KARABÜK'TE KONUŞTU
Uçakla Zonguldak Havalimanı'na gelen Kemal Kılıçdaroğlu, buradan Karabük'e geçti. Karabük Kent Meydanı'nda partisinin düzenlediği mitingde yaklaşık 8 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, iktidarı eleştirdi. 6 milyon 250 bin işsiz olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Ne yaptılar işsizlik konusunda? Ne söylüyorlar? Meydanlarda hiç 'biz işsizliği çözeceğiz' diyorlar mı? Ne diyorlar? 'Kılıçdaroğlu bunu söyledi, nasıl yapacak?' diyorlar. Yapacağım, siz de göreceksiniz. İşsizlik bir evde varsa o evde huzur olmaz. İşsizliğin ne olduğunu bilirim. Ama onlar bilmezler. O beylerin çocukları KPSS'ye bile girmezler. Tenezzül etmezler. Çünkü arkalarında dayıları var. Ben kimsenin arkasında dayısı olmayan bir Türkiye inşa edeceğim" dedi.
2 MİLYON SURİYELİ
Yabancıların çalıştırılması hakkında kanun tasarısını hatırlatan Kılıçdaroğlu, alandan 'yuh' sesleri yükselmesi üzerine, "Yuh çekmeyin. Sandığa gideceksiniz, tepkinizi orada demokratik yollardan gösterin. Düne kadar bizim Suriye ile ne derdimiz vardı? Bir sabah kalktık Suriye'yi düşman ilan ettin. Suriye'ye silah gönderdin. Terör örgütlerine silah gönderdin. Müslümanı müslümana kırdırdın. Şimdi 2 milyon Suriyelimiz var. Türkiye zengin bir ülke. Elbetteki gelen kişiye yardım edeceğiz. Sen 2 milyon Suriyeliye 5.5 milyar dolar para buluyorsun da sıra emekliye gelince mi 'kaynak yok' diyorsun" eleştirilerini yaptı.
SATIYORLAR VE YİYORLAR
Kardemir'i 1937'de CHP'nin kurduğunu, Anadolu'da fabrikaları kuran partinin CHP olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP kurdu. Beyler ne yapıyor, satıyorlar. Satıyorlar ve yiyorlar. Siz kul hakkı yemeyen, işsizleri düşünen, emekliyi düşünen bir yönetim istiyorsanız, bu güzel vatanımızda yoksulluğun olmamasını istiyorsanız o zaman tek adres var, CHP" dedi.
Hayatında hiç kimseye sandıkdaki tercihi nedeniyle sitemde bulunmadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Görüşü, inancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun bütün vatandaşlarımı Allah'ın yarattığı en değerli varlık olarak gördüm. Sizin benim başımın üstünde yeriniz var. Ben sizin sorunlarınızı çözeceğim. Siyaset halka adanmışlıktır. Siyaset halkın sorunlarını çözmektir. Onlar vatandaşı yolunacak kaz gibi görüyorlar. Nasıl biraz daha soyalım, nasıl parayı vermem, nasıl sefalete sürüklerim diye görüyor."
İNANCIMDA KUL HAKKI YEMEK YOK
7 çocuklu bir ailenin evladı olduğunu, annesinin, ablasının okuma yazma bilmediğini, ailede üniversiteye sadece kendisinin gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ben sizden birisiyim. Nasıl yaşıyorsanız ben de sizin gibi yaşıyorum. Devlete 27.5 yıl hizmet ettim. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, kaynak nasıl yaratılır 27.5 yılımı buna verdim. Açlığı, işsizliği, yoksulluğu bilirim. 7 kardeşiz. Hiçbirisinin gemiciği, ayakkabı kutusu yok. Kimisi ya emekli, ya bir yerde işçi. Devlet bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Ama kimse gelip, 'Sen buradan aldın çocuklarını, akrabalarını, dayını zengin ettin, amcan köşeyi döndü' diyemez. Çünkü benim ahlakımda, siyaset anlayışımda, inancımda kul hakkı yemek yoktur. Kula ve hakkına saygı göstermek vardır. Bizimle onlar arasında dağlar kadar fark var. Ben halk için çalışırım. Davutoğlu, Erdoğan ve onun ailesi için çalışır. Siz hiç ağzından 'işsizliği şöyle önleyeceğiz, yoksulluğu şöyle önleyeceğiz' diye bir cümle duydunuz mu? Halk için çalışmazlar onlar. Halk için çalışacak kişi halk gibi vatandaş gibi yaşayacak. Vatandaşın derdini bilecek. Siyaset zenginleşme aracı değlidir. Politikacının cebi değil vatandaşın cebi önemlidir."
MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nu kastederek mağdur edebiyatı yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Onlar mağdur edebiyatı yapıyorlar. 'Efendim kefenimizi giydik.' Yav niye giydin kefenini kardeşim? İdam yok bir şey yok. Ceza da yok. Sonra zaten idamlara karşıyız. Siyasi idamlardan bu ülke çok çekti. Yazık değil mi? Böyle bir şey yok. Ama millete 'Efendim ben kefeni giydim, bana sahip çık.' Malı götürürken sen Cumhurbaşkanı oldun. Araban var, uçağın var, sarayın var, koruman var, ordun var. Ne mağduru. Mağdur olan kim? Emin olun mağdur olan vatandaş. 17 milyon açlık sınırında. Mağdur olan bunlar. Onlarla ilgilenmiyor, 'ben mağdurum' diyor. Yok kardeşim, o edebiyat da bitti. Güzel bir Türkiye'yi, yaşanacak bir Türkiye'yi, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye'yi, herkesin evinde huzur içinde yaşadığı bir Türkiye'yi kuracağız" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
