Milli silah sistemleri için stratejik hedef: Küresel satış dönemi
Türkiye, milli ikmanlarla ürettiği silah sistemlerinin uluslararası tanıtımı, pazarlama ve satışı gibi konularda tarihi adım atmaya hazırlanıyor. Türk savunma sanayi ürünlerinin tüm dünyada tatımı için özel ve kamu sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketler için güç birliğine gidiyor. Savunma sanayii, dışa açılım stratejisi çerçevesinde Türk Malı yüksek teknoloji ürünü araçların ihracatı hem teşvik edilecek, hem de cesaretlendirilecek.
TEK ÇATI ALTINDA TÜM DÜNYAYA SATIŞ!
Türk malı silah ve savunma sistemlerinin daha fazla ülkeye satışı için hükümet ABD FNS (Yabancı Ülkelere Askeri Araç Satışı) modelini Türkiye'ye uyarlayacak. Son 25 yılda büyük özveri ve emekle elde edilen tecrübelerin yeni yatırımlara dönüşmesi hedeflenen yapılanmada, ANKA'dan ALTAY'a HÜRKUŞ'tan ATAK'a milli sistemlerin pazarlanmasında devlet bir nevi ajans rolü oynayacak.
.jpg)
İnsansız hava aracı 'ANKA'dan 'ATAK' helikopterine, 'ALTAY' tankından denizlerde seyreden 'MİLGEM'e, 'GÖKTÜRK' uydusundan 'HÜRKUŞ' uçağına kadar 'milli' sistemleri birer birer devreye sokan Türkiye, savunma sanayiinde 'Türk ekolü'nü oluşturmak için düğmeye bastı.
Dünyanın süper güçleri ile Türkiye'deki yapının kapsamlı olarak incelenmesiyle belirlenerek hazırlanan 'Strateji raporu'nda yer alan kısa, orta ve uzun vadeli önerilerden bazıları özetle şöyle...
SİVİL YÖNETİCİYE ASKERİ STATÜ
- Üst düzey sivil yöneticilere, askeri hiyerarşiyle mütekabiliyet sağlayacak statü düzenlenmeli.
.jpg)
MİLLİ KURULUŞLARA ÇATI MODELİ GELİYOR
- Aralarında Aselsan, Havelsan, Roketsan, TUSAŞ'ın da yer aldığı TSK'yı Güçlendirme Vakfı şirketlerinin 'birleşme' de dahil olmak üzere, küresel pazarın koşullarına uygun olarak yapılandırılması gündeme getirildi.
Bu şirketlerin, vakıf faaliyetlerinden ayrı olarak profesyonel bir 'üst yapı' altında faaliyet göstermesi önerildi.
ABD usulü satış sistemi
- İhracatı büyütmek için teşvikler artırılmalı. Devletten devlete satış kapsamında ABD FMS (Yabancı Askeri Satışları) benzeri bir yapılanma oluşturulmalı.
- Askeri ana tamir fabrikaları ve ağır bakım merkezleri, yabancı ülkelerdeki ihalelere katılmalı.
- Büyükelçilikler, konsolosluklar, askeri ataşelikler, TİKA, STK'lar, Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlar 'savunma ve güvenlik sanayii diplomasisi'ni kullanabilecek şekilde yapılandırılmalı.
.jpg)
KÜRESEL PAZARLAMA YÖNTEMLERİ GELİŞTİRİLECEK
Savunma sanayiinin güçlendirilmesi kapsamında üç stratejik tavsiye rapora yansıdı...
- Küresel ölçekte özgün tasarım ve yüksek teknoloji üreten uluslararası firmalar ve konsorsiyumlarla ortak üretim yapılması.
- Savunma sanayii olmayan devletlere platform, sistem ve silah satışı yapılması. Pakistan, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Malezya, Katar, Slovenya, Nijerya gibi ülkelerin ihtiyaçlarına dikkat çekildi.
.jpg)
- Afrika, Orta Asya, Doğu Avrupa ve Güney Asya'da halen yürüyen 'devlet inşası' süreçleri ile ordu ve polis teşkilatını yeniden yapılandıran ülkelerin ihtiyaçlarına odaklanılması gerektiği kaydedildi. KAYNAK AKŞAM GAZETESİ
Türkiye, milli ikmanlarla ürettiği silah sistemlerinin uluslararası tanıtımı, pazarlama ve satışı gibi konularda tarihi adım atmaya hazırlanıyor. Türk savunma sanayi ürünlerinin tüm dünyada tatımı için özel ve kamu sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketler için güç birliğine gidiyor. Savunma sanayii, dışa açılım stratejisi çerçevesinde Türk Malı yüksek teknoloji ürünü araçların ihracatı hem teşvik edilecek, hem de cesaretlendirilecek.
TEK ÇATI ALTINDA TÜM DÜNYAYA SATIŞ!
Türk malı silah ve savunma sistemlerinin daha fazla ülkeye satışı için hükümet ABD FNS (Yabancı Ülkelere Askeri Araç Satışı) modelini Türkiye'ye uyarlayacak. Son 25 yılda büyük özveri ve emekle elde edilen tecrübelerin yeni yatırımlara dönüşmesi hedeflenen yapılanmada, ANKA'dan ALTAY'a HÜRKUŞ'tan ATAK'a milli sistemlerin pazarlanmasında devlet bir nevi ajans rolü oynayacak.
İnsansız hava aracı 'ANKA'dan 'ATAK' helikopterine, 'ALTAY' tankından denizlerde seyreden 'MİLGEM'e, 'GÖKTÜRK' uydusundan 'HÜRKUŞ' uçağına kadar 'milli' sistemleri birer birer devreye sokan Türkiye, savunma sanayiinde 'Türk ekolü'nü oluşturmak için düğmeye bastı.
Dünyanın süper güçleri ile Türkiye'deki yapının kapsamlı olarak incelenmesiyle belirlenerek hazırlanan 'Strateji raporu'nda yer alan kısa, orta ve uzun vadeli önerilerden bazıları özetle şöyle...
SİVİL YÖNETİCİYE ASKERİ STATÜ
- Üst düzey sivil yöneticilere, askeri hiyerarşiyle mütekabiliyet sağlayacak statü düzenlenmeli.
MİLLİ KURULUŞLARA ÇATI MODELİ GELİYOR
- Aralarında Aselsan, Havelsan, Roketsan, TUSAŞ'ın da yer aldığı TSK'yı Güçlendirme Vakfı şirketlerinin 'birleşme' de dahil olmak üzere, küresel pazarın koşullarına uygun olarak yapılandırılması gündeme getirildi.
Bu şirketlerin, vakıf faaliyetlerinden ayrı olarak profesyonel bir 'üst yapı' altında faaliyet göstermesi önerildi.
ABD usulü satış sistemi
- İhracatı büyütmek için teşvikler artırılmalı. Devletten devlete satış kapsamında ABD FMS (Yabancı Askeri Satışları) benzeri bir yapılanma oluşturulmalı.
- Askeri ana tamir fabrikaları ve ağır bakım merkezleri, yabancı ülkelerdeki ihalelere katılmalı.
- Büyükelçilikler, konsolosluklar, askeri ataşelikler, TİKA, STK'lar, Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlar 'savunma ve güvenlik sanayii diplomasisi'ni kullanabilecek şekilde yapılandırılmalı.
KÜRESEL PAZARLAMA YÖNTEMLERİ GELİŞTİRİLECEK
Savunma sanayiinin güçlendirilmesi kapsamında üç stratejik tavsiye rapora yansıdı...
- Küresel ölçekte özgün tasarım ve yüksek teknoloji üreten uluslararası firmalar ve konsorsiyumlarla ortak üretim yapılması.
- Savunma sanayii olmayan devletlere platform, sistem ve silah satışı yapılması. Pakistan, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Malezya, Katar, Slovenya, Nijerya gibi ülkelerin ihtiyaçlarına dikkat çekildi.
- Afrika, Orta Asya, Doğu Avrupa ve Güney Asya'da halen yürüyen 'devlet inşası' süreçleri ile ordu ve polis teşkilatını yeniden yapılandıran ülkelerin ihtiyaçlarına odaklanılması gerektiği kaydedildi. KAYNAK AKŞAM GAZETESİ
