Türkçe'nin Sultanı Ali Şir Nevai Taşkent'te anıldı
Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu’nun Özbekistan Nevai Devlet Üniversitesi, Yunus Emre Enstitüsü ve Bilge Türk Vakfı ile birlikte gerçekleştirdiği “Ali Şir Nevai” etkinliğinde, Nevai’nin hayatı ve eserleri anlatıldı. Etkinlik sonrası Nevai’nin Minyatürleri sergisinin açılışı gerçekleştirildi.

Ali Şir Nevai'nin Edebi Kişiliği
Şiirlerini Türkçe ve Farsça yazan Ali Şîr Nevâî, Arapçayı da çok iyi öğrenmişti. Meşhur ilim adamlarından Molla Cami, onun şiir arkadaşlarındandır.Kaşgarlı Mahmut'tan sonra Türk diline en büyük hizmet eden kişi olarak tanınan Ali Şîr Nevâî, Muhâkemetü'l-Lügateyn adlı kitabında Türkçe ile Farsça'yı karşılaştırarak pek çok yerde Türkçe'nin üstünlüğünü savunmuştur. Ali Şîr Nevâî, bu kitabını Türkçe'yi bırakarak eserlerini Farsça verenlere ithafen yazmıştır. Ali Şîr Nevâî, Türkçe yazdığı şiirlerinde Nevâî, Farsça yazdığı şiirlerinde ise Fanî mahlaslarını kullanmıştır.Ali Şîr Nevâî'nin dördü Türkçe, biri de Farsça olmak üzere beş ayrı divanı vardır. Türkçe divanlarının genel adı Hazâinü'l Maânî'dir. Türkçe divanlarını, Garâibü's-Sağîr, Nevâdirü'ş Şebâb, Bedâyiü'l-Vasat ve Fevâidü'l-Kiber adları altında yazmıştır.Beş mesnevisinden meydana gelen Hamse'si ile Türk edebiyatının ilk hamse yazarı Ali Şîr Nevâî'nin divanlarından hariç 18 ayrı eseri daha vardır.
Bunlar sırasıyla şunlardır:
Hayretü'l-Ebrâr, Ferhat ve Şirin, Leyla ve Mecnun, Seb'a-i Seyyârem, Sedd-i İskender, Lisânü't-Tayr, Muhâkemetü'l-Lügateyn, Mecâlisü'n-Nefâis, Mîzânü'l-Evzân, Nesâimü'l-Mehabbe, Nazmü'l-Cevâhir, Hamsetü'l-Mütehayyirîn, Tühfetü'l Mülûk, Münşeât, Sirâcü'l-Müslimîn, Tarihu'l-Enbiyâ, Mahbûbü'l-Kulûb fi'l-Ahlâk, Seyfü'l-Hâdî ve Rekâbet-ü'l-Münâdî.Ali Şîr Nevâî'nin eserleri hem yazıldıkları devirde, hem de daha sonra bütün Türk dünyasında zevkle okunmuş, pek çok ünlü Türk şairi onu örnek almış, ona övgü yazmıştır. XV. yüzyılda yaşamış büyük Osmanlı Şairi Ahmet Paşa, XVI. Yüzyılda yaşamış ve Azeri lehçesiyle yazmış ünlü Fuzûlî, Ali Şîr Nevâî'den etkilenmişlerdir.Bir çok Osmanlı aydını, bu arada Yavuz Sultan Selim, Nevaî'nin hayranı idiler. XVIII. yüzyılda büyük divan şairimiz Nedim bile Ali Şîr Nevâî dilinde (Çağatay lehçesinde) şiirler yazmıştır.Türkiyeli pek çok şair Ali Şîr Nevâî'nin şiirlerine nazireler söylemişlerdir. Bu tesir Tanzimat sonrasında bile kendini göstermiş, Ziya Paşa'nın Harâbât adını taşıyan üç ciltlik antoloji eserinde Ali Şîr Nevâî'nin şiirlerine önemli bir yer verilmiştir.
Ali Şir Nevai'nin Eserleri
Hazâinü'l MaânîGarâibü's-Sağîr
Nevâdirü'ş Şebâb
Bedâyiü'l-Vasat
Fevâidü'l-Kiber
Hayretü'l-Ebrâr
Ferhat ve Şirin
Leyla ve Mecnun
Seb'a-i Seyyârem
Sedd-i İskender
Lisânü't-Tayr
Muhâkemetü'l-Lügateyn
Mecâlisü'n-Nefâis
Mîzânü'l-Evzân
Nesâimü'l-Mehabbe
Nazmü'l-Cevâhir
Hamsetü'l-Mütehayyirîn
Tühfetü'l Mülûk
Münşeât
Sirâcü'l-Müslimîn
Tarihu'l-Enbiyâ
Mahbûbü'l-Kulûb fi'l-Ahlâk
Seyfü'l-Hâdî
Rekâbet-ü'l-Münâdî
Muhakemet'ül LugateynBurada bütün hayatını Türkçe'nin tanıtımına vakfetmiş olan Ali Şîr Nevâî'nin özellikle Muhâkemet-ül-Lugateyn adlı eserinden bahsetmek, onun Türk dili hakkındaki düşüncelerini yansıtmak açısından yararlıdır.Ali Şîr Nevâî'nin Muhâkemet-ül-Lugateyn adlı eseri, bu günkü yazımızla küçük boy bir kitabın 50 sayfasını ancak doldurur. Fakat hacim bakımından küçük olan bu kitap, muhtevasının değeri ile deryalar kadar büyüktür.İki dilin yargılanması, karşılaştırılması, muhakeme edilmesi demektir. Özbek dilbilimcisi Ali Şir Nevaî tarafından Çağatayca ile yazılmıştır.Nevaî, edebî dil olarak Çağatayca'nın Farsça'ya nazaran üstün olduğuna inanmış ve Aralık 1499'da tamamlanmış Muhakemet'ül Lugateyn'de de iddiasını savunmuştur. Özellikle Türk dilinin hayvan isimleri ve fiil zenginliği yönünden Farsça'dan daha üstün olduğunu gösterir.Ali Şir Nevaî bu eserde yeryüzündeki başlıca dilleri Arapça, Hintçe, Çağatayca ve Farsça olarak sayar. Arapça'nın en üstün ve Hintçe'nin en değersiz dil olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu ifade ettikten sonra, geri kalan iki dil arasında hangisinin daha üstün olduğunu çeşitli delillere dayanarak münakaşa eder. Sonuç olarak Çağatayca'nın Farsça'dan daha üstün bir dil olduğunu ispat eder.Nevaî, eserinde birçok defa Türkçe kelime haznesinin Farsça'ya nazaran daha zengin,güzel ve esnek olduğunu düşündüğünü dile getirmektedir. Örnek olarak:Birçok Çağatayca kelimenin üç, dört ya da daha fazla anlamı vardır, lâkin Nevaî'nin dediğine göre Farsça'da böyle bir esneklik yoktur.Türkçe lehçelerinde ördek manasını taşıyan dokuz tane kelime vardır, ki bu da Türkçe lehçelerinin kapasite bakımından üstünlüğünü gösterir. Farsçada ise Nevaî'nin dediğine göre ördek için sadece bir kelime vardır.Eserin yazılmasının önemli bir sebebi, o dönemde Türk aydınları arasında Farsça kullanımı yönünde yaygın bir özenti olmasıdır. Şiir yazmaya müsait bir dil olması sebebiyle Farsça rağbette idi. Muhakemet'ül Lugateyn bu bakımdan gerçekten etkili olmuş ve Ali Şir Nevaî'den sonra Çağatayca'ya rağbet artmış, özellikle şiir büyük gelişme göstermiştir.