Karamanoğlu Beyi Nure Sofi Geçmişten Sırlarıyla Geldi… 

Karaman.. Türkçe'nin Anadolu'da vücut bulduğu ilk şehir. Selçuklu ve Osmanlı saraylarında belki de bu seçkin kimliğinden dolayı pek de sevilmeyen Karaman'ın acılarla dolu tarihini, usta gazeteci yazar Nurtel Ertul farklu bir üslupla romanlaştırdı..

09 Kasım 2018 Cuma 03:29
Karamanoğlu Beyi Nure Sofi Geçmişten Sırlarıyla Geldi… 






Karamanoğlu Beyi Nure Sofi Geçmişten Sırlarıyla Geldi… 


Anadolu'nun Türk yurdu haline gelmesinde öncülük eden Hristiyan Karaman Türkleri'nin büyük bir kıyıma tabi tutulduğu kara yıllar. Sırf dinlerinden dolayı kardeş katliamına tabi tutulan Karaman Türkleri'nin ata yurdu topraklardan kan ve göz yaşlarıyla koparılışı. Çoğu tarihçinin, romancının el atmaya çekindiği utanç yılları Gazeteci Yazar Nurten Ertul'un kaleminden Karamanoğlu Beyi Nure Sofi Geçmişten Sırlarıyla Geldi romanında anlatmış..

Nurten Ertul, “Karamanoğlu Beyi Nure Sofi: Geçmişten Sırlarıyla Geldi.” Adıyla yayınlanan romanında tarihin en tartışmalı devletini kuran Karamanlılarla ilgili bugüne kadar merak edilen pek çok konuyu yazdı.  Yakın tarihimizle ortaçağ Anadolusu’nda yaşanan olayların, nefes kesici bir kurguyla ele alındığı roman pek çok tartışmalı konuyu gün yüzüne çıkartıyor.

Ortaçağ ile günümüz Anadolusu’nda yaşanan olayların benzerliklerinin usta bir kurguyla ele alındığı tarihi belgesel roman; yazarın Elveda Kapadokya, Beyaz Zambak ile Miras adlı seri halinde yazdığı dizinin son çalışması. Bu yüzden tartışmalı pek çok konu belgelere dayanılarak kurgulanmış. Romanda okuyucu ortaçağ Anadolusu ile Akdeniz ve İstanbul’da gezintiye çıkarken;  Karamanoğlu mu Osmanlı’ya ihanet etti yoksa Osmanlı mı Karamanoğlu’na tuzak kurdu? Karamanlılar ile Karamanoğulları aynı mı? Hıristiyan Türkler kimler?  Karamanlıların ortaçağdan günümüze kadar  Romayotlar, Moğollar, Ermeniler, Latinler ve Rumlarla Helenler arasındaki ilişkileri nasıldı? Babai Ayaklanması ile Türkmenler? Gibi sorulara cevaplar aranmış. 

Ortaçağdan bugüne kadar aynı topraklarda yaşayanların hikâyesinin hayal, kurgu ve belgelerle anlatıldığı romanda aynı zamanda herkes Anadolu’nun zengin çeşitliliğinde kendini bulacak. Tarihle birlikte bugünü aynı anda yaşayacak. 

Okuyucuyu zamanda yolculuğa çıkartan romanda çarpıcı konular cesurca anlatılmış. Romandan bir parça: “Yaz sıcağında susuzluktan çatlamış, verimsiz sarı toprakların alabildiğine uzandığı bozkırda, tozu dumana katan ordular, ok gibi tek bir hedefe yönelmişlerdi. “La ilahe illallah” yazılı ak ve yeşil renkli sancaklar ellerinde, çoğunluğu pençik oğlanlarından oluşan ordu, hızla ilerliyordu. Osmanlı Padişahı 2.Murat’ın beklediği fetvanın çıkması üzerine Karamanlı ülkesine, hevesle atlarını sürüyorlardı. 

Karamanlıların çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek, Hıristiyan ya da Müslüman ayrımı yapılmadan ırzlarına geçilecek, malları yağmalanacak, yolları, hanları, medreseleri, bedestenleri, sarayları yerle bir edilecek, beylerinin zengin konakları, hazineleri, haremleri ganimet olarak paylaşılacaktı. Bu yüzden asker, kazanacağı ganimetin hayaliyle Karamanlı ülkesini baştan sona yakmış yıkmış, taş üstünde taş bırakmamıştı.

Roma’nın Türk Hıristiyanları, Ermeniler, Müslümanlar, Romayotlar, Helen Rumları her biri bir tarafa kaçmış, canlarını hazinelerini korumak için birbirlerine sarılmışlardı. Saldırıya hazırlıksız yakalanan ve kaçamayan her kesimden binlerce insandan geriye, ırzlarına geçilmiş kadınlarla çocuklar, yanan tarlalar, yıkılan binalar, ateşe verilen ormanlar, feryatlar, kesik başlardan, bozkırı kana bulayan cansız gövdeler kalmıştı. Ve onları bekleyen akbabaların çığlıkları, uçsuz bucaksız ovada yankılanıyordu…”

Karamanoğlu Beyi Nure Sofi Kimdir?

Türk tarihinde Süleyman Şah, Ertuğrul Gazi Osman Bey gibi, Anadolu'nun ortasında kendi beyliğini kuran Türk komutanı, beyidir. Karamanoğlu Beyliği'nin kurucusu Nure Sofi (Nureddin Bey) Orta Asya'dan göç eden hem Salur hem de Avşar boylarından gelir. (Prof.Dr. Mustafa Kafalı'ya göre, Nure Sofi her iki boyla kan bağına sahip) 1230 - 1257 yılları arasında Karaman Ermenek ile Toros Dağları'nın kuzey eteklerinde çok geniş bir alanda hüküm sürdü. Hakimiyeti altına aldığı dağlık bölgede, dil, din, soy ve boy gibi çok karışık etnik kimlik yapısı içinde birlik sağlamayı başardı.(Nebi Zenginli) 

Nureddin Bey Klikya Bölgesi içinde Mut ve Silifke'yi zaptederek Beyliğini bu bölgede güçlendirmiştir. Bu nedenle Selçukluların zayıflamasından sonra bu bölgeye sahip olmak isteyen Mısır Memlukluları ve Moğollarla savaşmak zorunda kalmıştır.

Nure Sofi’nin ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte mezarı Mut’a bağlı Sinanlı Kasabası’nın Değirmenlik yaylasındadır...

Son Güncelleme: 09.11.2018 01:25
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.