Son Dakika Haberler
2016-02-18 22:27:12

Tesadüfen Yaşıyoruz

Doğan ŞAHİN

18 Şubat 2016, 22:27


Ankara’da bir patlama daha yaşandı. Bir canlı bomba daha masumların canını yaktı. Bir patlama daha, bir canlı bomba daha cümlelerin içinde acı gerçek saklı. Masumların ölmesine, bombaların patlamasına ve hiç kimsenin buna engel olmamasına alıştığımızı ifade eden kabulleniş, acı gerçeği…

Alışkanlıklarımızın çabuk gerçekleştiğini ki bunlar alışmamamız gereken olgular olmasına rağmen alışkanlığımız haline gelmesinin çok çabuk olmasını, bir önceki yazımda kalemimden damlamıştı. Yaşanılan patlamalar da bize yüklenilmesi istenilen yeni alışkanlıklar oldu. Diğer yeni bir alışkanlıkta, lanetlemek! Terörü lanetlemek, canlı bombayı lanetlemek, müdahale etmeyen yetkilileri lanetlemek, dış ülkeleri lanetlemek gibi saymakla bitmeyen sıralamalarca lanetlemeler, bizi lanetli ülke haline getirdi. Lanetliyiz. Dünya ülkeleri tarafından doğasıyla, yeşili ve mavisiyle, insanların güler yüzlü olmasıyla kıskanılan bir ülke iken dünya lideri olmak isteyenlerin egoları yüzünden lanetli bir ülke haline getirildi. Eloğlu uzaya üs kurar, orada yaşam araştırması yapar, yeni gezegenler keşfeder, dünyayı yok oluşa ittiği için evinin arka bahçesiymiş gibi bahçıvana bırakır, evrene yola çıkar ama bazıları da o harap olmuş bahçenin lideri olmak ister. Hangi lider daha büyük?

Sosyal paylaşım sitesi olan Facebook, Ankara’daki patlama için “ Güvende misin “ diye bir uygulama başlattı. Ankara’da oturuyor ve yaşanılan patlamalarda hala ölmediysen, güvende butonunu tuşlaman gerekli. Hala ölmediysen ne derece güvendesin? Sokağa adım attığında canlı bomba tarafından ölmeyeceğini garanti edecek bir devlet kurumu var mı? Ama ölebileceğini garanti edecek sigorta şirketleri var ki poliçelerinde terör saldırısından dolayı öldüğünde ailene bağışlanacak miktar belirlenmişti.

Dikkatinizi çekecek, ilginç gelecek bir detayı okuyacaksınız. Bu ülkede canlı bombanın güvencesi ülkede yaşayan halkın güvencesinden daha fazla! Yok, be çok fazla abartıyorsun diyenler, lütfen okumaya devam edin. Hatırlarsınız Başbakan Ahmet Davutoğlu, Büyükşehirde yaşanılan patlamalar sonrası açıklaması “ Canlı bombaları bildikleri ama eylem olmayınca müdahale yapmadıkları “ yönünde olmuştu. Bir yetkili mercii olarak yapılan en talihsiz açıklamalardan biridir belki. Düşünsenize Başbakansınız, halkınıza güven vermek ve onların içlerini rahatlatmanız gerekiyor. Canlı bombaları bulamıyoruz, onlardan haberimiz yok diyemezsiniz. Mutlaka mantıklı bir cümle kurmanız ve güven vermeniz gerekmekte. Ama o cümle de bu olmamalıydı. Bir vatandaşın tutuklanma ve terör saldırısından ölme ihtimali, canlı bomba olan kişiden yüksek olduğunu belirtemezsiniz! Vatandaş tutuklanma korkusundan konuşamıyor ve yandaş olmaya itiliyordu. Şimdi ise yaşamasının tesadüflerle sınırlı olduğunu düşünüp sokağa çıkamayacak duruma getirildi. Kim daha güvende yaşıyor sevgili Facebook, canlı bomba mı yoksa masum halk mı?

Artvin Cerattepe’de yapılması planlanan maden arama çalışmaları için İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın güvenlik güçlerine “ Vurun geçin “ emri verdiği söylenmişti. Ne derece doğru bilgi olduğu konusunu ele almayacağım ama oraya gönderilen güvenlik güçlerinin, o halkı kendi topraklarında rahatsız edip yaşam alanlarını daraltmaları yerine ülkede yaşayan canlı bombaları rahatsız etmeleri daha sağlıklı olacaktı. Görünen o ki yetkililer kendilerine oy veren, vergi ve işgücü sağlayan halka değil canlı bombaya huzur sağlıyor.

Canlı bombanın kim olduğu açıklamaları da ayrı bir komedi konusu haline getirildi. IŞİD mi, El-Nusra mı, YPG mi sorularına kişiler kendilerine göre cevaplar verdi. Vatandaşlarımız öldürüldü, canı yandı, hastanelerde yaşam mücadelesi verdi ama bazı kesimler tarafından daha önemli bir şey vardı. Kim yaptırdı?

PYD’nin silahlı kanadı YPG için patlamadan bir gün önce Türkiye’nin müttefikleri tarafından yani BM oybirliğiyle “ Terör örgütü değil, Suriye’de Kürtlerin haklarını savunuyor “ kararı alındı. Hem de Türkiye’nin aylardır onu terör örgütü olmakla suçlamasına karşın. Ankara’daki patlamayı YPG yapmış olmalı ki Türkiye haklı çıksın. HDP baraj altı kalsın diye mitinglerindeki patlamalar akla geldi değil mi?

Diğer bir seçenekte, Dünyaya korku salmak için Hristiyanlar tarafından kullanılan Müslümanlar. El-Nusra ve IŞİD! Bu Müslümanların tek öldürdüğü yine Müslümanlar olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Kimin yaptığı kimlerin engel olamadığından daha önemli ise bu ülke bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi haline gelmiş demektir. Hala sokağa çıkıp sapa sağlam eve dönebiliyorsak bu da bugün, tesadüfen yaşadığımızın kanıtıdır. Bugün de şanslıyız, yaşıyoruz!


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.