9132,3%0,97
34,22% -0,05
37,47% -0,40
2867,93% -0,64
4820,13% -0,91
Ergenlik ve genç erişkinlik dönemindeki kişilerin yaklaşık yüzde 50’sinde görülen akne, her yaşta ortaya çıkabiliyor.
Ergenlikle beraber androjen hormonlarının arttığını, bunun da yağ bezlerinin aktifleşmesine ve deride yağ üretimine yol açtığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Vücutta artan yağ miktarı gözenekleri tıkıyor ve bu, gözeneklerin içine bakterilerin yerleşmesini kolaylaştırarak orta ve şiddetli akne oluşumuna sebep oluyor. Yapılan araştırmalar, batı tipi beslenmenin ve yüksek glisemik indeksi olan gıdaların akneyi artırdığını gösteriyor. Özellikle akneye eğilimli bir cildin uygun bir şekilde temizlenmesi, nemlendirilmesi, gerektiğinde uygun güneş koruyucu ve makyaj ürünleri kullanılması önemli” açıklamasında bulundu.
Beslenme alışkanlığı akne oluşumunu etkiliyor. Sebze, meyve ve balık tüketiminin akne oluşumunu azalttığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Özellikle batı tipi beslenmenin ve beyaz ekmek, pirinç, mısır gevreği gibi yüksek glisemik indeksi olan gıdaların akneyi artırdığı ile ilgili kuvvetli veriler bulunuyor. Ayrıca, süt ve süt ürünlerinin fazla tüketilmesi de akne oluşumuna sebep olabiliyor” dedi.
Ağırlıklı olarak ergenlik döneminde başlayan sivilcenin her yaşta görülebildiğini hatırlatan Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Yetişkinlerde görülen aknenin en sık nedenleri arasında; yağlı bir cilt yapısı, hormonal değişiklikler, kadınlarda polikistik over sendromu, yanlış beslenme tarzı, kozmetik ürünler ve maske kullanımı yer alıyor” şeklinde konuştu.
Akne tedavisinde en çok yapılan hatalardan birinin ‘ergenlik sivilcesi’ ya da ‘kendi kendine geçer’ diyerek vakit kaybetmek olduğunu hatırlatan Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Akneye eğilimli bir cildiniz varsa cildin uygun bir şekilde temizlenmesi, nemlendirilmesi, uygun güneş koruyucu ve makyaj ürünlerinin kullanılması akne oluşumunu önleyebiliyor. Nemlendirici ürünler ise su bazlı ve yağsız olmalı. İdeal akne kamufle edici ürünlerin yağlı ve komedojenik olmamasına dikkat edilmeli” dedi. Akne oluştuktan sonra bir dermatoloğa başvurulması gerektiğini vurgulayan Dr. Salman, “Yetişkin aknesi de ergenlik aknesi de iz bırakabilir ve izlerin tedavisi akne tedavisinden çok daha uzun ve zorlu bir yol. Dolasıyla her yaşta akne hastasının düzenli olarak dermatoloğa başvurması oldukça önemli” açıklamasında bulundu.
Akne tedavisinin hastanın yaşına, aknenin şiddetine, tutulum alanına ve hastanın tercihine göre değiştiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Öncelikle hastanın cildine uygun günlük cilt bakım rutinini oluşturuyoruz. Bununla birlikte akne şiddetine uygun krem ya da ağızdan ilaç tedavilerine başlıyoruz. Akne tedavisinde sabırlı olmak çok önemli. Hastanın tedaviye uyumu ve doktor / hasta iletişimi tedavi yanıtında çok önemli. Genellikle ayda bir kez tedavi yanıtını değerlendirmek, gerekirse değişiklik yapmak için dermatoloğa başvurulmalı. İlaçlara başlamadan önce karşılaşılabilecek yan etkiler ve tedavi süreciyle ilgili soru işaretleri doktor ile paylaşılmalı. Akne tedavisi bittikten sonra eğer izler kaldıysa, iz şiddetine uygun krem, lazer, mezoterapi, prp, dermapen veya altın iğneli radyofrekans gibi işlemler planlanabilir” hatırlatmasında bulundu.