9109,34%2,37
34,23% 0,28
37,62% -0,37
2919,65% 0,14
4903,03% 0,41
Aralarında 10 kadar avukatında bulunduğu ekibin, 'Sosyal medya yöneticisi' ilanıyla buldukları genç kızlar üzerinden binlerce erkeğe sahte taciz tuçağı kurduğu iddia ediliyor.
'Sosyal medya yöneticisi' arıyoruz ilanına başvuran genç kızlara, sahte hesaplar açtıran ve aralarında 10 kadar avukatın bulunduğu 14 kişilik ekibin sayıları binlerle ifade edilen erkeği tuzağa düşürerek hukuki süreç üzerinden para sızdırıldığı ortaya çıktı. Erkeklere kurulan 'Taciz tuzağı'nda kullanıldığı anlayan Rabia Ç. adlı genç kız, kendisi adına açılan soruşturma ve davalarda mağdur duruma düştüğünü belirterek 300'den fazla şikayet dosyasını geri çekerken, olayın adli boyutu araştırma konusu oldu. Rabia Ç. yaşadıklarını anlatırken sosyal medyada yaşanan çok sayıda olayı da ifşa ederek aileleri uyardı.
Sosyal medyada kadınlara ait sahte hesaplar açarak tanıştıkları kişileri taciz suçlamasıyla dolandırdıkları öne sürülen 10'u avukat 14 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Sezgin A. yönetimindeki bir ekip, işe aldıkları kadınların adına hesap açtırıp yönetimini devraldı. Bu hesaplardan erkeklerle mesajlaşarak, taciz suçlamasıyla dava açarak para kazandı.
İddiaya göre Sezgin A. vermiş olduğu sosyal medya yöneticiliği iş ilanına başvuran genç kızların adına sahte sosyal medya hesapları açtırdı. Sezgin A.'nın oluşturduğu ekip tarafından kullanılan hesaplar üzerinden yüzlerce kişiyle mesaj gönderildi. Bu mesajlara karşılık verenler şebekenin tuzağına düştü. Gelen cinsel taciz, tehdit ve hakaret mesajlarını dosya haline getiren Sezgin A. bunları Ankara Barosu'na kayıtlı birçok avukata sattı.
Bu konuşmalarla savcılığa suç duyurusunda bulunan avukatlar, uzlaştırma aşamasında taciz suçlamasıyla karşı karşıya kalan kişilerden masraflar ve dosyayı kapatmak için ücret talep etti. Çalışmış olduğu 2 aylık dönemde sistemi anladığından işten ayrılan, 313 dosyada şikayetçi olarak yer alan Rabia Ç. şikayetlerini geri çekti.
Ancak bu seferde vekalet verdiği avukatlardan Arzuman A., hakkında icra takibi başlattı. Rabia Ç. Ankara Barosuna kayıtlı 10 avukat toplam 14 kişi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Çalışma hayatına ilk defa atıldığını, ailesine destek olmak amacıyla çalışmak istediğini ancak dolandırıldığını anlatan Rabia Ç., 'Sosyal medya yöneticiliği diye adlandırılan bir iş ilanına başvurdum. Bana ünlü insanların sosyal medya hesaplarını yöneteceğimi söylediler ve avukatlarına vekalet vermemizi istediler. Daha sonra kendi adıma sosyal medya platformlarında hesap açmamı istediler. Hesabı açtım ancak bu hesabı başka biri kullanıyordu. Benim hesabım üzerinden tanımadığım erkeklerle tahrik edici konuşmalar yaparak, beni taciz etmelerini sağladılar. Bu konuşmaların da ekran görüntülerini alarak dosyaları avukatlara sattılar. 'Taciz' suçlamasıyla karşı karşıya kalan, sicilime işlenmesin diyen birçok kişiyle uzlaşmaya gittiler. Böylelikle bu insanlardan para talep ettiler, vekalet ve dosya ücretlerini de karşı taraftan alıyorlar' dedi.
Şüphelenmesi üzerine işten ayrılmasına rağmen sanki şikayetçiymiş gibi üzerine dosya açılmaya devam edildiğini söyleyen Rabia Ç., 'Sezgin A. ile iletişime geçtiğimde avukatların adıma icra dosyası açması ile tehdit edildim. Ama adıma açılmış bütün dosyalardan vazgeçmek istediğime dair dilekçeyi gerekli yerlere verdim. Şu an bile benim bu dosyalarımla ilgili işlemler devam ediyor. Ben sürekli karakola, adliyeye gitmek zorunda kalıyorum. Bu durumdan dolayı mağdurum. Beni taciz ettiği iddiasıyla yargılanan birçok kişinin ceza aldığını biliyorum. Hakkımda 300 küsür dosya var ama bilgim dışında, yeni açılmış dosyalar da olabilir. Ben aileme destek vermek isterken onlara daha çok masraf açtım. Bu yüzden üzgünüm. Bu kişilerin ceza almasını istiyorum. Avukat kimliği altında böyle işlerin yapılmasını kabullenemiyorum' diye konuştu.
Sahte hesapları yöneten kişilerden Basri U. dosyada itirafçı oldu. Kendisinin de kandırıldığını anlatan Basri U. iş görüşmesinde sosyal medya yöneticiliği yapacağının söylendiğini belirterek, 'Bizlere bu iş için özel olarak seçildiğimizi ve sadece vatansever, milliyetçi duygulara sahip kişilerle çalıştıklarını söylediler. Ellerinde valilik onaylı kağıt olduğunu ve bu çalışmanın devlet tarafından yapıldığını, Türkiye'deki potansiyel tecavüzcü, tacizci, katil olabilecek insanları bulmamız gerektiğini söylediler. Bizim memur kategorisinde olacağımızı, vatan, millet aşkıyla bu işi yapmamız gerektiğini söylediler. Ben de milliyetçi bir karaktere sahip olduğum için bu işi seve seve kabul ettim. Bizden bir kız hesabı bulmamızı ve o hesap üzerinden tacizde, cinsel bir saldırıda bulunmak isteyen insanları tespit edip kendilerine vermemizi istediler. Bir kız arkadaşımız sosyal medya hesaplarını veriyor, o hesapları biz kullanıyoruz. Onlar mesajlaşmaları görmüyorlar bile. Bir de kızların avukata vekâlet vermelerini istiyorlar. Bize 'Türkiye'ye yardım etmek ister misiniz?' diye sordular. Ben de hangi kız arkadaşıma bunu sorduysam hepsi de tabi seve seve yardım ederiz diye kabul etti' dedi.
Dosyaların avukatlara satıldığını söyleyen Basri U., 'Ankara Barosuna kayıtlı tüm avukatları tek tek arayıp, 'Bizim böyle böyle dosyalarımız var. Bu dosyaları satın almak ister misiniz?' diye soruyorlar. Neticede bunlar yüz kızartıcı suçlar olduğundan kimse siciline işlenmesini istemiyor. Buradaki amaç da mahkeme yolu olmadan uzlaşmaya gitmek. Uzlaşmada da avukatlar '15, 20 bin TL verin bu dosyaları kapatalım' diyorlar. Sadece bize bağlı ekip 1 ayda yaklaşık 10 bin, 20 bin insanı bu tuzağa düşürebiliyor. Bunlardan elde edilen 15, 20 bin TL parayı düşünürsek korkutucu rakamlar elde ediliyor ki bizim ekip dışında farklı farklı ekipler de var. Çıkarttığınız dosya başına elden aldığınız bir prim var. Örneğin günlük 7-10 dava arasında 100 TL, 15 davaya 150 TL prim veriyorlardı. Benimle birlikte çalışanların bir ayda 500 bin, 700 bin TL kazandığını gördüm' ifadelerini kullandı.
Mağdurlardan biri olan 19 yaşındaki üniversite öğrencisi İdilnaz B. kendisinin iş ilanıyla değil arkadaşı Basri U.'nun kendisine 'Türkiye'ye yardım etmek ister misin' sorusu üzerine sisteme dahil olduğunu anlattı. İdilnaz B., 'Basri bir gün bana yaşı küçük olan çocukların sosyal medya üzerinden tacize, daha sonrasında ise tecavüze maruz kaldığını, bu durum için önlem aldıklarını ve bir kız hesabına ihtiyacı olduğunu söyledi. Benim ismimi ve fotoğraflarımı kullanmak için izin istedi. Ben iyi niyetli oldukları için izin verdim. Daha sonra bu işlemlerin takip edilmesi için avukata vekalet vermem gerektiğini söyledi. Ben 18 yaşıma daha yeni girmiştim, vekaletin ne demek olduğu, ne işe yaradığını bilmiyordum. Benim evime dava dosyaları gelmeye başladı. Savcılığa gittiğimizde üzerime 100, 200 adet dosyanın açıldığını gördüm. Hepsini tek tek reddettim. Basri açısından düşündüğümde de düşünsenize; normalde bunu sosyal sorumluluk adı altında yapıyorsunuz, 1 ay sonra iş öyle bir boyuta geliyor ki, kim kaç dava yaptı diye yarışmalar yapmaya başlıyorlar. Örneğin Berkay kişisi bugün 30 tane dava yaptı, 'Harikasın Berkay hala senin davalarında uğraşıyoruz. Basri bugün hiç dava almamışsın formunu düzeltmen, kendine gelmen lazım' şeklinde motivasyon konuşmaları yapıyorlar' dedi.
Sezgin A. ise iddiaları reddederek söz konusu konuşmaları hesap sahiplerinin kendilerinin yaptığını söyledi. Ayrıca mağdur kızların kendisinden yardım istemeleri üzerine tanıdığı avukatlarla tanıştırdığı iddiasında bulundu.KAYNAK: Cumhuriyet Gazetesi