10125,46%0,66
34,94% 0,15
36,70% 0,26
2980,45% -0,85
4844,33% -0,71
Ünlü İslâm âlimi, gazeteci-yazar ve hatiplerden Hacı Ziya Esen Habiboğlu’nun kabri tedbiren kendi mülküne nakledildi.
Meşhur İslâm âlimi Hacı Ziya Esen Habiboğlu ve muhterem zevcesi Zeliha Habiboğlu’nun kabirlerinin bulunduğu yerin verâsetle başkalarına intikali ve bu sebeple ileride kabirlerine gelebilecek mümkün ve muhtemel zararları bertaraf etmek maksadıyla istirahatgâhları merhûma âit bir yerde düzenlemeler yapıldıktan sonra nakledildi.
Türkiye’nin dört bir yanında vazife gören hocalar ve hâfızlar yetiştiren, vefâtı ise Hz. Peygamber’in “Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir” hâdisinin aksülameli gibi bütün Karadeniz’i yasa boğan Hacı Ziya Esen Habiboğlu’nun mezarı yeni âile kabristanına taşındı. Yakın zamanda dâr-i bekaya göç eden merhûme zevcesi Zeliha Habiboğlu’nun kabri de aynı mulahazayla mezkûr yeni âile mezarlığına nakledildi.
Taşıma işlemiyle ilgili olarak âilesi tarafından yapılan açıklamada:
“Hacı Ziya Hocaefendimiz ve haremi Hacıannemizin kabirlerinin bulunduğu yer verâsetle başkalarına intikali münâsebetiyle 'İslâm Hukuku, Nakl-i Kubûr' gereği hocaefendinin kendi mülküne nakledilmiştir. Hacı Ziya Esen Habiboğlu'nun yeni kabri, eski istirahatgâhına 100 metre mesâfede bulunmaktadır.” denildi.
1932’de Trabzon Vakfıkebir İlçesi’nin Rıdvanlı Köyü’nde doğan Hacı Ziya Esen Habiboğlu ilkmektebi kendi köyünde okudu. Babası Hâfız Ali Efendi, annesi Havva Hanım'ın ısrarı ve desteği ile 12 yaşında hâfız olan Habiboğlu Hoca 1944 yılında aynı köyde ilkmektebi bitirdi. 1948’de Trabzon’a gelerek Şeyhu’l- Kurra Hâfız Ali Haydar Özak Hoca Efendi’den Tashih-i Hurûf dersi okuyarak üç sene sonra Kur’ân-ı Kerim ihtisâsını tamamladı. 1952’de 40 lira resmi aylıkla Trabzon Müftü Câmii’ne İmam-Hatip olarak tâyin edildi. 1954’te vâizlik, 1955’te müftülük imtihanını kazandı.
DÜNYA'NIN EN GÜZEL BULUŞMASI: İslam hoşgörüsünü kendi hayatında yaşayarak öğütleyen Hacı Ziya Esen Habiboğlu torunları ile oynarken yüzünden tebüssüm eksik olmazdı. (Soldan sağa torunları Ömer Faruk Lermioğlu, Nemre Habiboğlu İldoğan ve Efnan Aydın)
Trabzon Merkez Vâizi Mehmet Sönmez’den Akaid ve Kelâm, Mustafa Sıdkı Cansız’dan Arap Edebiyatı, Pulcu Hâkim Sabri Efendi’den tefsir, Trabzon Müftüsü Salih İmamoğlu’ndan Hadis dersleri okudu. Ayrıca, Gümüşhane’nin Şiran İlçesi’nde, Sultan II. Abdülhamid devrinin Arap Kavâidi (Arapça grameri) hocası Hacı Muharrem Efendi’den Arapça, Hadis, Usûl-i Hadis, Hukuk, Usûl-i Fıkıh, Usûl-i Tefsir ve İzhar dersleri okudu.
1956’da sağlıkçı olarak İzmir’de asker oldu, 20 Kasım 1958’de İstanbul Gümüşsuyu Askerî Hastanesi’nden tezkere aldı. Bu arada İzmir ve İstanbul câmilerinde vaazlar verdi. Askerden dönünce, Vakfıkebir Merkez Camii’nde imamlığa başladı. 1960’da ise Vakfıkebir Merkez Vâizliği’ne tâyin edildi.
Vakfıkebir’de resmî vazifesinin yanı sıra, fahrî olarak açtığı Kur’ân Kursu’nda Arapça ve dinî ilimler okuttu, yüzlerce hâfız yetiştirdi. 1960’da dışarıdan İmam-Hatip Lisesi imtihanlarına girdi. Aynı yıl içinde de evlendi. 1973 yılında görevinden istifâ ederek, ticarete atıldı.
Ağabeyleri Hayri ve Cemal Beyleri yanına alarak kabiliyet ve zekâsını ticarî sahada başarıyla gösterdi. 1989’da tekrar Trabzon vâizi olarak vazifeye başladı. Bu arada serbest tercümanlık da yaptı. Büyük Liman, Vakfıkebir, Bayrak, Bayraktar, Türk Sesi, Kuzey Haber, Zaman, Karadeniz gibi gazetelerde, Yunus Dergisi’nde çeşitli dinî ve ilmî yazılar yazdı. Mahallî ve ulusal radyo ve televizyonlarda pek çok programlara katıldı, hitâbetindeki akıcılık ve olgunluk sebebiyle takdir topladı. Hac ve Umre ziyâretlerine katılması ile ün kazandı. Suudî Arabistan’da da ikamet izni vardı. Birçok dernekte fahrî olarak vazife aldı. Karadeniz Yazarlar Birliği’ne 1992’de üye oldu. 1996 yılında Yunus Dergisi tarafından kendisine
Kendisine âit mağazada patlayıcı maddelerin sebep olduğu elîm bir kazada ağır yaralandı. Ankara Askerî Gülhâne Hastahanesi’nde tedavi altına alındı, fakat kurtarılamadı. 26 Ocak 1996 Cuma günü saat 22.30’da vefât etti. Cenâzesi 27 Ocak 1996’da uçakla Trabzon’a götürüldü. 28 Ocak 1996 Pazar günü Vakfıkebir’de Yeni Cami’de öğle namazını müteakip mahşerî bir cemaatin iştirâkiyle kılınan cenâze namazından sonra, Kemâliye Mahallesi’nde göz yaşları eşliğinde defnedildi. Üç çocuk babası idi.
ESERİ: Habiboğlu’ndan Sohbetler ve Hâtıralar, Yunus Dergisi Yayınları, Trabzon, 1996