9132,3%0,97
34,22% -0,05
37,47% -0,40
2867,93% -0,64
4820,13% -0,91
İç Anadolu’da Toros Dağları’nın güney kesiminde yer alan antik dünyanın efsane eserleri arasında yer alan Düm Düm Kayası gizemini koruyor.
Mezarın bulunduğu şimdiki yerleşim yeri İncesu Köyüdür. Seydişehir’in 8 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Yöre halkı tarafından “Düm Düm Kayası” olarak adlandırılan mezar kayası, köyün doğusundaki tepenin güney eteğindedir. Büyük boyutlu bir doğal kayanın oyulmasıyla oluşturulan mezar, kuzeybatı-güneydoğu doğrultuludur. Giriş kısmı güney-doğu yöndedir. Kaya bloğunun üst kısmında bir sunu çanağı bulunmaktadır. Özenli bir işçiliğe sahip olan mezar defineciler tarafından yapılan bazı tahribatlar dışında genel olarak iyi korunmuştur.
Kaya mezarı, H. Swoboda, J. Keil ve F. Knoll tarafından bölgede yapılan araştırmalar sırasında görülmüş ve kısaca tanımlanmıştır. Araştırmacılar mezarla ilgili herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır. Yine bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında 2010 yılında İncesu köyü ziyaret edilmiş, burada bulunan birkaç işlik bloğuyla birlikte mezardan da kısaca söz edilmiş, ancak detay verilmemiştir.
Mezarın bulunduğu alanın çevresinde yapılan çalışmalarda herhangi bir yerleşim izine rastlanmamıştır. Ancak mezarın varlığı yakın çevrede mutlaka küçük de olsa bir yerleşime işaret etmektedir. Mezarın bulunduğu yere en yakın merkez ise Vasada Antik Kentidir. Amblada ile birlikte bölgenin iki önemli merkezinden biri konumundaki Vasada, İncesu köyüne 5 km. mesafededir.
İncesu köyünün en önemli özelliklerinden biri ise burada bulunan kaya taşın bin yılları aşan bir hikâyesinin olması.
Taş mezarın üzerinde altın bulunduğuna inanan köy halkı, anlattıkları efsane hikâyesiyle köye ziyarete gelenleri hayrete düşürüyor.
Seydişehir’e 8. Km uzaklıktaki İncesu Köyündeki Roma döneminden kalma düm düm taş mezar efsanesi asırlardır kulaktan kulağa yayılarak kuşaktan kuşağa sürüp gidiyor.
5 bin. Yıl önce İncesu Köyü’ne gelen bir seyyah, bugünkü Aşağı Camii’nin hemen yanındaki çeşmeden su içmek ister. Suyunu içtikten sonra, doğrulduğunda çeşme taşında yazan eski yazıyı görür ve okumaya çalışır. Yazıyı çözdüğünde şu cümleyle karşılaşır.
“Çık Çeşmenin Taşına, Bak Karşına.”
Yazıda denileni yapan Seyyah, köyün karşı yakasındaki bağlar mevkiinde bulunan Dümdüm taş mezarı görür ve oraya gider. Bu ilginç taşı inceleyen Seyyah, taşın üstündeki oyulmuş delikten altınları bulur.
Taş mezarın üstüne çıkanlar, bugün dahi o oyuğu rahatlıkla görebilirler.
15 metre karelik mühendis harikası taş mezarın hikâyesi, köye gelen herkese anlatılır. Nesilden nesile sürüp gider.