Nihat Özdemir | 18 kulüp başkanıyla görüşebilirim

  TFF Başkanı Nihat Özdemir, kamuoyunda son günlerde sık olarak gündmee gelen başta istifa edeceği konusu olmak üzere tüm konu başlıkları hakkında açıklamada bulundu. 

06 Şubat 2020 Perşembe 18:53
Nihat Özdemir | 18 kulüp başkanıyla görüşebilirim






 Nihat Özdemir, "Gerek Zorlu, gerekse herhangi bir yerde 18 kulüp başkanıyla görüşebilirim"

  TFF Başkanı Nihat Özdemir, kamuoyunda son günlerde sık olarak gündmee gelen başta istifa edeceği konusu olmak üzere tüm konu başlıkları hakkında açıklamada bulundu.  TFF Başkanı Nihat Özdemir, son dönemde futbol kamuoyunda yaşanan tartışmalar üzerine federasyona yönelik eleştirilere tek tek cevap verdi. Kulüpler tarafından yapılan suçlamaları asla kabul etmediklerini söyleyen Özdemir, kulüp başkanlarına seslenerek, “Futbol Federasyonu'nu bu tarz polemiklerle taraftarın önüne, kamuoyunun önüne atmasınlar” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, bugün TFF’nin Riva’daki merkezinde basın toplantısı düzenledi ve görevinden istifa etmeyeceğini de resmen açıkladı.

İstifa iddialarının nereden çıktığını bilmediğini söyleyen Özdemir, “Bu göreve beni genel kurul getirdi ve ben bu görevde kalacağım. Bir arkadaşımız tweet attı, ciddiye almadım, bir iki arkadaşımız da oltaya takıldı, gülüyorum. Bu istifa iddiasını ortaya atan kişinin yerinde olsam kalemi kırarım, bir daha yazı yazmam! Ama bugün Posta Gazetesi’nde (Candaş Tolga Işık) yazı yazmış. Hangi kaynaktan çıktığı umurumda değil. Bence onlar utansınlar” ifadelerini kullandı.

Özdemir, basın toplantısında 2019-2020 sezonuna ilişkin kamuoyunu meşgul eden konular başta olmak üzere gündeme dair değerlendirmede bulunarak, gerçekleştirilen projeler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Orhan Saka Salonu’nda gerçekleşen toplantıya TFF Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.

İşte Nihat Özdemir’in açıklamaları;

“Son günlerde oluşan gündemi değerlendirmek, kulüplerden gelen eleştirleri yanıtlamak, bu sezon  yaşanan olayları bir de federasyon cephesinden dinlemeniz için bir araya gelmek istedik. Bildiğiniz üzere 1 Haziran 2019’da yapılan seçimde göreve geldik. Üzerinden 8 ay, yani 252 günlük bir süreç geçti. Federasyon başkanı olarak gündemle ilgili olarak ilk kez basın toplantısı düzenliyorum. Bugün konuşacağımız konular yerine, A Milli Takımımızın EURO 2020’de nasıl başarılı olacağını tartışmayı, 30 Mayıs’ta oynanacak Şampiyonlar Ligi hazırlıklarını konuşmak isterdim. Ancak liglerimizde ikinci yarı henüz yeni başlamışken inanılmaz bir tartışma ortamı var. Herkesin bir şikayeti var ancak kimsenin çözüm önerisi yok. 90’ın üzerinde basın açıklaması geldi. Federasyondan, hakemlerden, kurullardan, kararlardan. Konu benzer. MHK ve hakemler. Biz haksız, hukuksuz hiçbir iş yapmadık, hiçbir kulübü diğerlerinden ayırmadık. Hatayı kendimizde aradık, eleştirileri sineye çektik, cevap yetiştirme yolunu seçmedik. 250. gün sonunda cevap hakkımızı kullandık”

 Baktığımızda bu tablonun futbolumuza zarar vermekten başka faydası olmadı. Masayı kırma, masaya vurma gibi sorumluluktan uzak söylemlerin Türk futboluna ne faydası olabilir. Usulsüz hiçbir iş yapmadık. Hiçbir kulübü bir diğerinden ayırt etmedik. Talimatları, kuralları bütün kulüplere karşı eşit uyguladık. Kulüplerin çıkarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik. Her hakem hatasının organize şekilde kamuoyu oluşturarak daha ilk haftadan şampiyonluk kaybetmişçesine feryat figan gündeme taşınmasını üzülerek izledik. Tarafsız kurullarımızın aldığı kararlara saygı bekledik ama hiçbir gün göremedik.

“8 ay önce göreve gelmiş ve görev süremiz içerisinde kanun, statü ve talimatlar çerçevesinde futbolumuzu yönetmek üzere bize tanınan yetkiler çerçevesinde görevimizi en iyi şekilde yerine getirmenin uğraşı içerisindeyiz. Birilerine karşı sahada vermenin mücadelenin yanı sıra federasyon üzerinden de planlı şekilde muhtemel teknik ve yönetimsel sorunları örtüleme çabalarını görmekteyiz. Tarafımızdan atanan bağımsız görev yapma yeteneğine sahip olan kurullarımız görevlerinin başında bulunmaktadır. Kurullarımız görev alanlarıyla ilgili her türlü tedbiri almak konusunda özgürce hareket etmek, yetkilerinde ve yeteneğindedir.

 “Hepimizi birleştiren, kenetleyen bir milli takımımız var. Şenol hocamıza, kadromuza güveniyoruz. Önümüzde EURO 2020 finalleri var. Maç maç bakacağız. Gidebileceğimiz en üst noktaya kadar da gideceğiz. Kulüp lisans kurulundaki yapısal değişiklik, FFP talimatı ve takım harcama limitleri bugün hepinizin bildiği gibi çok tartışılmaktadır. Ancak Türk futbolunda aldığımız kararlar devrim niteliğindedir. Biz bu adımları attık. Bu adımlarla kulüpleri mali disipline uymaları halinde önümüzdeki yıllarda düzlüğe çıkacaklarına inanıyoruz.Elazığ ve Malatya'da hepimizi derinden yaralayan bir deprem meydana geldi. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza şifa diliyorum. Bu üzüntülü günlerimizde, aklımız, kalbimiz, dualarımız hep oradaki vatandaşlarımız ile birlikteydi. Futbol Federasyonu olarak, tüm yerel ve bölgesel futbol maçlarını erteledik. Bizim önceliğimiz, oradaki vatandaşlarımızın yaşadığı duygular ve güvenliğiydi. Federasyon olarak, maç ertelememiz için herhangi bir kulübün talepte bulunmasına gerek duymuyoruz. Öncelikle bunun bilinmesini isterim. Yöneticilerimiz sadece yeni Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor başkanlarını aramadı. Bölgede depremden etkilenen diğer kulüplerimizle de görüştük. Onlara ‘geçmiş olsun' dedik, herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını sorduk ve Yönetim Kurulu ile birlikte aldığımız erteleme kararımızı bildirdik. Sonrasında yapılan açıklamalar, ortaya atılan iddialar bizim dışımızdadır. Tüm maçları ertelerken, Malatya'da neden maç oynatalım? Bir yanda enkaz altından vatandaşlarımız kurtarılmaya çalışılıyor. Bir tarafta art arda artçı depremler meydana geliyor. Allah korusun, orada maç oynatsak, bir artçı olsa, insanlar panik olsa, sonrasında Allah korusun üzücü olaylar yaşansa, bunun hesabını nasıl verirdik! Ayrıca stadın fiziki şartları, deprem sonrası henüz tespit edilmemişken orada hemen nasıl maç oynatabilirsiniz! Biz o günlerde, vatandaşlarımızın acılarını paylaşırken samimiydik ve Federasyon olarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. O günlerde, erteleme kararı ile ilgili yapılan bazı yorum ve açıklamalar, beni ve Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımı çok üzdü.

 Federasyonumuz öncülüğünde kulüplerimizin UEFA ile birlikte yaptığı çalışma sonrası bir talimat ortaya çıktı. Sonrasında talimatla ilgili gerek Fenerbahçe, gerek Galatasaray, gerek Beşiktaş, gerekse Trabzonspor kulüplerimizin, hatta diğer takımlarımızın yoğun bir şekilde açıklamaları oldu. Önce; 1 Haziran'daki genel kurulumuzda statü değişikliği yaparak Kulüp Lisans Kurulu'nun yapısını değiştirdik, kurulumuz 7 kişiden oluştu. Sonra 28 Haziran'da bu talimat yürürlüğe girdi. Talimatta 3 yıllık bir plan ortaya konuldu. Bu süreçte Kulüp Lisans Kurulu, 18 kulübümüzün Başkan, yöneticileri ve CFO'ları ile seri toplantılar yaptı. Tüm tablolar, çalışmalar anlatıldı. Sistemin nasıl işleyeceği kendilerine sözlü ve yazılı olarak bildirildi. Hatta birçok başkanımız, Kulüpler Birliği'nin eski başkanı Fikret Orman başta defalarca ‘Kurallara titizlikle uyacağız’ açıklamasında bulundu. Ancak ne hikmetse zaman geçtikçe kulüplerimiz içinde oldukları ve beraber yürürlüğe soktuğumuz bu talimatın her detayını bildikleri halde bunu eleştiri konusu yaptılar. Oysa takvim netti. Mesela 28 Haziran'da talimat yürürlüğe girdiği gün 2 Eylül'de takım harcama limitlerinin açıklanacağı herkes tarafından biliyordu. Bunu kulüplerimizle yazılı olarak paylaşmakla yetinmeyip internet sitemizde ilan etmiştik. Ancak bu durum, sonradan ‘Niye 2 Eylül'de ilan edildi?' diye maalesef tartışma konusu haline getirildi.

“MUSTAFA CENGİZ TALİMATI BİRAZ OKUSAYDI…”

“Sayın Mustafa Cengiz’in açıklamalarını üzüntüyle izledim. Hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz eleştirilerde bulundu. Kulüp lisans kurulu da tıpkı Tahkim, PFDK kuruluşları gibi bağımsız hukuk kurullarından bir tanesidir. Federasyonumuzun kurulun uygulamalarına müdahale etmesi mümkün değidir. Kendisine hatırlatma yapmak isterim. Israrla bazı kulüplere ayrıcalık yapıldığını söylüyor. FFP talimatı tüm kulüplerin desteği ile hazırlandı. Federasyon olarak biz son noktayı koyup yayınladık. O gün ilan ettiğimiz takvimi bütün kulüpler biliyordu. 15 Aralık tarihinde limit arttırım talebinde bulunacağını da hepsi biliyordu. Kurul talepleri değerlendirip kararları verdi. Sayın Cengiz kulüplere neden ceza verilmediği konusundaki açıklamaya gelince. Talimatımız açık ve net. Yaptırımlar ancak sezon sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Sezon tamamlanır, kurul inceler ve kararını verir. Eğer bir yaptırım gerekiyorsa o ceza da bir sonraki sene uygulanır. O yüzden şu an neden cezadan kurtarıldı demek doğru değildir. Sayın Mustafa Cengiz 15 Aralık’tan sonraki başvurular niye kabul edildi diye soruyor. Öyle değil. Biraz talimatları okusaydı bize yapılan başvurunun 15 Aralık’tan önce yapıldığını görecekti. Sonrasında kulüplerimiz transfer süresinin son gününe kadar sunmakla yükümlüler.”

 FENERBAHÇE’YE TRANSFER YANITI

“Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Başkan Vekili Semih Özsoy’un son dönemde federasyonumuzun kendilerine transfer yaptırmadığı ile ilgili eleştirileri oldu. Ama yaptılar Talimatlar çerçevesinde kurulumuz değerlendirdi, bir transfere izin verdi. Sonuç olarak Fenerbahçe transfer yaptı. Ancak biz Federasyon olarak, kulüplerimizin banka anlaşmalarına, transfer planlarına karışamayız. Daha önce bahsettiğim gibi, transfer dönemi içerisinde kurula sundukları işlemlerin kabulü, bağımsız Kurulun onayına bağlıdır. Kaldı ki kurulun kararlarına itiraz mercii Tahkim Kurulu olup, Tahkim Kurulu da nihai kararını vermiştir. Fenerbahçe Kulübü'nün talebini kısmen kabul edip 16 milyon lira eklemiş, diğer talebini de reddetmiştir”

  ZORLU’DAKİ GÖRÜŞMEYLE ALAKALI AÇIKLAMA

“Gelelim Zorlu’daki meşhur görüşmeye. TFF Başkanı Nihat Özdemir olarak, gerek federasyon, gerek Zorlu, gerekse herhangi bir yerde 18 kulüp başkanıyla görüşebilirim. Kamuoyunun gündemini böyle şeylerle meşgul edeceğinize Türk futbolu ile ilgili projelerin tartışılmasının daha faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun polemik haline getirilmesi kimseye fayda sağlamaz. Rekabet açısından çok ilginç bir sezon yaşıyoruz. Süper Lig’de 20’nci hafta geride kaldı ve şu an için neredeyse 18 takımımızın yarısı şampiyonluğa oynuyor. Böylesine rekabetçi ortamın keyfini yaşayıp bu rekabetten daha fazla nasıl gelir elde ederiz diye proje üreteceğimize, hakem kararlarını ön plana çıkartıp futbol iklimini sürekli tartışılan, bir pozisyonun üzerine senaryolar üretilen bir ortam haline getiriyoruz.”

(Sözcü)

 

Son Güncelleme: 08.02.2020 07:51
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.