Ülkücü gençler rahatsız; Bahçeli bunu geç farketti

Son dönemde Türk siyasetinde her teklife 'Hayır' demesiyle damgasını vuran Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti tabanının bundan duyduğu rahatsızlığın farkında olduğunu söyledi.

16 Ekim 2015 Cuma 01:53
Ülkücü gençler rahatsız; Bahçeli bunu geç farketti






Ülkücü gençler rahatsız; Bahçeli bunu geç farketti

Bahçeli neden hayır diyor? En çok merak edilen soru bu.. Son dönemde Türk siyasetinde her teklife 'Hayır' demesiyle damgasını vuran Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti tabanının bundan duyduğu rahatsızlığın farkında olduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'a konuk oldu. Programda Bahçeli'den çarpıcı bir itiraf geldi.

MHP lideri, "hayır"cı tutumlarını MHP tabanının da ciddi şekilde eleştirdiğini belirterek, "hangisiyle nerede karşılaşsak ilk soruları 'biz niye her şeye hayır diyoruz, biz niye koalisyon kurmadık' oluyor" dedi.

Bahçeli karşılaştığı tepkiyi şöyle itiraf etti:

Bu kanaat bizim camiamızda da var. Yani Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş arkadaşlarımız, "neden biz her şeye 'hayır' diyoruz diye AKP'nin bir takım algı yönetim merkezlerinin yönlendirdiği şekliyle etki altında kalıp Milliyetçi Hareket Partisi'ni suçlayan kardeşlerim var.

Bunların hangisiyle nerede karşılaşsanız, ilk soruları budur. "Biz niye 'hayır' diyoruz, biz niye koalisyon kurmadık" şeklinde sorular yöneltiyorlar..

"HAYIR'DA HAYIR VARDIR"

 Bahçeli, koalisyon için tüm hazırlıklarını tamamladıklarını; ancak şartlarının kabul edilmediğini söyledi  32 gün sonra birbirlerini keşfetme süresi, istikşafi, görüşmeleri sürdü. 45 günün dolmasına az bir süre kala 17 Temmuz 2015’te tekrar bize geldiler. Hayır'da hayır vardır. Biz neye hayır demişiz? Azınlık hükümetine hayır demişiz. Erken seçime hayır demişiz. Seçim hükümetinde görev almaya hayır demişiz. HDP ile bir araya gelmektense hayır demeyi uygun gördük.

BAHÇELİ ÇANTASINI CANLI YAYINDA AÇTI

Başbakan’ın MHP’ye yaptığı ikinci ziyarette çok sıcak ve samimi bir ortamda görüştük. Biz de samimi olarak, 14 Temmuz’da söylediklerimizi tekrarladık. MHP’nin gelişmeler doğrultusunda nelere ‘hayır’ dediklerini teker teker saydık. Bunların ilki erken seçimdi. İkincisi seçim hükümetine katılmamaya, üçüncüsü ise azınlık hükümetidir.

"ŞARTLARIMIZI TEKER TEKER OKUDUM"

 Bunları çok net olarak kendisine ifade ettim. Şunun gibi bir notum vardı. Birincisi anayasanın ilk 4 maddesinde içten bağlılık ve saygının şartı esasımızdır. İkincisi çözüm sürecinin tümüyle tasfiyesi beklentimizdir. Çözüm buzdolabında ise fişinin çekilerek bozulmaya terkedilmesi.Üçüncüsü rüşvet ve yolsuzluk vakalarının 17-25 Aralık vakasında ucu kime dayanırsa dayansın üzerine gidilmesi isteğimizdir.  Dördüncüsü hiçbir kural ve ilke tanımayan Cumhurbaşkanı’nın meşru ve hukuki görevinin yanında istikrarlı bir koalisyon arayışındayız. Kendisine bunları cebimden çıkarıp teker teker okudum.

"ŞARTLARIMIZ KABUL EDİLMEDİ"

17-25 Aralık meselesini iktidara karşılık bir darbe olarak gördüklerini söyledi. Bu gelişmeler sırasında bir şey daha söylediler. İfade ettikleri konular, dediler ki, bu düşüncelerin burada kalmasını rica ederim. Ben de bu konuşmalar MHP’nin emanetindedir, merak etmeyin dedim. O günden bu güne kadar bunların hiçbirisini kamuoyu ile paylaşmama kararı aldım. Bu görüşlerimi kamuoyuyla paylaşmıyorum. Bu bilgileri Semih Bey de anlatamaz. Faruk Çelik ya da Başbakan anlatmalı bu konuları kamuoyuna.

 "BİZ KOALİSYONA HAZIRDIK"

Çantama uzandım. Çantamı açtım. Böyle bir durum karşısında bu 4 şart kabul edilmiş olsaydı bu dosyayı size verebilirdim dedim. Bu şartlar altında görüşmeler devam edebilirdir. Kendilerinde de benimki kadar olmayan bir çanta vardır. O da onu açtı. Kendileri de kendisinin yakın arkadaşlarıyla hazırladığı notları gösterdiler. O dört şartta şunlar vardı:

-Çözüm süreci aldatmasının sona erdirilmesi. -PKK’nın siyasi uzantıları hakkında neden siyasi işlem yapılmamaktadır?

-Diğer dosyalar içerisinde vekillerin Anayasa’nın 14. Maddeye aykırı kapsamında yapılması gereken dosyaları vardır.  -Koalisyonu olgunlaştırma aşamasında oturup konuşulacak şeylerdir bunlar. 

-Açılım ve çözüm adı altında yapılan düzenlemeler neler olmuştur, bunların nesini kabul edebilir, nesi düzenlenebilir, nesi reddedilebilir bunlar vardı.

-Çözüm süreci-barış sürecinde ne dediniz, ne yaptınız, hangi konuşmayı nerede yaptınız bu dosyada var. -Açılım ve çözüm bloku diğer dosya. AKP-HDP, AKP-CHP koalisyonu beraber kurmalıdır.

-Koalisyon protokolü için önerilerimiz. Bunlar 57. Hükümette koalisyon olmanın tecrübesiyle hazırlanmış dosyalardır. İki parti ile koalisyon böyle olur. - Hükümet kurma çalışmaları kapsamında MHP’nin koalisyona bakışı, ilke ve öncelikleri.

- Bir diğer dosya bakanlık dağılımı, mevcut bakanlıklar ve kurumları. Bu bakanlıklar neyin nesidir. 4 şartı kabul ettiklerinde ‘bize müsaade edin’ demiyoruz. MHP’nin bir sorumluğu varsa, 4 ilke kabul edildiğinde elimizi değil gövdemizi koruz.

4 ŞARTI KABUL ETMEDİLER

 Bu dosyaları vermedim. "4 şartın kabul edilemeyeceğini ifade ederek" bu koalisyonun olmayacağını söylediler. Meclis'i erken seçime davet etmeyi düşünüyorlardı. 4 ilkemizi göz önünde bulundurarak buna destek vermeyeceğimiz nedeniyle görevi iade edip seçim hükümetini kurma yoluna gitmeyi tercih ettiler. Bir açıklama yapma gereğini ifade ettiler. "Buyrun zat-ı aliniz ifade etsin" dedik. Odalarına gittiler ve 1 saat sonra her şeye "hayır" dediğimizi söylediler. Algı yönetimi böyle başladı.

1 KASIM SEÇİMLERİ

Biz kamuoyu araştırması yaptırmıyoruz. Televizyonlarda aynı 5 kamuoyu araştırma şirketi çıkıyor. Nereye bakarsanız bunlar. Biz de bunları takip ediyoruz. Diyorlar ki "7 Haziran'daki sonuçlardan bir farklılık olmayacak". Böyle bir sonuç çıkarsa Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni senaryolarıyla mı karşılaşacağız yoksa Türkiye'yi bu bataktan çıkaracak yeni bir yapı mı kuracağız. Biz HDP hariç 4 maddemiz çerçevesinde herkesle koalisyon kurmaya hazırız. Çok benzeşen partiler bir araya gelip hükümet kurabilirler. Dolmabahçe'de 10 maddeyi kabul ediyorsunuz da bizim 4 maddeye niye hayır diyorsunuz. HDP'den 57 vekilin kaymasıyla tek başına iktidara uğraşıyorlar. 1 Kasım seçimlerinde MHP'ye kayış olacağı kanaatindeyim. Kim hangi araştırmayı yapıyorsa yapsın. Millet son sözü söylemedi, dilerim sokakta değil sandıkta olur."


Son Güncelleme: 16.10.2015 01:59
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
admin 2015-10-16 19:36:08

ben hayır'ları yerinde buluyorum fakat meral akşener ablam gibi sinan oğan gibi insanları koltuğuma göz dikmesinler diye mi aday göstermedin

Avatar
metehan bulut 2015-10-16 23:48:19

sinan ogan ve meral akşener milliyetçi hareketin yüz akı iki önemli isim. partide son 5 yılda kaç isim böyle kritik dönemlerde partiden soğutuldu. bir durum varsa bizim de bilmek hakkımız. sadece koltuk derdi gibi safsataların milliyetçi hareket içinde olmayacağına inanmak istiyorum saygılarımla