Ağız ve Diş sağlığında doğru bildiğimiz yanlışlar

Ağız ve diş sağlığımıza ne kadar dikkat ediyoruz? Diş rahatsızlığımızın vücutta herhangi bir hastalığın belirtisi olduğunu biliyor muydunuz? Uzmanlar doğru bildiğimiz yanlışları bize aktarıyor.

17 Ekim 2015 Cumartesi 13:04
Ağız ve Diş sağlığında doğru bildiğimiz yanlışlar






Ağız ve Diş sağlığında doğru bildiğimiz yanlışlar

Ağız ve diş sağlığımıza ne kadar dikkat ediyoruz? Diş rahatsızlığımızın vücutta herhangi bir hastalığın belirtisi olduğunu biliyor muydunuz? Uzmanlar doğru bildiğimiz yanlışları bize aktarıyor.

ağız sağlığı, diş sağlığı, doktorlar, bilgilendirme

Ağız ve diş sağlığı konusunda ortaya çıkan kimi sorunlar bazı hastalıkların habercisi olabilir. Bu yüzden ağzımız bir nevi vücudumuzun alarm merkezlerinden biridir. Diş fırçalama şeklinden fırça seçimine, macun kullanımından diş taşı temizliğine, süt dişlerinden ağız kokusuna kadar halk arasında bilinen yanlış ya da eksik bilgilerin paylaşılması diş ve ağız sağlığını tehlikeye atmaktadır.

Genel sağlığımızı büyük ölçüde etkileyen ağız ve diş sağlığı hakkında yanlış bilinen gerçekler;

1- Sert diş fırçası kullanmak dişleri bembeyaz yapar.

Yanlış! Çünkü önemli olan fırçanın sertliği değil, fırçalama tekniğidir. Diş fırçası, sentetik kıldan yapılma olmalıdır. Uçları düzgün sonlanmalıdır. Sert fırçalar diş etini tahriş eder, dişlerimizin minesine zarar verir ve dişlerde hassasiyet oluşturur. Uçları düzgün sonlanmalıdır. Fazla sert fırçalar diş etini tahriş eder. Fırça kılları aşınır aşınmaz (ortalama 6 ayda bir) mutlaka değiştirilmelidir.

2-Hamilikte diş kaybı olması çok normaldir, anne adayları diş kaybı yaşayabilir.

Yanlış! “Her çocuk bir diş götürür” düşüncesi ne yazık ki ülkemizde yaygın bir kanıdır. Ancak bu doğru değildir. Ağız bakımlarını doğru ve düzenli yapan bir anne adayı için böyle bir durum söz konusu değildir.

3- Hamilelikte diş tedavisi yaptırmak bebek için sakıncalıdır.

Yanlış! Hamileliğin her döneminde aciliyet gerektiren diş tedavileri yapılabilir, bebeğe bir sakıncası yoktur.

4- Çoçuk dişleri iğne ile çekilirse bir daha çıkmaz.

Yanlış! Süt dişleri 6’ncı aydan başlar 3 yaşına kadar devam eder. Kalıcı dişler ise 6 yaşında çıkmaya başlar ve 12-13 yaşlarında tamamlanır. Burada önemli olan hangi dişin çekildiğidir, dişin iğne ya da başka bir şey ile çekilmesinin önemi yoktur.

5- Süt dişlerinin yerine daha sonra kalıcı dişler geleceğinden süt dişlerinin önemi yoktur.

Yanlış! Süt dişlerinin en önemli görevi çocuğun düzgün beslenmesini sağlamaktır. Konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerine bağlıdır. Süt dişleri kapladıkları alanla kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı dişler için yer tutmaktadır. Bu nedenlerle süt dişleri çok önemlidir.

6- Bir kez diş taşı temizliği yaptırdıktan sonra her zaman yaptırmak gerekir.

Yanlış! Diş taşı temizliğinde diş yüzeyine ait olmayan maddeler (plak, diş taşı) temizlenir. Diş taşı temizliği yaptırmayan bir kişi dişleri üzerinde biriken diş taşlarını fark edemez ancak temizlik yaptırdıktan sonra birkaç gün fırçalanmayan dişlerdeki değişim hemen göze çarpar. Yani diş taşı temizliği yapılmış ya da yapılmamış olsun ağız ve diş bakımı yapılmadığı sürece diş taşlarının oluşumu kaçınılmazdır.

7- Çapraşık dişler ancak küçük yaşlarda düzelebilir.

Yanlış! Çapraşık dişler her yaşta düzgün hale getirilebilir. Tel tedavisi her yaştan kişiye uygulanacağı gibi, tel tedavisini estetik bulmayan hastalar görünmeyen teller sayesinde düzgün dişlere sahip olabilirler.

8- Dişleri fırçalarken diş etlerinin kanaması normaldir.

Yanlış! Dişleri fırçalarken diş eti kanaması normal bir durum değildir ve diş eti iltihabının en önemli belirtisidir. Vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulması gerekmektedir.

9- Ağrıyan dişe aspirin koymak gerekir.

Yanlış! Aspirin ağrı kesicidir ancak etkisi ağız yolu ile alınıp kana karışınca ortaya çıkar. Dişin üzerine konulan aspirin ağrınızı dindirmediği gibi, ıstırabınızı da arttırır. Çünkü diş etinizde yara açar.

10- Ağız kokusu herkeste olur ve geçmez.

Yanlış! Diş çürükleri, diş eti hastalıkları, aftlar, uyumsuz ve kötü kullanılan protezler ve ağız kuruluğu, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, bademcik iltihaplanmaları sonucu meydana gelebilir. Ağız kokusunun asıl nedeni olan yukarıda sayılan hastalıkların tedavisi yapıldıktan sonra ağız kokusu önlenebilir.
Son Güncelleme: 17.10.2015 13:11
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.