Farkında mısınız konuşmamız, düşüncemiz, yememiz, içmemiz, hareketlerimiz her şeyimiz hızlandı… Değişe, değişe dönüştük sanki…
Gözlemliyoruz…
2000 yılına kadar olağan olan hayatın akışı, birden bire hareketlenerek 2019’dan itibaren hızlanmaya başladı. Şimdi de gittikçe süratleniyor olaylar, yaşamlar, kavramlar, çeşitlenerek, kabararak hatta taşarak…
Bu hız tesadüfi midir?
Bizce hayır!
Birileri hayatın akışını değiştirip dönüştürmeye başladı; önce düşüncemizi, sonra davranışlarımızı, ardından da yiyecek ve içeceklerimize müdahale ederek! Dolayısıyla ne yersen osun…
Çoğu şeyimize onlar karar veriyor artık…
Kim bunlar?
Her yere hükmeden bir avuç ‘elit!’ Yani diğer bir adıyla ‘küreselciler’ inandıkları ritüellerine uyuyorlar… O kadar sapkın bir düşünce ya da ideolojinin peşindeler ki haşa ‘yaratıcıyı, tanrıyı alt etmenin’ peşindeler…
Allah’a ait her şeyi değiştiriyorlar;
Canlıların genleriyle ve gıdaların genetiğiyle oynadılar…
Bitkilerimizin, sebzelerimizin, meyvelerimizin, tohumlarımızın genlerini değiştirdiler…
Dikkat! Önceki yazılarımızda “değiştiriyorlar!” diye yazıyorduk, şimdi “Değiştirdiler!” diye uyarmaya devam ediyoruz…
Hatta hayvanlar üzerinde deneyler yapan aynı küresel elitler/şirket sahipleri, şimdi de insanların genlerine/fıtratına müdahale etmek için adeta savaş açtılar.
2035 nihai hedeflerine ulaşabilmek için 2025 yılına kadar geliştirmek istedikleri bu gen teknolojisi sayesinde insanın fıtratına da müdahale ederek, yarı canlı yarı robotik ‘Transhuman İnsan’ yani bilgisayar ve benzeri teknolojilerle bağlanıp onu kontrol edilebilen ruhsuz yarı makine insan icat etmeye çalışıyorlar, (Bu konularda A.Dilipak’ı mutlaka okumalısınız...)

Bir düşünelim;
Uzayda dolaşan binlerce Starlink uyduları kime, neye hizmet ediyor!
Ya Metaverse...
Bilderbeg toplantıları niye yapılıyor, Tavistock ve CFR komisyonları ne iş...
Sıra dışı kirli ve karanlık planlar...

Korona virüsünü de diğer virüsler gibi, laboratuvar ortamında üretip önce hayvanlara sonra hayvanlardan da insanlara bulaşma yöntemini kullandıkları söylenmekte… DİKKAT!
Dr. Charles Lieber adında bir doktorun Corona virüsü ABD'de üretip Çin'de Wuhan Teknik Üniversitesi'ne gönderdiği ve buradan yüklü miktarda para aldığı gizliden gizliye konuşuluyor şu günlerde!
Yaşayarak gördük…

Önce dünya insanlarını endüstriyel hazır gıdalarla bağışıklık sistemini zayıflattılar, sonra laboratuvarlarda ürettikleri hastalıkları yayarak dünya nüfusunu azaltma peşindeler!.. Bağışıklık sistemi güçlü olan bir insan hiçbir virüse yenilmez! Bu bir komplo teorisi değil, Küresel Gücün Biyolojik silahıdır!

Covit 19 Pandemisiyle başlayan ve aşıyla devam eden büyük bir oyun oynanıyor. Korkuyla birlikte 8 milyar insanın evlere hapsedildiği bu plandemi döneminde de sessiz sedasız StarLink ve NeuraLink uyduları fırlatıldı/fırlatılıyor. İnsanlığın sonunu getirecek(!) adam olarak görülen Elon Musk, 42 bin tane uydu fırlattı. Pandemi öncesi toplam uydu sayısı 9 bin iken, bugün 70 bini geçti ve çoğu alçak irtifada olduğu söyleniyor. Uzay işgal mi ediliyor… Bunlar birer silah mı yoksa… “95 ülkede aynı anda çıkan yangınlarla bir bağlantısı olabilir mi…” demeden geçemiyoruz…

StarLink ve NeuraLink Projeleri ile gerek dünya gerekse beyinler istila mı ediliyor acaba endişesine hakimiz. Son 2 yılda yaşadıklarımız ve 5G teknolojisi, endişelerimizde haklı olduğumuzu gösteriyor aslında. 5G’lerin devreye girmesiyle birlikte yatay internetten dikey internete geçiş sağlanacak ve sadece nesnelerin değil beyinlerin de internete bağlanması gerçekleşebilecek!.. Bunu kendileri de söylüyorlar zaten.
İnsan beynine ve deri altına ‘çip’’ takma dönemi başladı! İnsan damarlarına kanla dolaşan gözle görülemeyecek kadar küçük mikro çipçikler yerleştirmeye başladılar.  Bu teknolojinin ağaçları ve ormanları hızla kuruttuğuna şahit oluyoruz, sıra insanlar da mı!..

Öyle bir sistem kuruyorlar ki, Covid, aşı, 5G, Starling, sanal para sistemi vs hepsi birlikte düşünüldüğünde bambaşka bir global sistem ortaya çıkıyor!.. Covit 19 Pandemisi ile birlikte dijital altyapısı hızla tamamlanmak istenen bir şeytani sistemin pazılları tamamlanıyor... Dünya üzerinde ki bütün sistemi değiştirecek bir operasyon hatta darbe yapılmak isteniyor sanki. Öyle ki, sahte bir ‘Mesih’i bile gökten indirebilirler...

Akıllı sistemle çalışan her şey uzaydan (uydulardan) kilitlenebilecek…
Yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve bundan geri adım atmayacaklarını söylüyorlar. Bir defa biz oltayı yuttuk, bugüne kadar her şeye “komplo teorisi(!)” dedirterek yutturdular.

Ulus devletler, 5G ve yeni eşdeğeri teknolojilere izin verirse bu sistemin merkezinde olan ‘akıl ve idare edicisi küresel elitler’, dünyadaki bütün hükümetleri diskalifiye edebilir!
Böylece vatandaşlarla devlet bağlantısı kopacak ve direk şirketler her şeyi yönetiyor/kontrol ediyor hale gelebileceğinden ulus devletleri de tehdit altında aslında...
Kaçacak bir yerin olmadığı vahşi bir sistem mi kuruluyor?
Devletler/hükümetler kendi elleriyle kendi sonlarını mı hazırlıyorlar farkında olmadan…
Ya da korkutularak veya isteyerek bu yeni dünya düzeninin üyesi/parçası olmayı kabul mu ettiler/ettirildiler… Başka bir sebep bulamıyoruz.

Dikkat!
Siyonizm, yeni bir çağ açıyor…
Bu çağ daha önceki hiçbir döneme benzemiyor! Bu bir dünya darbesidir ve nihai hedefleri. Ancak, ne yazık ki insanlık Siyonizm idealleri hakkında hiçbir şey bilmiyor!..

Tüm bu kirli düşüncelerini eyleme dökerek pandemide denediler, birçok bilim insanına göre yapay virüs üreterek ve dünyayı bir korku türbülansına sokarak…
Lakin kimseden tepki yok!
Allah’a bu denli şirk koşanlara karşı İslam dünyasından bile…
Covit 19 Pandemisini çıkartan insanlara yine batılı halklar ayaklanarak karşı durdular…
'Kurguladıkları asıl düşünce; nesillerimizin ruhsuz, duygusuz ve kontrol edilebilir hale getirilmesi…'
En korkuncu ise insanların sorgusuzluğu!
Bu sessizliktir bizi asıl korkutan...
Son söz;
Hepimizi bindirdiler bir otobüse, üst üste, pandemiyle bir tekerleğini de patlatıp yokuş aşağı saldılar. Çığlık çığlığa doludizgin gidiyoruz! Sizce bu otobüs nasıl durdurulacak! Ya duvara toslayarak ya da…

Uyanın!..