Empedokles’in Dostları | Kitap | Uygarlık için çare arayan roman

Yapı Kredi Yayınları arasında yerini alan Empedokles’in Dostları, batmakta olan uygarlığımıza çare arayışında olan bir distopik roman..

05 Nisan 2021 Pazartesi 17:18
Empedokles’in Dostları | Kitap | Uygarlık için çare arayan roman






Empedokles’in Dostları | Kitap | Uygarlık için çare arayan roman

Geçtiğimiz günlerde Habertürk'te Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtlarken kendisinden daha çok yazdıklarının ve düşüncelerinin önemli olduğunu söyleyen Fransız yazar Amin Maalouf, Empedokles'in Dostları ile insanlığa kalıcı mesajlar veriyor. 

 

....."Bu benim için çok büyük, ben bunları değiştirmek için çok güçsüzüm, boyun eğiyorum” demeye hakkımız yok. Belki güçsüzüz evet, belki ben 60 yıldır hiçbir toplumu etkileyemeden yazıyorum. Ama bizim insan olmaktan kaynaklanan görevimiz başkalarının da duyup harekete geçmesini umarak düşünmek ve ıslahatlar önermek… Başka bir şey yapamayız belki ama bu kadarını yapmaya da mecburuz..... (Kürşat Oğuz Söyleşisi)

 

Atlas okyanusunun kıyısındaki küçücük adasında yaşayan Alec, dünyayı nükleer bir felaketten kurtarmak için gelen ileri bir uygarlık temsilcilerinin iletişim kanallarını kesmesi, ABD Başkanını dost görünerek vesayet altına alması ve akabindeki olayları anlatan Amin Maalouf (Emin Maruf)’un Empedokles’in Dostları romanı Yapı Kredi Yayınları arasında yayınlandı. Yazar kitabındaki karakterlere Yunan filozoflarının adını vermiş; Ampedokles, Demosthenes, Pausanias, Agamemnon gibi… 
Maalouf  Uygarlıkların Batışı ve Çivisi Çıkmış Dünya  gibi son yazdığı kitaplarında uygarlığımızın son sürat bir çıkmaza ve parçalanmaya doğru gittiğini anlatıyordu. Yazar son romanında tarihin bir dönemine atfen ‘Atina Mucizesi’ denilen zamandan oluşturduğu karakterlerle dünyayı felaketten kurtaracak bir yeni düzen öngörmüş. Demokrasiyi temsil eden Empedokles için dünyayı kurtarmaya gelenlerde işte bu Empedokles’in Dostları…..

Kitap yazarın bazı sorgulamalarını içeriyor. Bunlar üzerine düşünmez –yazarla aynı kanaate varmasak bile-okuyucuya bazı ufuklar açabiliyor. 

‘Evrenin kralları olduğumuzu Yaratılışın en yüksek zirvesi Yaratılışın Everesti olduğumuzu düşünüyorduk. Biz şanlı geçmişimiz, mucizeler yaratan bilimimiz, saygıdeğer dinlerimiz…..’…………. 
Uygarlıklarımızın ölümlü olduklarını belirttiğimiz zaman bile caka satmayı ve kibirli olmayı beceriyorduk. Tarih’i bizim yaptığımıza emindik. Halbuki heniz tarihöncesinden bile çıkamadığımız anlayılıyor.’(s.62)

Yazarın kurduğumuz uygarlığın çarpıklıkları, vahşilikleri ve yıkıcı hareketleri –tavırları-üzerine diğer deneme kitaplarında olduğu gibi bu roman içinde de alternatif arayışları hayali demokratik ve ileri bir uygarlık kurmuş Empedokles’in Dostları adını verdiği insanların bir kriz sırasında bizi ziyaret etmesi ve tüm yaşamlarımlızın onların vesayetine geçmesi anlatılıyor.
Bir uzaybilimci insanoğlunun varlığı için  ‘evrende yalnızda olabiliriz veya başka canlılarla birlikte de… her ikisi de ürkütücü’… der.

Maalouf, dünyanın bizden başka insanlar tarafından kurulan başka bir ugyarlığa da ev sahipliği yaptığı üzerine kuruyor distopik romanını. 
Demek iki insanlık var. Dünya eşzamanlı iki parçanın sahnesi, biri görünür, diğeri yeraltında; birinin ayırt edici özelliği şuursuzluk ve bu bizim tarihimiz, diğeri bilgelik ve esenlik taşıyor….(s.65)

Dünyanın rayından çıktığı ve yetkililerin ufukta görünen felaketlerden kaçınabilecek gibi görünmediği bir ulusun ve uygarlığın çöküşünün umut makyajı ile gizlendiği fikri kitap boyunca işleniyor. Ancak ileri bir uygarlık getiren Empedokles’in Dostları’nın da dünyayı farklı sorunlarla tanıştıracağı veya uygarlığımızın çöküşünü hızlandıracağı kitabın ilerleyen sayfalarında anlatılıyor. Bu tesbitleri yazar, Empedokles’in Dostları’ndan olan kayıkçı karakterine de yaptırıyor. 

Uygarlığımızın sorgulama kapıları açılıyor; Davetsiz Misafirler

Üst bir uygarlıkla karşılaşan dünyamızın yaşadığı ikilem şaşkınlık ve kaosa giden sosyal hareketler satırlar boyunca çoğunlukla soru sorularak işlenmiş. 
Ancak bu ileri tıp teknikleriyle hastalıkları da iyileştiren davetsiz misafirler bir patlama sonucu iki uygarlık arasında yaşanan bir iletişim kırılması neticesinde dünyayı terk ediyorlar. 
İki uygarlığın bu kısa karşılaşmasında bir vesayet ilişkisi söz konusu olduğu gibi bizim uygarlığımızın bütün değerlerini anlamsızlaştıran  bir yapıya doğru evrilebileceği kitabın sonlarına doğru gösteriliyor.
 
Sonsöz; yazarın diğer kitapları yanında kurgusunun ve anlatımının zayıf kaldığını söyleyebiliriz. Ancak önceki denemelerinde yer alan bir fikir dizisini distopik bir roman ile takip ediyor. Uygarlığımızın başka bir uygarlık tarafından vesayet atına alına alınabileceği üzerine farklı bir dünya sorgulaması. Bu sorgulama uygarlığımızın ‘umut makyajı’ ile yeniden servis edilse de batışa ve yokoluşa doğru gittiği gerçeğini de göz önüne seriyor. 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.