Erdoğan: Yandaş, yoldaş, candaş olmanızı istemiyorum
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Büyük gönül huzuru içinde söylüyorum, şu 8.5 yılda çalışanlar için yaptıklarımız, çalışanlar için ürettiklerimiz, çalışanların hakkı için mücadelemiz tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapılandan fazladır'' dedi.
Erdoğan, partisinin Madenci Anıtı'nda düzenlediği Zonguldak mitinginde yaptığı konuşmada, kömürün, alınterinin, emeğin memleketinde bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. ''Kömür ne kadar karaysa Zonguldak'ın, Zonguldaklı emekçinin yüzü o kadar ak'' diyen Erdoğan, yerin yüzlerce metre altında kazmayla, kürekle kömüre alınteri katılarak kazanılan her bir kuruşun Zonguldaklı'ya anasının ak sütü kadar helal olduğunu söyledi. ''Emek nedir'', ''Çalışmak nedir'', ''Alınteriyle helal lokma kazanmak nedir'' çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, ''Biz emeğin, alınterinin değerini çok iyi biliriz. Şunu çok büyük gönül huzuru içinde söylüyorum, şu 8.5 yılda çalışanlar için yaptıklarımız, çalışanların için ürettiklerimiz, çalışanların hakkı için mücadelemiz tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapılandan fazladır'' diye konuştu. Çalışanlara yönelik yapılanlara ilişkin örnekler veren ve bunları CHP'li yöneticilerin de duymasını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''8.5 yıl önce asgari ücret 184 liraydı, bugün ise asgari ücret 630 lira. Asgari ücreti enflasyonun üzerinde artırdık. Buna bir de enflasyon farkını ilave etmek gerekiyor. Zira yüzde 30'dan enflasyonu aldık, şu anda yüzde 4. Arada 26 fark var. Bunu da asgari ücretin üzerine koyacaksınız. Zira geçmişte asgari ücret ne yazık ki lime lime ediyordu bizi, cebimizi eritiyordu enflasyon canavarı. 8.5 yılda asgari ücretteki artış yüzde 242. En düşük memur maaşını nereden aldık biliyor musunuz? Bunları bilmenizi istiyorum. Bunu CHP'li kardeşlerime söyleyin, 320 liradan aldık. Şu anda en düşük memur maaşı bin 364 lira. Nereden nereye getirdik, artış yüzde 326. En düşük SSK emeklisinin aylığı 257 liraydı, şimdi 756 lira. En düşüğü buraya yükselttik. Artış oranı yüzde 194. Özürlü aylığı neydi biliyor musunuz, ah benim kardeşlerim ah? Özürlüye 25 lira veriyordu bu vicdansızlar, 25 lira. Peki şimdi biz ne veriyoruz, 300 liraya çıkardık. Evde özürlü bakımını ne yaptık, asgari ücret yaptık. Evde özürlü bakımını buraya getirdik. Bunlar, bu sosyal demokrat geçinen yöneticilerin kitabında var mıydı? Kılıçdaroğlu, SSK'nın Genel Müdürüydün senin kitabında da yoktu. Çünkü senin genel müdür olduğun olduğun zamanda biz ilacımızı alamıyorduk, ilacımızı. SSK hastanesine gidersin eline numarayı verirler sabahtan kuyruğa girersin o gün sıra geldi geldi, gelmedi yandı. Gelse de bir şey olmuyor. Niye? Doktor efendi sizi muayenehaneye davet ediyor. Muayenehaneye gittiğin zaman ödüyor muydun parayı, ödüyordun. Eğer Allah göstermesin ameliyat şu bu filan gerekirse nereye dönüyoruz, tekrar SSK'ya. Kendi hastanesi gibi orayı kullanıyor. Bunları yaşadık mı? Biz işte bu çileleri çeke çeke geldik. Yavrular, anneler babalar hastanelerde rehin kalıyor muydu? Bunlar ölüyü bile rehin alıyordu ölüyü.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Büyük gönül huzuru içinde söylüyorum, şu 8.5 yılda çalışanlar için yaptıklarımız, çalışanlar için ürettiklerimiz, çalışanların hakkı için mücadelemiz tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapılandan fazladır'' dedi.
Erdoğan, partisinin Madenci Anıtı'nda düzenlediği Zonguldak mitinginde yaptığı konuşmada, kömürün, alınterinin, emeğin memleketinde bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. ''Kömür ne kadar karaysa Zonguldak'ın, Zonguldaklı emekçinin yüzü o kadar ak'' diyen Erdoğan, yerin yüzlerce metre altında kazmayla, kürekle kömüre alınteri katılarak kazanılan her bir kuruşun Zonguldaklı'ya anasının ak sütü kadar helal olduğunu söyledi. ''Emek nedir'', ''Çalışmak nedir'', ''Alınteriyle helal lokma kazanmak nedir'' çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, ''Biz emeğin, alınterinin değerini çok iyi biliriz. Şunu çok büyük gönül huzuru içinde söylüyorum, şu 8.5 yılda çalışanlar için yaptıklarımız, çalışanların için ürettiklerimiz, çalışanların hakkı için mücadelemiz tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapılandan fazladır'' diye konuştu. Çalışanlara yönelik yapılanlara ilişkin örnekler veren ve bunları CHP'li yöneticilerin de duymasını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''8.5 yıl önce asgari ücret 184 liraydı, bugün ise asgari ücret 630 lira. Asgari ücreti enflasyonun üzerinde artırdık. Buna bir de enflasyon farkını ilave etmek gerekiyor. Zira yüzde 30'dan enflasyonu aldık, şu anda yüzde 4. Arada 26 fark var. Bunu da asgari ücretin üzerine koyacaksınız. Zira geçmişte asgari ücret ne yazık ki lime lime ediyordu bizi, cebimizi eritiyordu enflasyon canavarı. 8.5 yılda asgari ücretteki artış yüzde 242. En düşük memur maaşını nereden aldık biliyor musunuz? Bunları bilmenizi istiyorum. Bunu CHP'li kardeşlerime söyleyin, 320 liradan aldık. Şu anda en düşük memur maaşı bin 364 lira. Nereden nereye getirdik, artış yüzde 326. En düşük SSK emeklisinin aylığı 257 liraydı, şimdi 756 lira. En düşüğü buraya yükselttik. Artış oranı yüzde 194. Özürlü aylığı neydi biliyor musunuz, ah benim kardeşlerim ah? Özürlüye 25 lira veriyordu bu vicdansızlar, 25 lira. Peki şimdi biz ne veriyoruz, 300 liraya çıkardık. Evde özürlü bakımını ne yaptık, asgari ücret yaptık. Evde özürlü bakımını buraya getirdik. Bunlar, bu sosyal demokrat geçinen yöneticilerin kitabında var mıydı? Kılıçdaroğlu, SSK'nın Genel Müdürüydün senin kitabında da yoktu. Çünkü senin genel müdür olduğun olduğun zamanda biz ilacımızı alamıyorduk, ilacımızı. SSK hastanesine gidersin eline numarayı verirler sabahtan kuyruğa girersin o gün sıra geldi geldi, gelmedi yandı. Gelse de bir şey olmuyor. Niye? Doktor efendi sizi muayenehaneye davet ediyor. Muayenehaneye gittiğin zaman ödüyor muydun parayı, ödüyordun. Eğer Allah göstermesin ameliyat şu bu filan gerekirse nereye dönüyoruz, tekrar SSK'ya. Kendi hastanesi gibi orayı kullanıyor. Bunları yaşadık mı? Biz işte bu çileleri çeke çeke geldik. Yavrular, anneler babalar hastanelerde rehin kalıyor muydu? Bunlar ölüyü bile rehin alıyordu ölüyü.''
-''ECEVİT VETO ETTİ''-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bürokratlığının başarısız olduğunu ifade eden Erdoğan, ''siyasi otorite görevini yapmıyordu'' şeklindeki açıklamanın başarısızlığı gideremeyeceğini, SSK'nın her yıl geri gittiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak, ''1999'da merhum Ecevit'e gitti milletvekili adayı olmak için. Merhum Ecevit bunu ne yaptı, veto etti. Niye? 'Başarısız bir bürokrat' dedi, veto... Vetoyu yedi, böyle birisi'' dedi. İktidarlarından önce ortalama kamu işçi ücretinin bin lira olduğuna işaret eden Erdoğan, şu anda ortalama kamu işçi ücretinin 2 bin 300 liraya ulaştığını vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz sizi enflasyona ezdirdik mi, faize ezdirdik mi? Ücretli hiçbir kesimi enflasyon karşısında asla mağdur etmedik. Elbette yeterli değil. Ama yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. İyileştikçe, ekonomik durum da güçlendikçe daha fazla vereceğiz. Çünkü biz niçin varız, halkımız için varız. Biz emanetçiyiz, bu işin sahibi sizsiniz. Türkiye büyüdükçe bunu ilk önce çalışanlarımıza yansıtmaya devam edeceğiz.''-''YANDAŞ, YOLDAŞ, CANDAŞ OLMANIZI İSTEMİYORUM''-
''İşçi yanlısı'' olduğunu söyleyenlerin, kendilerinden önceki iktidar ortaklarının çalışanlardan zorla 13.5 milyar lira nema kestiğini dile getiren Erdoğan, göreve geldiklerinde işçinin, memurun devletten alacaklı hale getirildiğini gördüklerini söyledi. İflas edildiği için en kolay yol olarak işçiden, memurdan kesintiye başvurulduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bakanlar Kurulunda arkadaşlarıma şunu söyledim, 'Devlet, işçisine, memuruna borçlu olamaz'. Tabii şimdi medyaya da seslenmem lazım. Ey medya, bunlar niye gündeme gelmiyor, bunları gündeme getirin. Ben sizin yandaş, yoldaş, candaş olmanızı istemiyorum ama gerçekleri yazın, söyleyin 13.5 katrilyonu AK Parti iktidarı hemen işçisine, memuruna takır takır ödemiştir. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu ödeyebilir mi? Biz bunu ödedik ve sümenin altında, çekmecelerde kağıttan başka bir şey yoktu, para pul yoktu ama bizim ilkemiz vardı. Çünkü devlet işçisine memuruna borçlu olamaz. Biz bu yola 'işçinin hakkını alınteri kurumadan ödeyin' anlayışıyla çıktık. Bu ilkeyle yola çıkan işçisine, memuruna borçlu olur mu, bunu ödedik.'' Çalışanlardan kesilen, unutturulan, umut kesilen Konut Edindirme Yardımı'nı da araştırdıklarını anlatan Erdoğan, şu ana kadar yaklaşık 3 milyar lira bunun için ödediklerini, ödemeye davam ettiklerini, önlerine geldikçe, bulup çıkardıkça ödemeleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, çalışanları ilgilendiren yasalarda sendikaların arzuları doğrultusunda düzenlemeler yaptıklarını, en son Anayasa değişikliğinde çalışanları gözettiklerini, değişiklik paketinde bu yönde düzenlemelere yer verdiklerini, Ekonomik ve Sosyal Konseyi anayasal bir kurum haline getirdiklerini anlattı. Erdoğan, 1 Mayıs konusunda da şöyle konuştu:''1 Mayıs resmi tatil miydi? 1 Mayıs'ı sömürenler ve şu anda da CHP'den aday olan beyefendi, CHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemlerde, sosyal demokratların kenarından köşesinden tutunduğu dönemlerde niçin 1 Mayıs'ı tatil yapamadınız? Ama AK Parti 1 Mayıs'ı resmi tatil ilan etti ve bunu gerçekleştirdi. 1 Mayıs'ta Taksim'i toplantılara kim açtı, gene biz açtık. İşçi, emekçi dostuyum diyerek emekçinin alınterini istismar edenler iktidarda oldukları dönemde emekçi için hiçbir adım atmazken biz sorunları tek tek çözdük ve çözüyoruz. Sadece Zonguldak'ta 8.5 yılda 3 bin yeni işçiyi işe yerleştirdik. Bunu biz yaptık. Biz istismar yapmıyoruz, istismar siyasetine prim vermiyoruz. Biz laf, slogan üretmiyor, iş üretiyoruz, iş.'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8.5 yıl boyunca çetelere karşı amansız mücadele verdiklerini belirterek, ''Türkiye'yi kirinden, pasından, ağırlıklarından kurtarmak için yoğun mücadele verdik. Demokrasiyle, özgürlükle, istikrarla büyümek için mücadele verdik. İşte şimdi birileri çeteleri yeniden güçlendirmenin peşinde. Bugüne kadar çetelere avukatlık yapanlar şimdi çeteleri siyasete taşımanın mücadelesi içindeler. Aslında diyet ödüyorlar diyet. Aslında çetelere borç ödüyorlar'' dedi. Erdoğan, partisinin Madenci Anıtı'nda düzenlediği Zonguldak mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyük petrol rezervlerinin, sonsuz altın madenlerinin bulunmadığını, en büyük değer ve gücünün; emeği, alınteriyle, dürüst ve çalışkan işçileri olduğunu söyledi. Türkiye'yi emek sömürüsü yapmadan emek üzerine büyüttüklerini ve büyütmeye devam edeceklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Türkiye'de emeğe, sofradaki ekmeğe musallat olmuş bazı canavarlar var. Bu canavarların birincisi neydi enflasyon. Sizin alınteriniz, sizin kazancınız, her ay yüksek enflasyon karşısında eridi, değerini kaybetti. Neydi bu, geldiğimizde yüzde 30'du, şimdi ne oldu yüzde 4. Bu şimdi kimin cebinde kalıyor, benim vatandaşımın cebinde. Bakınız devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz, yüzde 63 faiz ödüyordu devlet, öyle borçlanıyordu. Devletin borçlanma faizi ne oldu, yüzde 7-8. Bu aradaki fark kimin cebinde kalıyor, halkımın cebinde kalıyor. Merkez Bankası sürekli karşılıksız para basıyordu, bunun adı neydi biliyor musunuz, modern hırsızlıktı. Onun için ne yapıyorlardı, 1'in yanına akşam yatıp sabah kalkıp bir sıfır koyuyorlardı, 6 tane sıfır koydular. Kim koydu bunları ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli? Sizin geçmişiniz koydu sizin... Eskiden biz zengin kime diyorduk, eskiden milyonere zengin derdik. Bir adam milyoner ise zengin öyle derdik. Fakat öyle hale geldik ki, 1 milyona 2 milyona tuvalete gider hale geldik. Biz kalktık dedik ki, biz 6 sıfırı atacağız. Şu anda bize devamlı hakaretler eden bir tane köşe yazarı dedi ki, '6 sıfırı atsınlar ben taksim meydanına çıkıp anırırım' herhalde evinde anırıyor. Attık 6 sıfırı enflasyon patlar dediler, enflasyon patladı mı, çatladı çatladı. 30'den 4'e düştü, olay budur.''-''TÜRKİYE GÜVENLİ BİR LİMAN''
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin kamu net borç stoğunun milli gelire oranının net yüzde 61 olduğunu 100 liranın 61 lirasının da borç olduğunu ifade etti. Şimdi bu rakamın yüzde 25'e düştüğünü belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''İtalya aldı başını gidiyor, Japonya aldı başını gidiyor ama Türkiye'de istikrar, güven var. Türkiye güvenli bir liman. Böyle bir noktaya geldik. Artık dünyada Türkiye'nin bir itibarı var, Türk lirasının itibarı var, değeri var. Hamdolsun artık cebimizde dolar, avro filan değil Türk lirası var. Rahmetli Özal'ın öncesi ve o dönem de dahil maaşını alan direkt döviz bürosuna gidiyordu. Türk lirasını dövize çeviriyordu, niye? Değerini korusun diye. Şimdi böyle bir dert var mı? Döviz bürosu kalmadı ki, hepsi kapandı, niye çünkü paranın değeri var. Böyle bir sıkıntımız yok. Milliyetçilik budur sayın Bahçeli bu, bu... Siz paramızın itibarını rezil ettiniz. IMF'nin kapısına gittiler, kuyruğa girdiler, 30 milyar dolar borç aldılar. Biz iktidara geldiğimizde, bize ne kadar devrettiler biliyor musunuz? 23.5 milyar dolar borç devrettiler. Biz ödedik, şu anda 5 milyar dolar borcumuz var. Buraya kadar düşürdük, istersek şu anda hemen öderiz, öyle bir sıkıntımız yok. Fakat bunu çok ucuza satın aldığımız için bizim acelemiz yok. 2012'nin sonuna kadar bunu ödeyeceğiz bitireceğiz. Ve biz IMF'yle 3 yıldır anlaşma falan imzalamıyoruz.'' Miting alanından gelen ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganları üzerine Erdoğan, ''Erkekler, hanımlar sizi bastırıyor. Ama biz kaleyi içten fethettik'' diye seslendi. Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinde merkez bankasının kasasında 27,5 milyar dolar dövizin bulunduğunu belirterek, bunun da yarıdan fazlasının işçi dövizi olduğunu kaydetti. Şu anda Merkez Bankasının kasasında 93 milyar dolar döviz rezervi bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''27,5 dolar nire, 93 milyar dolar nire'' diye sordu. ''Büyük Türkiye''ye bunun yakışacağını anlatan Erdoğan, bunu başardıklarını, yere çürük değil sağlam bastıklarını ifade etti. Erdoğan, ''Türkiye Hazır Hedef 2023'', ''İstikrar Sürsün Türkiye Büyüsün'' şeklindeki partisinin seçim sloganlarını söyleyerek, miting alanında bulunanların tekrarlamalarını istedi. İstikrarın önemine vurgu yapan Erdoğan, bunu başaracak güce de sahip olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, 36 milyar dolar ihracatı olan bir Türkiye'yi, 132 milyar doları yakalayan bir ülke haline getirdiklerini belirterek, ''Krize rağmen şu andaki durum 122 milyar dolar. Ama bu yıl itibariyle 132 milyar doları tekrar yakalayacağız inşallah. Hiç endişeniz olmasın yakalayacağız ve aşacağız. Çünkü hedef 2023'te 500 milyar doları yakalayacağız'' ifadelerini kullandı.-''ÇETELERE KARŞI AMANSIZ MÜCADELE VERDİK''-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de güzel şeylerin de olduğuna dikkati çekerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kendi rakamlarına yakın bazı rakamlar açıkladığını, bunun sevindirici olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:''Biz bir zamanlar hortumları kesmekten filan bahsediyorduk. O da şimdi bizim genel merkeze hortumlar döşüyormuş. Ben senin su tesisatçısı olduğunu nereden bileyim. Hiçbir zaman taklitçi aslı gibi de olmaz olamaz, bunlar mukallit. Ekmeğe, emeğe musallat olmuş nice canavarlar vardı. Bunlardan bir tanesi de çetelerdi, mafyaydı. Hukuk dışı örgütlenmeler, demokrasiye musallat olmuşlardı. Bu ülkede çeteler istikrara musallat olmuşlardı, cebimizdeki paraya musallat olmuşlardı, soframızdaki ekmeğe alınterimize musallat olmuşlardı. Türkiye'nin büyümesini kalkınmasını engellediler, demokrasiyi engellediler, özgürlükleri engellediler, hukuku engellediler. 8.5 yıl boyunca bu çetelere karşı amansız mücadele verdik. Türkiye'yi kirinden, pasından, ağırlıklarından kurtarmak için yoğun mücadele verdik. Demokrasiyle özgürlükle, istikrarla büyümek için mücadele verdik. İşte şimdi birileri çeteleri yeniden güçlendirmenin peşinde. Bugüne kadar çetelere avukatlık yapanlar şimdi çeteleri siyasete taşımanın mücadelesi içindeler. Aslında diyet ödüyorlar diyet. Aslında çetelere borç ödüyorlar. Biliyorsunuz CHP'de kaset mağduru genel başkanı gitti, kaset mamulü genel başkan geldi. Allah aşkına soruyorum, CHP'nin listesindeki bu isimlerden dolayı merhum Ecevit'in 'vicdanı sızlıyor' ben söylemiyorum, vatandaş söylüyor. Sızlamaz mı? Sızlar... Bakın DSP'nin eski genel başkanı açıklama yapıyor, diyor ki, 'Ecevit'i hayattayken ve Başbakanken üzerine beton döküp gömmek istediler'. Diyor ki merhum Bülent Ecevit eski DSP genel başkanı Zeki Sezer'e şu sözleri söylüyor 'benim çekilmemi istiyorlar, benim yerime de Sinan Aygün'ün geçmesini istiyorlar'. O Sinan Aygün şimdi CHP'nin milletvekili adayı. Bitmedi, sayın Kılıçdaroğlu buraya, Zonguldak'a merhum Ecevet'in memleketine geliyor, yanında kim var. Ecevit'in yanından bir isim, ismini söylemeyeyim. Hem sayın Kılıçdaroğlu ve hem de yanındaki şahıs kim için oy istiyorlar. Sizi gidi sizi...'' ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganları üzerine Başbakan Erdoğan, ''12 Haziran'ın neticesi belli oluyor eyvallah'' dedi. Mehmet Haberal'ın Sayın Ecevit için iş göremez raporu vereceğini açıkladığını ve ikisinin de mahkemelik olduklarını belirten Erdoğan, ''Bu ne biçim iştir, anlamak mümkün değildir. Bu nasıl bir iş Allah aşkına, bu nasıl bir çıkar işbirliğidir'' ifadelerini kullandı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kimlerin kimlerle iş birliği içinde olduğunu görmenizi istiyorum. Kimlerin AK Parti'ye karşı kirli bir ittifakın içine girdiğini görmenizi istiyorum. Safların nasıl birbirine karıştığını, sağın, solun, terörün, çetenin nasıl AK Parti karşısında kenetlendiğini görmenizi istiyorum'' dedi. Erdoğan, partisinin Madenci Anıtı'nda düzenlediği Zonguldak mitinginde yaptığı konuşmada, CHP'ye ve CHP'ye destek veren kişilere yönelik eleştirilerde bulundu. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Bu nasıl çıkar iş birliği? Bütün ömrünü CHP'ye muhalefetle geçirmiş 80 yaşında bir zat var. Ayakta zor duruyor. Anlamışsınızdır, benim söylememe gerek yok. O da CHP'nin çete sanığı adaylarına kefil oluyor. Bu nasıl bir CHP? Solcu deseniz asla solcu değil, sağcı deseniz sağcı değil. Sosyal demokratlık hak getire. Alman Şansölyesi Schröder, bana bir gün dedi ki 'Sizinkiler sosyal demokrat falan değil. Türkiye'deki CHP için söyledi. 'Gelin sizi Sosyalist Enternasyonal'a alalım' dedi. 'Tamam gelelim ancak bir şartım var' dedim. Çünkü Türkiye'den CHP, Sosyalist Enternasyonal'de. 'Çıkarın onu biz gelelim' dedim. Schröder, 'Bu aklıma yattı. Birçok lider zaten bunu benimle paylaşıyor' dedi. Fakat maalesef kendisi iktidarda fazla kalamadı, ayrıldı. Benzer teklifleri başka sosyal demokratlar da söylüyor. Türkiye'de böyle bir CHP var. Açık söylüyorum; bunlar Zonguldak'la dalga geçiyorlar. Bunlar, sağ iken merhum Ecevit'in üzerine beton dökemediler, şimdi ölüsünün üzerine beton dökmek istiyorlar. Zonguldak bu oyuna gelmesin. Zonguldak demokrasi şehridir, çetelere yol vermesin. Ben eminim ki Zonguldak, kendisiyle alay edenlerle, 12 Haziran'da dalgasını geçecektir. 12 Eylül halk oylamasında, CHP, MHP, BDP, TKP, İP vesaire, hepsi bir araya geldiler, aynı hizaya girdiler, AK Parti'nin karşısında durdular. Şimdi yine aynı şekilde hizaya dizildiler. Hepsinin tek hedefi AK Parti.''-KASTAMONU'DAKİ SALDIRI-
AK Parti'nin karşısında olanların 12 Eylül'de başarı sağlayamadıklarını belirten Erdoğan, bu ekibin şimdi de 12 Haziran'da bir kez daha aynı hizaya geçtiklerini ve blok olarak AK Parti'nin karşısında yer aldıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Önceki gün Kastamonu'da bizim konvoyumuza alçakça bir saldırıda bulunuldu. Telsiz konuşmaları ortaya çıktı. Bu konuşmalarda, 'Hedef AK Parti'dir diyorlar. Niye AK Parti? Çünkü AK Parti sorun çözüyor, Çünkü AK Parti demokrasiyi savunuyor. Çünkü AK Parti 'Yeni Anayasa' diyor. Çünkü AK Parti 'kardeşlik' diyor. Çünkü AK Parti Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Abaza'sıyla, Gürcü'süyle, Roman'ıyla Yunus gibi konuşuyor. 'Yaradılanı severiz, Yaradan'dan ötürü' diyor. Bu bunların işine gelmiyor. Bunlar, 'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz' diyor. Yalan, yalan. Bunların böyle bir derdi yok. Benim partimde 60'ı aşkın Kürt milletvekili var. Biz 780 bin kilometrekaredeki 74 milyon vatandaşımızı kucaklıyoruz. Ayrım yok. Kimlerin kimlerle iş birliği içinde olduğunu görmenizi istiyorum. Kimlerin AK Parti'ye karşı kirli bir ittifakın içine girdiğini görmenizi istiyorum. Safların nasıl birbirine karıştığını, sağın, solun, terörün, çetenin nasıl AK Parti karşısında kenetlendiğini görmenizi istiyorum. Bu tezgahı sizler 12 Haziran'da altüst edeceksiniz. Sizin emeğinize, ekmeğinize, alın terinize musallat olan bu çeteleri, bu terör örgütlerini, bu istismarcıları bir kez daha 12 Haziran'da siz sandığa gömeceksiniz.''