Tebeşir  kokardı benim öğretmenlerim.Bembeyaz umut saçan önlüğünün cebindeydi bilgi tohumları.Saçlarına bulaşır ,yüzüne uçardı tozu.Gözlerim ona umutla bakar, en ön sıraya oturursam en çok beni sevecek diye düşünürdüm .Çünkü benim öğretmenlerim hep tebeşir kokardı.

Okula gidebilmenin ağır şartlar olduğu dönemlerden bahsediyorum.Bu dönemler  okul önlüğü,kitapları,defterleri,çantası,ayakkabısı,derken ailelerin yaz boyu okulun açılacağı günü dert etmesi demekti.

Kısıtlı imkânlar, eksik bütçelere rağmen okulu ve öğretmenlerini seven çocukların dönemiydi.Bir sınıf içinde yetmiş öğrenciyi  alabilecek sıralar,ilk iki ay örtüsü olmayan bir öğretmen masamız .Ve Tebeşir kokulu öğretmenlerimizin kendilerine ait küçük bir ‘Öğretmenler odası’hepsi bu kadardı.Bu odaya çoğu kez soru sorma bahanesiyle girer,ortamı keşfetmeye çalışırdım.Her girdiğim de aldığım o menemen kokusu yok mu,işte o koku ,bir daha hiç rastlayamayacağım koku.

Tebeşir kokusunda Sevgi vardı

Tebeşir kokusunda Hürmet vardı

Tebeşir kokusuna Minnettardık

Öğretmenler gününü iple çeker ,günler öncesi hazırlanırdı küçük kalplerimiz.Öğretmenlerimizin günü bugün ,bağıran ,seven,hatta döven hepsi o gün bambaşkaydı bizim için.Farklı bir hava eserdi her 24 Kasım’da .Her öğretmenin elinde küçük ama anlamlı hediyeler annelerimizin hazırladığı kolonya çorap ve havlu ...

Koridorlar bahar havası sanki cıvıl cıvıl.

Korkuyoruz sandığımız o günlerin, aslında sevgiden sonsuz minnettarlığımızdan kaynaklandığını zaman içinde anlıyordum,çünkü bizler onlara emanettik yetiştirilmek üzere.Bugünden çok daha ağırdı yükleri,zor şartlar altında okula gönderilen çocuklar okumak ,öğrenmek zorundaydı.

Tebeşir kokulu öğretmenlerimiz ise böylesi zor şartlar altında alırdı eline tebeşirini.Bir başkaydı bu dönem,bir başkaydı Öğretmene hürmet,birbaşkaydı mimnettar cümleler.Sevgi kokar saygı kokardı.

Peki ya şimdi ?O hürmet hâlâ var mı?

Çocukken miydi?

Olanaklar arttıkça azaldı mı?

Öğretmenlerimiz mi öğrencilerimiz mi yoksa aileler mi değişti?Değişen neydi?

Ucu o kadar açık ki bu sorularımın,eğitim sisteminden  teknolojiye,hürmetten aile bireylerine ,güvenden korkuya uzanan o kadar dağılımı var ki ;ben Tebeşir Kokulu günlerden çok kısa bahsettim,yazımı ise bugünün konu başlığını atıp noktalayacağım ,başlık benden düşünmek yorumlamak sizlerden

“Aileler, öğretmenler sizin çalışanınız değil”

24 Kasım Öğretmenler Gününüz Kutlu olsun.Gözleri ışıl ışıl parlayan sevgiyi,saygıyı vicdanı olan nesiller umudumuz olsun.İyi ki varlar iyi ki ...