9255,97%-0,25
38,75% 0,36
43,59% 0,20
4140,61% 0,91
6729,79% 0,00
İstanbul’da yaşayan 48 yaşındaki Funda Sahillioğlu, 7 yıl boyunca şiddetli karın ağrısı ve şişkinlik yaşadı. Yumurtalık kisti olduğu gerekçesiyle yıllarca tedavi gören Sahillioğlu’nun gerçek hastalığı ise 3 ay önce ortaya çıktı. 2 çocuk annesi Sahillioğlu’nun yumurtalıklarında varis olduğu ancak uzun zamandır fark edilmediği tespit edildi ve günübirlik bir operasyonla sağlığına kavuştu. 20-50 yaş arası kadınlarda görülen hastalık, uzmanlar tarafından ‘gizli hastalık’ olarak tanımlanıyor.
İstanbul’da yaşayan Kişisel Gelişim Uzmanı Funda Sahillioğlu, 7 yıl önce alt karın bölgesindeki şiddetli ağrılar nedeniyle kadın doğum uzmanına gitti. Doktor, yumurtalık kisti olabileceğini söyleyerek tedavi uyguladı. 2 çocuk annesi genç kadının ağrıları tedaviye yanıt vermedi. Yıllarca karın ağrısı ve şişkinlik yaşayan Sahillioğlu’na, 3 ay önce tekrar gittiği farklı bir hastanede yapılan ultrason ve ilaçlı bilgisayarlı tomografide rahim ve yumurtalık varisi (pelvik venöz konjesyon sendromu) teşhisi konuldu.
Karnın alt kısmında ve kasıklardaki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıkan hastalıktan yıllarca muzdarip olan Sahillioğlu, Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nde Girişimsel Radyoloji yöntemiyle boyundaki bir toplardamardan iğne deliği kadar bir açıklıktan girilerek varis haline gelmiş yumurtalık ve rahim toplardamarlarına ulaşılarak genişleyen damarların damar içinden tıkanması (endovasküler embolizasyon)’ işlemiyle tedavi edildi. Genişleyen ve ağrıya neden olan damarların tıkanmasıyla sağlığına kavuşan Sahillioğlu, kendini yeniden doğmuş gibi hissettiğini söyledi.
Pelvik venöz konjesyon sendromu, genellikle 20-50 yaş arasındaki kadınlarda görülüyor. Karnın alt kısmında, yumurtalık ve rahim çevresindeki ve kasıklarda bulunan toplardamarların genişlemesiyle seyreden hastalığı uzmanlar, kadınların gizli hastalığı olarak tanımlıyor.
Ayakta durduğu zaman karın bölgesinin olduğundan daha fazla şiştiğini belirten Sahillioğlu, rahim ve yumurtalık varisi hastalığını ilk kez duyduğunu dile getirdi. Ağrıları nedeniyle huzursuzluk yaşadığını aktaran Sahillioğlu, “Kasıklarıma doğru baskı yapıyor ve ağrı oluyordu. Bu bende huzursuzluk yaratıyordu. Bulaşık yıkarken, yemek yaparken bile 10 dakika ayakta dursam bu sorunları yaşıyordum. Uzandığım zaman şişkinlik gidiyordu” dedi.
Hayatındaki zorlukları anlatan Sahillioğlu, “Arkadaşlarıma espri yapardım ‘bir beden büyüyorum’ diye. Kimse bana inanmazdı. Öyle bir şişkinlik oluyordu ki belimi de etkiliyordu. Sinir bozukluğu oluyordu. Özellikle yaz aylarında daha çok şişiyordu. Ağrılar günlük konforumu inanılmaz etkiliyordu. Yaptığım işleri bir an önce bitirip uzanmak istiyordum. Spor ve yürüyüş yaparken eziyet çekiyordum. Sadece uzandığım zaman kendimi iyi hissediyordum. Şimdi yorulmuyorum, ağrılarım yok. İnsanın ağrılarının olmaması acayip konforluymuş. Kendimi çok iyi hissediyorum. Daha önce yumurtalık ve rahim varisi diye bir hastalık hiç duymamıştım” ifadelerini kullandı.
Tedavi hakkında bilgi veren Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melih Topcuoğlu ise, “Hasta bize, şişkinlik, kasık ağrısı şikayetiyle geldi. Daha önce gördüğü tedaviler rahatsızlığını geçirmemiş. Rahim ve yumurtalık varisi az görüldüğü için akla gelmiyor, doğru teşhis konulmadığı için de tedaviye yanıt alınamamış. Pelvik venöz konjesyon sendromu tedavi edilmezse kişilerin hayat kalitesi ve konforu ciddi şekilde bozulur. Gün içinde yaygın ağrılar olur ve bu ağrılar hastayı gece uykudan uyandırabilir. Burada önemli olan hastalığı akla getirmek ve doğru tanıyı koymaktır” dedi.
Toplardamarların normalden belirgin genişlemeyle birlikte orada biriken kanın ağrıya, huzursuzluğa ve şişkinliğe neden olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Topcuoğlu, “Çünkü vücuttaki tüm toplardamarlar gibi rahim ve yumurtalıklardaki toplardamarlar da kanı kalbe doğru taşır. Taşıyamadığı zaman kan aşağıda göllenmeye başlar. Göllenme hastamızda olduğu gibi ağrıya sebep olur. Kadın doğum uzmanlarının aklına bu hastalık gelmezse birçok hasta tedavi olma şansını kaybediyor” diye konuştu.
Genişlemiş toplardamarların içine girerek genişleyen kısımları tıkadıklarını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Topcuoğlu, “Rahim ve yumurtalık toplardamarlarına ulaşmak için ya sağ kasıktaki ya da boyundaki ana toplardamarı kullanıyoruz. Ultrason ve floroskopi (röntgen) kılavuzluğunda görerek damarın içinde ilerliyoruz. Tıkamak istediğimiz damarın içine girdikten sonra en uç kısmından başlayarak tüm damarı kesintisiz olarak tıkıyoruz. Sarmallar veya sıvı tıkayıcı ajanlar kullanıyoruz. Bunları damara yerleştirdikten sonra kan pıhtılaşıyor. Damarları tıkadığımız anda hasta, tedavinin etkisini masadayken görüyor ve ağrıları da kesiliyor. Hasta gün içinde taburcu olup eve gidiyor.” ifadelerini kullandı.
Hastalığın ipuçlarını veren Dr. Öğr. Üyesi Topcuoğlu, “Hastanın toplardamarları normalden ileri derecede genişlediği için operasyon 4 saat sürdü. Ama hastalık çok ilerlememişse 1-1,5 saatte işlem bitiyor. Kadın doğum uzmanlarına şiddetli alt karın ağrısı şikâyetiyle başvuran kadınların yüzde 5’inde rahim ve yumurtalık varisi görülüyor. Uzun süredir devam eden alt karın ve kasık ağrısı veya cinsel ilişki sonrası çıkan ağrılar bu hastalık için ipucudur” dedi.
Bu hastalığın genelde çok doğum yapan kadınlarda görüldüğünü söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi MelihTopcuoğlu, “Ama hiç doğum yapmayan kadınlarda da yapısal olarak görülebilir. Hastanın kan akışıyla alakalı bir durum. Şiddetli regl ağrısı çeken kadınlar da gerekli jinekolojik tedavilere rağmen ağrıları geçmiyorsa rahim ve yumurtalık varisinden şüphelenip doktora başvurmalılar. Bu tedaviyi olan hastalarda regl döneminde meydana gelen ağrının da gerilemesini bekliyoruz” dedi.
Yumurtalık ve rahim varisinin erkelerde görülenine varikosel dendiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Topcuoğlu, “Yani testisleri boşaltan toplardamarların kanı kalbe doğru taşıyamaması ve yetersiz kalması sonucu kanın testis toplardamarlarında göllenmesine ve genişlemeye yol açmasına varikosel diyoruz. Ürologların yaptığı bağlama yöntemi dışında damar içi tedavi yöntemleriyle varikosele yol açan toplardamarlar tıkanabilir” diye konuştu.
