8908,47%0,40
34,28% 0,16
36,96% -0,36
3027,61% 0,54
5008,58% -0,04
Avrupa ülkelerinde İsrail'e destek gösterilerine hoşgörüyle karşılanırken, Filistin'i destekleyen göstericilere polis müdahale ediyor.
Hamas militanlarının İsrail'e yönelik saldırısının ardından kara saldırısı hazırlıkları devam ederken, dünyanın pek çok ülkesinde gösteriler sürüyor.
İsrail yanlısı gösterilere herhangi bir kısıtlama veya yasaklamanın olmadığı Avrupa ülkelerinde, Filistin'e destek gösterileri, güzergah dışına çıkanların gözaltına alınacağı uyarıları, yoğun polis gözetimi ve göz yaşartıcı gaz dahil sert polis müdahalesinin gölgesinde düzenledi.
İngiltere'nin başkenti Londra'da 14 Ekim'de on binlerce kişi 'Filistin ile dayanışma göstermek ve İngiliz hükümetinin İsrail-Filistin çatışmasında Filistinlilerin haklarına karşı sessiz tutumunu protesto etmek' amacıyla İngiliz yayın kuruluşu BBC genel merkezi önünde toplandı.
İngiliz polisi, gösteriden önce yaptığı açıklamada, eylem güzergahı dışında ve İsrail'in Londra Büyükelçiliği çevresinde yapılacak gösterilere müsaade edilmeyeceğini ve gözaltılar yapılabileceğini duyurdu.
Londra'daki BBC binası ile Başbakanlık Ofisi 10 Numara'nın bulunduğu Downing Sokağı arasındaki yaklaşık 2,5 kilometrelik güzergah üzerinde geniş güvenlik önlemi alan polis, İsrail Büyükelçiliği'nin bulunduğu Palace Green Caddesi'ni de trafiğe kapattı.
Polis, Filistin'e destek yürüyüşünün sona ermesinin ardından bazı grupların Trafalgar Meydanı ve elçilik çevresine yürümesi üzerine bu noktalarda güvenlik önlemlerini artırdı. Trafalgar Meydanı'ndaki gözaltılar sırasında polisle eylemciler arasında gerginlik yaşandı.
Londra Metropolitan Polisi, gösterinin ertesi günü yaptığı açıklamada, başkentteki Filistin'le dayanışma yürüyüşünde 15 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Öte yandan, İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman da 11 Ekim'de ülkede bazı durumlarda 'Filistin bayrağı sallamanın yasal olmayabileceğini' duyurmasına rağmen göstericilerin çok sayıda Filistin bayrağını ellerinde taşıdığı görüldü.
İsrail-Filistin çatışmasının ilk günlerinde, Fransa'nın Paris ve Strazburg kentlerinde İsrail yanlısı gösterilere izin verilirken, Filistin'le dayanışma gösterileri ise 'kamu düzenini bozma riski taşıdığı' gerekçesiyle Paris, Strazburg, Lyon ve Marsilya'daki yerel makamlarca art arda yasaklandı.
Yasaklara rağmen Filistin ile dayanışma gösterilerinin düzenlendiği Strazburg'da 13 kişi, Marsilya'da 4 kişi ve Lyon'da 1 kişi gözaltına alındı.
Filistin'e destek gösterilerinin ülke geneline yayılmaya başlamasının ardından Fransız hükümeti, 12 Ekim'de aldığı kararla 'Filistin yanlısı tüm gösterilere' kamu düzenini bozabileceği gerekçesiyle yasak getirdi.
Fransız hükümetinin yasaklama kararına rağmen, kararın alındığı 12 Ekim'de başkent Paris'te Filistin'e destek gösterisi düzenlendi ve polis, gösteri esnasında Filistin destekçilerine biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.
Başkentte, iki gün sonra yapılan bir diğer gösteride de güvenlik güçleri ellerinde Filistin bayrakları ve boynunda Filistin kültürünün bir parçası olan Filistin kefiyesi diye bilinen poşuları takan protestocuları durdurdu ve toplam 752 kişiye para cezası kesti.
Fransa'da faaliyet gösteren 'Filistin İçin Hareket Derneği', hükümetin, Filistin'e destek gösterilerini yasaklama kararına tepki gösterdi ve söz konusu kararı Danıştay'a taşıdı.
İsrail-Filistin çatışmasının başlamasının ardından Almanya'da Berlin polisi, 11 Ekim'den bu yana Filistinlilerle dayanışma gösterilerine izin vermiyor.
Polisin yasağına rağmen, aralarında Filistinlilerin de bulunduğu bir grup, 14 Ekim'de polise 'Orta Doğu'da barış-Orta Doğu'da ateşkes-İki devletli çözüm' sloganıyla gösteri yapmak için başvurduktan sonra kent merkezindeki tarihi Brandenburg Kapısı'nın önündeki meydanda toplandı.
Polis, gösterinin yasaklandığı gerekçesiyle eylemcilerin meydandan ayrılmasını istedi. İnternetten gösterinin yasaklandığına dair kararın yayımlanmadığını belirten eylemciler, kararın yazılı halini görmek istedi.
Bu arada göstericiler polise, barışçıl bir gösteri yapacaklarını, sadece seslerini duyurmak istediklerini anlattı.
Söz konusu yazılı karar gelene kadar eylem yapan göstericiler, 'Bombardımanları durdurun', 'Filistin'e özgürlük', 'Çocuklarımız ölüyor, herkes başka tarafa bakıyor', 'Medya nerede?', '(Almanya Başbakanı Olaf) Scholz neden sessizsin?' şeklinde sloganlar attı. Göstericiler, Gazze'de öldürülen çocukların fotoğraflarını da yerlere koydu.
Bir süre sonra polis aracından gösterinin yasaklandığı ve eylemcilerin bölgeden ayrılması gerektiği anonsu yapıldı. Ardından polis, çok sayıda göstericiyi gözaltında aldı, eyleme katılan diğer kişiler de bölgeden ayrıldı.
Frankfurt'ta da yaklaşık 750 kişinin katıldığı eylemde polis 100 kişiyi kimlik tespiti yapmak amacıyla kısa süreliğine gözaltına aldı.
Köln'de düzenlenen gösteride polis, İsraillilerin karşısında gösteri yapan Filistinlilerin sayılarının az olması nedeniyle gösteriye izin verdi. Filistin bayraklarının taşındığı gösteriye, Türkler ve diğer Müslüman ülke vatandaşları da destek verdi.
Berlin'de dün toplanan yaklaşık 1000 kişinin Filistinlilerle dayanışma gösterisi yapmasına izin vermedi.
Polis, gösterilerin yasaklandığı gerekçesiyle eylemcilerin meydandan ayrılmasını istedi. Bu arada göstericiler ile polis arasında zaman zaman arbede yaşandı. Polis, mukavemet gösteren çok sayıda göstericiyi gözaltına aldı.
Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da düzenlenen Filistin'e destek gösterisinde 3 kişi gözaltına alındı.
Amsterdam'ın Dam Meydanı'nda düzenlenen gösteriye katılan yaklaşık 15 bin kişi kentin batısındaki Westerpark'a doğru yürüyüşe geçti.
Gösterilerde biri Hamas bayrağı açan, ikisi yüzlerini kapatarak polise mukavemet eden 3 kişi gözaltına alındı.
Kentteki İkinci Dünya Savaşı'nda ilk baskınların yapıldığı eski Yahudi mahallesi Jonas Daniel Meijer Meydanı'nda tamamlanması planlanan gösterinin güzergahı Hollandalı makamların baskısıyla değiştirilerek Westerpark'a yönlendirildi.
Gösteriyi organize eden Filistinli derneklerin yetkilileri, yürüyüş güzergahının değiştirilmesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti.
Hollanda'nın geçici hükümetinin Başbakanı Mark Rutte, daha önce Temsilciler Meclisinde yaptığı açıklamada, belediyelerin Hamas yanlısı gösterilere müdahale edeceğini duyurmuştu.
Rutte, Filistinlilerin Hollanda'da gösteri yapma hakkına sahip olduğunu ancak gösteride antisemitik söylemlerin ve Hamas yanlısı açıklamaların 'kabul edilemez' olduğunu dile getirmişti.
Diğer yandan, İsviçre'nin başkenti Bern ile Cenevre kentinde geniş güvenlik önlemleriyle Filistin'e destek gösterileri düzenlenirken, Basel ve Zürih'te ise Filistin yanlısı gösterilerin yapılmasına izin verilmedi.
