Son Dakika Haberler
2016-06-02 18:40:35

İnkâr Et, Nasılsa Paralel Var.

Doğan ŞAHİN

02 Haziran 2016, 18:40

Ülke siyaseti, tek bir siyasetçinin sözleriyle şekil alıyor. Muhalif kesimde, muhatabı oymuş gibi sadece onun üzerinden muhalif yapmaya çalışıyor. Evet, çalışıyor ama yapamıyor. O, tek olan siyasetçi de hepsinin üstesinden geliyor. Evet, gerçek olan bu, hepsinin üstesinden geliyor. Çünkü karşısındakiler, kendi seçtikleriyle aynı özelliğe sahipler. Birer kukla…

Kazım Koyuncu bir keresinde “ Amerika’ya gitmek ve bu kadar aptal insanların, nasıl bir arada yaşadığını görmek isterdim. “ demiştir. Bu cümleyi, o insanların siyasi seçimlerinden dolayı kullanmıştır. Kazım Koyuncu şimdi yaşıyor olsa, seçilenlerle seçenlerin aynı mantığa sahip olduklarını görecektir. Tek dertleri ülkeyi nasıl soyacaklarıdır. “ Ülke malı deniz, yemeyen keriz “ sözünü hatırlarsınız ki bu söz, atasözü edasında yaşadığımız topraklarda doğmuştur. Kim seçilirse seçilsin, ülke kaynaklarını sömürmesini, halk bu sözle haklı olduğunu ispatlamaya çalışmaktadır. Günümüzde sıkça kullanılan “ Adamlar yiyor ama çalışıyorlar. Yol yapıyorlar. “ cümleleriyle karşılaşmanız, eskiden kullanılan ve atasözü halini almış, siyasilerin çalmakta haklı olduğunu vurgulayan sözle alakalıdır. Kısacası şu ana kadar ülke yönetimine gelmiş siyasilerden bir çoğunluğunun yolsuzluk yaptığı halk tarafından bilinse de, hiçbir siyasetçi dürüstçe bunun itirafını yapmamıştır. Yapsa da zaten halktan gelecek yanıt belli, güleceklerdir. Biz biliyorduk deyip kahkaha atacaklardır. Çünkü halk, o kadar bilinçli o kadar eğitimli ve bir o kadar ülke düşkünü yurtsever ki bunun cezası olması gerektiğini düşünmeyecektir. Hatta birileri de çıkıp az yapmışsın derse, şaşırılmayacaktır. Nasılsa ülkedeki muhalif partiler, iktidar partisinin oy potansiyelini arttırmak derdine düştükleri için, iktidar partisinin işine ne geliyorsa o şekilde muhalif yapmaya devam edeceklerdir. Bütün olumlu yönler yolsuzluk yapanlardan yana iken yine de ve her zaman inkâr edip çalmadık diyeceklerdir. Hal böyleyken neden muhalif partiler inkâr politikasını kullanmazlar?

Tapeler gündeme düşer, paralel suçludur. Görüntüler çıkar, paralel suçludur. Tırlar yakalanır, paralel suçludur. Rüşvetler paraları sayılır, paralel suçludur. Hükümetin bütün suçları paralele atması, hükümet yanlısı Metro Turizmin de işine gelmiş ve otobüsünde gerçekleşen muavinin sapıklık olayını da paralel yaptı demiştir. Peki, neden muhalif partiler bunu da kullanmıyor?

HDP Milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılsın oylaması yapılmıştır. AKP hükümetinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğine dair kibar tabirle bilgilendirmeler yapmıştır. Gündem IŞİD, yolsuzluk, Reza Sarraf ve Başkanlık tartışmalarıyla meşgulken birden dokunulmazlık ortaya çıkmıştır. Buna destek vermeyenler için terörist yaftası da yakıştırılmıştır. AKP’li olmayan ama AKP’li vekillerden daha çok AKP için çalışan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, hemen sahte gündem rüzgârına kapılıp dokunulmazlığın kaldırılması gerektiğini vurgulamışlardır. Kimse sormuyor mu? HDP vekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldığında, HDP diye bir parti olmadığında ya da HDP’nin seçime girmesi engellendiğinde, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere ülke genelinde çoğunluk olan HDP oyları size mi yönelecek? Bu oyları CHP mi alacak MHP mi yoksa AKP mi? Yani adama sormazlar mı senin bundan çıkarın ne?

Siyaset ile işli dışlı iken yani yaklaşık 15 yıl önce, şehirde söz sahibi olan kişiyi partili yapmak için çok güzel teklifler yapılmıştır. Vekillik, bakanlık ya da merkez komite haricinde çok sağlam miktarda paralar teklif edilmiştir. Tek amaç, şehrin önde gelen bu şahsı partiye üye yapmaktır. Buna benzer teklifler günümüzde hala mevcuttur. Fakat tarih hiçbir zaman başka parti liderlerini, iktidar partisine ve onun çıkarlarına hizmet etmeyi hatırlamamıştır. Demek ki her şeyin bir ilki varmış!

Selahattin Demirtaş farklı diyenler olmuştur. Fakat onun da AKP’nin yarattığı sahte gündem rüzgârına kapıldığını görenler, ülkedeki tek farkın yalan rüzgârının hiç bitmeyecek olmasını görmüşlerdir. Oysaki Demirtaş’ın birçok değişime imza atacak gücü olmasına rağmen, siyasetin siyasi çıkmazlığına imzasını atmıştır.

Şimdi gelelim muhalifler neden inkâr ve paralel politikasını neden kullanmadıklarına! Açıkçası bunu onlar bile bilmiyor. Tek bildikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerine ve yaptıklarına yanıtlar bulmaya çalışmak! Bu halkın, kim gözünün içine bakarak alay etse, kim yalan söylese, kim kandırmak için taklalar atsa, onlar kahraman olmadılar mı? Sizler, neden kahraman olmak için uğraşmıyorsunuz?

Avrupalılar hahaha bizi hahaha şey tamam yazdım, kıskanıyor! Gülmekten yazamıyorum ama buna bile inanan insanlar var. Söyleyenlerin kendi yalanlarına inandıklarına zaten tanık olmuştuk. Avrupalılar bizi kıskandığı için mi AB’ye almıyorlar? Bize üçüncü dünya ülkesi diyerek vatandaşlarımıza ülkelerinde köle gibi davranıyorlar? Turist olarak bile gelmiyorlar, sırf kıskandıkları için mi?

Doğru, Avrupalılar bizi kıskanır ama neyimizi! Bilerek hırsıza oy veren halkımızı, milliyetçiyim diyerek ülkeyi satanlara ses çıkarmayan halkımızı, İslamiyet diyerek Müslümanlığı ayaklar altına alan kişilere hürmet eden halkımızı, seçimde hiçbir hile olmadığına inanan halkımızı, tecavüzcüleri ve tacizcileri koruyan yasalarımızı, yolsuzlukları, rüşvetleri, ölümleri kıskanır! Yetkililerin bugünde kimi yaşatamadığına kıskançlıkla bakar, Avrupalılar…

 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.