heursen, İlhan Doğan'ın, bir Çeçen ve Rus tetikçi tarafından öldürüleceği uyarasında bulunduğu gün, Türk iş insanı için kabus dolu günler de başladı. LR Health ve Beauty aylık 300 bin euro masraf yaparak İhsan Doğan'ı özel bir uçakla İspanya'nın Mallorca adasındaki malikaneye götürmüş.
Filmleri aratmayan kumpası yıllar sonra farkeden İlhan Doğan, şirketin özel olarak tuttuğu yakın koruma ajanı Wayne Curlington ve ekibiyle Mallarco'da dünyadan izole edildiğini anladı. Yüz binlerce iş ortağı ve çalışanıyla irtibatı kesilen İlhan Doğan'ın sadece 'Türk' olduğu iddiasıyla LR Health ve Beatuy Global bünyesinde yürütülen linç kampanyasına katılmayanlar şirket bünyesinden kovuldu.
İlhan Doğan'ın yakın korumasından 'Uyuşturucu, kokain ve alkol kullandığına dair' bilgi almaya çalışan LR yöneticileri Dr. jens Abend, Eckermann, Thomas Heursen, Patrik König APACS Holding sorumluları, ajan Wayne Curlington dürüst çıkışı karşısında şoke oldu. Wayne Curlington durumu İlhan Doğan ile paylaşınca Mallarco sonrası hukuk mücadelesi de başladı.
LR Health ve Beauty Global içinde kendisine yakın pozisyonda isimlere ve Türk olanlara yönelik yıldırma politikası uygulandığını söyleyen İlhan Doğan, yaşadığı zorlu süreci kaleme aldığı kitabına ise daha çıkmadan sansür uygulandığını ifade etti.
Doğan, Alman LR yöneticilerinin kendi çalışanlarına sosyal medyada 'İlhan Doğan'ı takip etme ve Like atma' yasağı koyduğunu belirterek 'Beni takip eden LR çalışanlarına ya takibi bırakırsın ya da LR'ı denilerek tehditler savruldu. 2016 yılında bu şirketle tüm ilişkilerimi kesmeme rağmen halen LR yöneticilerinin Türkiye'ye ve Türklere yönelik çirkin ithamları, hukuk ve insanlık dışı yaklaşımıyla mücadele ediyorum. Yıllık 200 milyon euro kaybıma rağmen hukuki zeminde bu mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim' dedi.
