Sivil Toplum Kuruluşları işte budenli önemlidir; Devletin yapamadığını bu STK'lar yapıyor.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi ve Tarihine Sahip Çıkanlar Topluluğu'nun birlikte, "Sultan 2. Abdülhamit Han ve Dış Politikası" konulu bir panel ile aziz ecdadı yad etti.

İkinci önemli anma programı ise, Sultanbeyli Belediyesi ve bizzat kendisinin kurduğu Darülaceze Müessese Müdürlüğü tarafından düzenlenen sempozyumda anıldı.

Sultan Abdulhamid Han'ın kişisel eşyalarını müzayede yoluyla satarak kurduğu Darülaceze'de gerçekleş sempozyum manidar idi.
İmparatorluğun sancılı dönemlerinde, 1895 yılında kimsesiz teba için kurulan Bâb-Şefkat yani Darulaceze o günden günümüze hala dimdik ayakta. Evladının dahi bakmadığı, günümüz dünyasının acımasızlığında yalnız kalmış yaşlılara kucak açan Şefkat evi...

Şefkat Padişahı'yla, savaş yıllarında gelişen iyilik projesi...

Darulaceze'nin kendi konferans salonunda Sempozyum dolu dolu geçti. Sempozyumda Sultan'ın hayatı ve icraatları anlatıldı. Alanında uzman akademisyenler,   Sultan II. Abdülhamid'in halka bakışı ve sosyal yardım faaliyetleri, ulema ile ilişkileri, insanlığa açtığı şefkat kapısı: Darülaceze, sürgün hayatı ve Sultan II. Abdülhamid devrinde Sultanbeyli gibi konularda slayt gösterili dolu dolu  bilgi sunuldu. Sempozyum sonundaki Mehteran takımının müzik ziyafeti izleyenleri coşturdu.

Bu sempozyumda aklımızda kalanlar şunlar idi:

İmparatorluk coğrafyasını kuşatan ve günümüze yansıyan Filistin siyaseti başta olmak üzere bu geniş coğrafya da, tartışılan politikaları ve icraatları ile "efsaneleşen" II. Abdülhamid  hakkında çok şeyler anlatıldı.

Velayetullah;  Allahın kullarının yöneticilere emaneti milletin babası olarak gören II. Abdülhamid'in 7 evliyaya bedel bir  Veli olduğu,

Dedesi II. Mahmut'un "Devletçi" politikasını devam ettirerek birçok yeniliklere imza attığı,

Mekke ve Medine şehirlerine önem vererek, İstanbul'da yapılan yeni bir şeyin aynısının Mekke ve Medine'ye de yapıldığı,

Mekke ve Medine'de ki güvercinlere yem verilip verilmediğinden bile haberdar olan II. Abdülhamid,
Kurduğu istihbarat sistemi ile Dünya siyaseti üzerinde önemli rol oynayarak İmparatorluğu 33 yıl idare ederek ayakta tuttuğu,
İmparatorluğun her bölgesi için rapor istediği,
1909 yılında tahttan indirilişi ise;
Padişahların tahttan indirilmesinin 1.irtad (dinden çıkma) 2.Curet ( cinnet geçirme) olduğu halde, bu ikisi dışında uydurma bir fetva olan hazineyi israf ile suçlanıp hukuk ihlali ile görevden alındığı bu fetvayı da Elmalı Hamdi Efendi 'nin kaleme aldığı;

Bu hukuksuz görevden alınmanın haksızlığını dile getiren bir Rum Milletvekilinin; "Yaziktir, günahtir,   halifelik tahttan böyle mi indirilir canim! ... " demesi üzerine,
İttihatçılarca ;"Sus be zındık herif!" deyip omzuna vurarak Adamı yere yığmaları...

Zeyd adı ile de bilinen ulu Hakan Abdulhamid, Hilafeturraşidinden sonra İslam Halifeliğini gerçek manada oturtan ve uygulayan en büyük Halife.
Ulemaya çok değer verdiği...
...

Yeni bilinenler bunlar, tozlu Osmanlı Arşivlerine el değdikçe kim bilir daha ne gerçekler ortaya çıkacak aziz ecdadımızın yaptıklarına dair.

Büyük sultan ruhun şad olsun.

Gerçekleri biz unutsak bile tarih unutmaz, tarih unutsa bile Hak unutmaz.

Şüphesiz ki tarih dünü olduğu gibi bugünü de ele alacaktır. Ve gölgemiz bile bir "an" gelip karşımıza çıktığında bütün gayretlerimizin hüsnü şahadete vesile olacaktır. Yapılan iyilikler ve kötülükler, yapan ister halife ister... 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.