Damar tıkanıklığında son tedavi yöntemleri
Damar tıkanıklığı, gerek genetik faktörler gerekse de kötü ve düzensiz beslenme sonucu ortaya çıkan hastalıkların başında geliyor. Ülkemizde, özellikle belli yaş üzerindeki kişilerde oldukça sık görülen hastalıkların başında gelen damar tıkanıklığı tedavi edilmez ya da görmezden gelinirse uzuv kaybı veya ölüme varan tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor.

Günümüzde, tıbbın geldiği noktada damar tıkanıklığı ile ilgili oldukça gelişmiş tedavi yöntemleri bulunuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, damar tıkanıklığı tedavisinde girişimsel yöntemleri şöyle anlatıyor: 'Ayaklarında iyileşmeyen yaraları olan ve istirahat ağrısı olan hastalar ile bacağının kesilmesi (amputasyon) planlanan ancak amputasyon seviyesinin daha aşağıdan olması için uğraşılan hastalarda kullanılması gereken ilk basamak işlemlerdir. Girişimsel yöntemler ile cerrahi arasındaki seçim darlığın yeri, uzunluğu, damar yapısı ve hastanın genel durumu değerlendirilerek yapılır. Girişimsel yöntemlerin hepsi anjiyografi salonunda, lokal anestezi altında ve herhangi bir kesi yapılmadan uygulanır. Hastanede yatış süresi ve iyileşme süreci, cerrahi tedaviye göre daha kısadır. Bununla birlikte işlem yapılan damarlarda erken ya da geç dönemde tekrar darlık oluşma veya tıkanma riski bulunmaktadır.'

Üçüncü yöntemimiz olan Stent İmplantasyonu özellikle kasığın üstünde yer alan atardamarlarda ve zaman zaman da bacak atardamarlarında kullanılan bir yöntemdir. Diz altı damarlarda zorda kalınmadıkça kullanılması önerilmez. Tamamen metal yapılı olan stentler ve içi vücutla uyumlu çeşitli yapıdaki materyallerle kaplı stent greftler bulunmaktadır. Girişimsel işlem öncesinde yukarıdaki yöntemlerden hangisinin kullanılacağı ile ilgili bir öngörüye sahip olunsa da hangisinin gerekli olduğu ve kullanılacağı ile ilgili nihai karar işlem sırasında verilir' dedi.