Kızıl kar | Çöl buzullarında Mars hayatı
Bilim insanları dünya dışında canlı izleri ararken, Mars iklim koşullarının bir benzerini keşfettikleri Atacama Çölü'nde şüpheli organizma türlerine rastladı. Atacama Çölü'nün yüksek dağ volkanı çevresindeki buzullarda keşfedilen alglerin (su yosunu türü) dünya dışından gelmiş olabileceği yönünde ciddi tartışmalar var..
Volkan Liuligliaco üstünde "Kızıl kar", ilk olarak 5277 metre yükseklikte keşfedildi
KAYNAK Colorado Boulder Üniversitesi
ABD ve Şili bilim insanlarının Lyulaylyako Volkanı buzullarında rastladığı iki tür bakterinin dünya dışından geldiği öne sürülüyor. İklim koşullarının yer yüzünde Mars'a en yakın bölge olduğunu belirten bilim insanları bulunan bakterinin chlamydomonad tek hücreli yeşil alglerin, buzları erimiş bölgelerde buz karıncalarındaki gibi yaşam koşullarnına adepte olduğunu ileri sürüyorlar.
UZAYDA CANLI ARARKEN ÇÖLDE BULMAK!
Rusya, ABD, Japonya ve Çinli bilim insanlarının yıllardır uzayın derinliklerinde yer alan onlarca yıldız kümesinde canlı izi ararken, Şili - Arjantin sınırında yer alan Atacama Çölü'nde sıradış tek hücreli canlı türlerine rastlaması yeni arama modellerinin gelişmesine yardımcı olacak. Bilim adamları, diğer gezegenlerde hayat ararken kullanılan yöntemlerin Atacama araştırmasından çıkan sonuçların ışık tutacağını ileri sürüyor.
Colorado ve Florida Üniversitesi'nden (ABD) ve Antofagasta Üniversitesi'nden (Şili) bir grup araştırmacı, yüksek dağ volkanı Lullaigliaco'nun buzulundaki kar oluşumlarında aşırı koşullarda hayatta kalabilen tek hücreli su yosunu olan iki tür chlamydomonas buldu. Bilim insanlarının bu keşfi Arctic, Antarctic ve Alpine Research dergisinde geniş yer buldu.
Halen aktif olarak zaman zaman laf püskürten Lullaigliaco volkanı, Atacama Çölü'nün kalbindeki yüksek bir platoda yer alıyor. Bu kurak bölge, gezegendeki en yaşanılmaz yerlerden biri olarak kabul ediliyor. Atacama'nın bu acımasız yapısı, bilim insanları tarafından Mars yüzeyine benzetiliyor. Volkan'ın zirvesinde yer alan buzultan çözülen kar örneklerini inceleyen uzmanlar biyolojik canlı izlerine rastladı.
Aşırı sıcak havanın etkisi altında, rüzgârların aşındırdığı sert iklim yapısı ve en önemlisi yüksek seviyede ultraviyole radyasyona maruz kalan buz oluşumlarının içinde canlı türlerine rastlanması şaşkınlıkla karşılandı.
Bilim adamları, elde edilen sonuçların yalnızca Dünya üzerindeki zorlu koşullarda yaşam olanaklarının anlaşılmasını değil, aynı zamanda sınırlarının ötesinde biyolojik aktivite arayışı için de önemli oldukları görüşünde. Soğuk seven bakterilerin buzullarda hızla üremeyi başardığını gözlemleyen uzmanlar kızıl kar görüntüsünün oluşmasında bu canlıların önemli rol oynadığına inanıyor.
